Mümtazer TÜRKÖNE
Başbakan savunma hattını, halk desteğini arkasına alabilmek için çok geniş bir alana yayıyor.
Soruşturma ile sınırlı bir savunma stratejisi yerine, soruşturma yetkisine sahip olanların içinde yer aldığı genel yargıya yönelik cephe taarruzu yürütüyor. Sahip olduğu yürütme ve kısmî yasama yetkisini bütün cesameti ile yargı erkinin üzerine sürüyor. Bu genel taarruz ile, kendisine yönelik bir soruşturmayı yoğun bir toz-duman bulutu altına bırakmak ve böylece halkın görüş mesafesinden çıkartmak istiyor. Hukuken ve ahlaken bu stratejiyi yargılayabiliriz; ama siyasî olarak iç çelişkilerine odaklanmak ve aksamaları göstermek daha öncelikli.
Başbakan, "Yargı egemenlik hakkını milletten alamaz" sözünü çok sık tekrarlıyor. Egemenliğe sadece kendisinin sahip olduğuna, sadece kendisinin millî iradeyi temsil ettiğine inanıyor. Bu inancını her vesile ile öne sürüyor. En önemlisi, doğrudan hükümetini hedef alan yargı soruşturmasına bu inancını öne sürerek karşı çıkıyor. Yargı bağımsızlığını tanımıyor. Yargıya "bana niye haber vermediniz?" diye itiraz ediyor, Adlî Kolluk Yönetmeliği'ni değiştirerek yargı üzerinde denetim kurmaya çalışıyor. Bu denetime, yargı bağımsızlığı adına karşı çıkan HSYK'ya çok ağır suçlamalarda bulunuyor. Bu minval üzere son kullandığı cümlelerden biri: "Yargı içinde, örgütlü olarak hareket eden bazıları, egemenliği milletten alıp yargıya devretmek için bu kirli tuzakta piyon olmuş, adeta bir yargı darbesi gerçekleştirmek için sorumsuzca ve militanca hareket etmişlerdir." Bu ısrarda sadece tartıştığımız kriz adına değil, ülkemizin sahip olduğu demokratik-hukuk devleti birikimi adına çok ciddi bir tehdit ve tehlike mevcut. Bu yüzden bu yanlış mutlaka düzeltilmeli.
Başbakan, Yargı'nın, egemenliği kullanan üç erkten biri olduğunu fark etmediği sürece, söylediği hiçbir söze, yürüttüğü hiçbir muhakemeye itimat edemeyiz. "Egemenliği milletten alıp yargıya devretmek" ne demek? Bunun nesine itiraz ediyorsunuz? "Egemenliği, milletten alıp yürütmeye veya yasamaya devretmek"ten ne farkı var? Başbakan tekrarladıkça, bizim de tekrarlamaktan bıkmamamız gerekiyor. Yargı erki, tıpkı yürütme ve yasama erki gibi, egemenliği kullanan bir "millî irade" organıdır. Mahkemeler "Türk milleti adına" karar verir. Kullandıkları yetki "millî irade"dir. Yürütme ve yasama bu yetkiyi sandıktan, yargı ise yasalarla oluşan hukuk düzeninden alır. Yasama kanun koyar, yargı bu yasalara göre yargılar, yürütme de kararı icra eder. Her savcının kamu adına iddiada bulunma yetkisi, her yargıcın hüküm verme yetkisi millî iradeden gelir. Şayet ortada ciddi bir suç iddiası varsa, yargı erki duruma el koyar ve egemenliği kullanma yetkisinin tamamı onun uhdesine geçer. Yürütme, yargının kendi işini yapmasını engelleyecek en küçük bir tasarrufta bulunamaz. Duruma el koyan millî iradenin hükmünü özgürce vermesi için edeple kenara çekilip bekler.
Kenara çekilmiyorsa, edeple beklemek yerine yargıya toptan bir savaş ilan etmişse ve akla zarar komplo tezleri ile yargıyı töhmet altında bırakıyorsa? O zaman yargı halkın önünde polemiğe girmek yerine, hep yaptığı gibi sakin ve soğukkanlı bir şekilde işini yapar ve belki içinden bizimle birlikte şu soruyu sorar: "Bu telaş niye?"
"Kuvvetler ayrılığı" denen ve Hukuk Devleti'ni var eden en temel ve en basit hukuk prensibinin tam tersini Başbakan ısrarla tekrarlıyorsa ve bu ısrarı ile Türkiye'yi zorlu bir krizin içine sürükleyen bir suç soruşturmasını engellemeye çalışıyorsa, göreceğimiz zararın çok büyük olacağını kestirmemiz gerekir. Yargının egemenliği ve tabii millî iradeyi kullanan bağımsız bir erk olduğunu kabul etmeyen bir Başbakan'ın taht-ı idaresi ne demokrasiye ne de hukuka uyar.
Başbakan'ın pervasızca ve ısrarla tekrarladığı bu yanlışı dinlerken, etrafınızdaki hiçbir şeyden ve sahip olduklarınızdan emin olamazsınız.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
7.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
1.12.2025
30.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
22.11.2025