Akif BEKİ
Terör örgütleri, hükümetleri sıkıştırmak ister. Öyleyse hükümetleri sıkıştıracak her söylem, terör eylemidir. Çünkü aynı amaca hizmet eder...
Darbeciler, hükümetleri yıkmaya çalışır. Öyleyse hükümetleri sandıkta değiştirme çabası da darbe suçuna girer. Çünkü amaçları birdir...
Buyurun size, ağız ve amaç birliği üzerinden yürütülen mantığın varacağı sonuç.
Adeta aynı amaç doğrultusunda iktidarları devirmeye çalışmak, darbeye teşebbüs olup çıkmaz mı?
Adeta ağız birliği içinde hükümetleri eleştirmek ve yıpratmak, terör faaliyeti sayılmaz mı?
Ne ala da, FETÖ’yle mücadeleyi sulandırarak itibarsızlaştırmaya en çok kim can atar peki...
FETÖ davalarının inandırıcılığını sarsan, amacından saptırıldığı ve kullanıldığı tartışmalarına yol açan zorlamalara da buradan bakalım.
FETÖ davalarının içi mi boşaltılıyor, rayından çıkartılıp araçsallaştırılıyor mu, başka hesaplaşmalara mı alet ediliyor kuşkusu uyandırmak, FETÖ’den başka kimin işine yarar?
Sözcü yazarlarına FETÖ’cülükten dava açılması, örgütün amacına hizmet ve yardım kapsamına mı sokulacak bu durumda?
Necati Doğru, Emin Çölaşan ve benzerlerinin, FETÖ’ye hiyerarşik üye olmadan bilerek yardımla suçlanmasındaki açmaz, tam da budur işte.
Suçlama; kendisiyle çelişen, kendi kendini çürüten bir hukuk mantığına dayanıyor.
Sözcü yazarlarının öteden beri şeklen FETÖ’ye karşı durmuş olmaları, kendilerini saklayan birer kripto FETÖ’cü olmadıkları anlamına gelmez çıkarsaması, neyi kanıtlar tek başına?
FETÖ, gizli elemanlarını, sureti haktan görünme yöntemiyle kamufle eden sinsi bir örgüt, doğru da...
Herkes hakkında söylenebilir. Kendini karşıt gibi göstererek gizlemek gibi afaki suçlamalardan kim kurtulabilir ki...
Yargılanmayanların ayrıcalığı mı var, kripto olmadıkları ne malum, amaç birliği yapmadıkları nereden belli demezler mi?
Namlı, gedikli düşmanlarının aslında FETÖ işbirlikçisi uyuyan hücreler olduğunu ispata yeter mi, adeta amaç ve ağız birliği içinde aynı hedefe yüklenme suçlaması?
Hem, kısır döngüsel sakatlığı ortadan kaldırır mı, bumerang gibi dönüp bizzat bu davanın kendisini de vurmaz mı?
Neyse ki bu mantığı terse çevirip sahiplerine yöneltmeyecek kadar Fransızmeşrebim...
Trump’ın da inadına kanırtarak göze soktuğu gibi aynı şeyi istiyordu Sarı Yelekliler. Kendi hükümetleriyle ters düştüğü konularda Trump’ı destekliyor, dediği gibi İklim Anlaşması’nı iptal edip vergileri düşürmesini dayatıyorlardı.
Ülkeleri saldırı altındayken düşmanla amaç ve ağız birliği etmekten, suçüstü basmadı Macron göstericileri. Vatana ihanetten toplatmadı hepsini.
Terör estiriyorlar diye sokağa çıkmayı yasaklayıp, medya körüklüyor diye yayın yasağı bile koydurmadı. Örgütlü başkaldırı, teşekkül halinde kalkışma diyerek yasadışı ilan etmedi protestoları, emperyalist işgale alet olmakla suçlamadı.
Aksine, incitici sözlerini geri aldı, vergi zamlarını da.
Çıktı, halkının öfkesine hak verdi, anladığını söyledi. Olayların sorumluluğunu, savaşta düşmanı tutan hainlere atmayıp kendi üstlendi. Ekonomik OHAL’le hayat şartlarını iyileştirme sözü verdi.
Ondan Fransız kaldım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025