Ali Türer
Bilinen hikâyedir. Uğraşıp didinip sonunda muradına ermiş adam, doğup büyüdüğü yere vali olarak atanmış. İçinde de uhdeymiş, emir vermiş, iki de bir “sen adam olamayacaksın.” diyen babasını ayağına getirtmiş. “Başıma ne iş gelecek” diye kaygı, korku içinde makamına girmiş valinin baba; karşısında oğlunu görünce şaşmış kalmış. Vali karşılamış babasını gülerek, “adam olamayacaksın der dururdun hani, vali oldum işte bak.” deyince acı acı gülümsemiş baba. “Vali olmasına olmuşsun ama adam olamamışsın a oğul.”demiş.
O hesap, bizim devlet de, muktedir oldu ama hikâyede ki gibi bir türlü deyim yerindeyse adam olamadı. Yani bir türlü normalleşemedi, çağdaşlaşamadı, demokratikleşemedi.
İslam geleneği ve örf aracılığı ile gaza ilkesine dayalı biçimde var oluşun eskisi gibi hanedan elinde sürdürülemeyeceği ayan beyan ortaya çıkınca; çok milletli yapı “Osmanlıcılık” ile ayakta tutulmaya çalışıldı. Ama olmadı. Olmayınca, on dokuzuncu yüzyılın ulus devlete dayalı modernleşme süreci içinde Çarlık Rusya’sından ithal edilen “Türkçülük” akımına bir umut sarıldık.
“Misak-ı milli” sınırları içinde Türk etnik kültürü etrafında siyasi birliği korumak için elden gelen yapıldı. Anadolu Türkleştirilmeye çalışıldı. Ermeni tehciri, Dersim kıyamı, varlık vergisi uygulamaları, 6-7 eylül olayları, darbeler, sürgünler, asmalar, işkenceler, faili meçhuller, 1 Mayıs, Maraş, Çorum derken Anadolu savaş alanına döndü. 12 Eylül darbesi de geldi tüy dikti. Rüzgar eken fırtına biçti, askerin elinde yara kangrene dönüştü. PKK ile mücadele adı altında 30 yıldır akan kanın hadi, hesabı yok.
Milli kurtarıcılar her zaman haklıydı. Peki, ama her şey halaskarın elindeydi. Madem haklıydınız, ne oldu da süreç kontrolden çıktı, şirazeden çıktı. Bu hallere niye geldik. Tutukevleri sabık kurtarıcılarla niye doldu.
Mazeret hazır. Suçlu emperyalizm, onun işbirlikçileri eliyle sergilediği oyunlar olmasa böyle olmazdı, öyle mi? Züğürt tesellisi bu.
İşin açıkçası şu: Toplum mühendisliği işe yaramıyor. Düşüncenin, haklı olup olmadığı sonuçta hayata geçip geçmediğine bağlı. Bir program yaşama dönüşemediği oranda başarısızdır; bu kadar basit. Bu da programın yaşama biçimini belirlemeye çalıştığı insanıyla ne ölçüde buluşup buluşmadığına bağlı. Daha kusurlu da olsa uygulayanların el birliği ile hazırladıkları bir programın hayata geçme şansı; ustaca hazırlanmış da olsa uygulayıcıların dışında hazırlanmış ve zorla dayatılan bir programa göre daha fazladır. Yaşam bunun örnekleriyle dolu.
Bunun farkına vardığımız ölçüde olgunlaşacağız; demokratikleşecek, insanileşeceğiz. Huzur içinde yaşamı birlikte kurmanın anahtarı burada gizlidir.
Cemil Çiçek mayıs ayında yeni anayasanın yazılmaya başlanacağını müjdeledi. Bu kez olsun meclis “seçilmiş” olduğunu hatırlasın diyorum. Barış için, huzur için, çağdaş demokratik bir Türkiye için el ele verin; uzlaşın diyorum. Gelin bu sefer, gerçekten sivil bir anayasa hazırlayalım; halkın devletiyle barışmasının, devletin halkıyla helalleşmesinin önünü açalım.
BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş “ Biz, anadilde eğitim istiyoruz. Türkiye’nin tamamında yerel yönetimlere yetki istiyoruz. Ezilen, yok sayılan bütün kimliklerin tanınmasını ve anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Anayasal vatandaşlık istiyoruz. İfade, basın özgürlüğü ve örgütlenme hakkı istiyoruz. Bunları Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları için istiyoruz.” diyor.
Gelin bu sese kulak verelim. İl özel idarelerini yerel parlamentolar haline getirelim. Eğitimi, sağlığı, sosyal hizmetleri, bayındırlık işlerini hatta Demirtaş’ın önerdiği gibi yerel güvenliği yani polisi bu yerel parlamentoların tasarrufuna bırakalım. Verginin bir kısmı bu işleri finanse etmek için yerelde toplansın. Vali bu yerel parlamentolarını başı değil ama işlemleri merkezi devlet adına denetleyen olsun. İnsanımıza güvensek, bir de bunu denesek, kıyamet mi kopar. Tam tersi bence bu kıyamet günleri sona erer. Ülke rahatlar.
12 Eylül anayasasını niye değiştiriyoruz. Yeni anayasa, Kürt sorununu çözecek şekilde devletin demokratik yeniden örgütlenmesine yol açmayacaksa, anayasal vatandaşlık getirmeyecekse ne değişecek. Okullarda okutulacak tarih sadece Türk’ün tarihi, edebiyat Türk’ün edebiyatı olacaksa; bu güne kadar olduğu gibi Anadolu’da Türk’ten başkası yok sayılacaksa; çocuklarımızın önemli bir kısmı kendi ana dillerinde eğitim göremeyecekse bu topraklara barış, huzur nasıl gelecek. Bunlar olmadan huzuru sağlayacaktınız da bu güne kadar neden beceremediniz.
Bireysel olarak bencillik neyse, toplumsal boyutta da etnik milliyetçilik odur. Benim verdiğimle yetin, eğitimi benim dilimden al, benim söylediğim sınırlar içinde davran; barışın dili, kardeşliğin dili bu olamaz.
Yok efendim ben Türk derken seni de kastediyorum. İyi de, sözlüğünde yokum, tarihinde yokum, edebiyatında yokum, nerem Türk diyor adam; ne diyeceksin?
Deniz bitti, karaya ha oturduk ha oturacağız. Mızrak çuvala artık sığmıyor; laf ebeliği ile, topla tüfekle, ya da üç beş Kürt ağasının desteğini alarak Kürdü kürde kırdırarak; yani ne eski köylü kurnazlığı ile, ne de zor kullanarak bu iş olmuyor. Olacağı da yok.
Öyleyse şapkayı öne koyup “ben niye adam olamadım” diye düşünmenin artık zamanıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş demokratik bir devlete dönüştürmenin önünü açacak bir anayasa değişikliği; bugüne kadar yapılanlarla yüzleşme, halka olan borcu ödeme, bir tür helâlaşma anlamına gelir. Gelin bu fırsatı da heba etmeyelim. Bu ülkenin demokratlarına, liberallerine, sosyal demokratlarına, sosyalistlerine, gerçek Müslümanlarına bugün büyük görev düşüyor.
El birliği ile barışa destek olmak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024