Kemal ÖZTÜRK
Nasıl dar bir alana sıkıştığımızı dün fark ettim. Büyükçekmece ilçesinde boş araziye taşınan seçmenler, muhtarların kavgası, olağanüstü seçim iptali konularını tartışırken, birden canlı yayın için kesildi konuşmalar.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni ekonomi programını açıklamaya başladı. ‘Yapısal dönüşüm adımları’ başlığı ile anlatılanları uzun süre dinledim. Lakin uzmanlık alanım olmadığı için çoğunu anlayamadım.
DAR ALANDA SIKIŞTIK
Bakan Albayrak’ı izlerken, İstanbul seçimlerine odaklanarak ne kadar dar alanda tartıştığımızı fark ettim. Ülkenin geleceğini, gelecek yıllarını, çocuklarımıza bırakacağımız mirasını hiç konuşmadığımızı gördüm.
Doğaldır. Seçim öncesi ve sonrası böyle olur. Lakin bu sefer seçimler biteli 11 gün oldu ve biz dar alandaki tartışmadan kurutulamadık hala.
Umuyorum çok kısa bir zaman içinde Yüksek Seçim Kurulu ülkenin hayrına olacak bir karar verir de bu tartışmalar son bulur. Bu arada gerçekten YSK çok kritik bir görev yapıyor ve her türlü takdiri de hak ediyor.
Dar alanda boğulmak üzereyiz işin doğrusu. Oysa dünya akıl almaz hızla bir yere doğru gidiyor. Eksen kaymaları, yörünge değişimleri, geleneksel paktların dağılması, vekalet savaşları ve tüm dünyayı kasıp kavuran ırkçılık, yabancı düşmanlığı, içe kapanma…
Türkiye tüm bu tartışmaların ortasında duruyor.
NASIL BİR JEPOLİTİK KONUMSA BİZİMKİSİ
S-400 füzelerini almak, sadece bir füze almak demek değildir. Son 50 yılın güvenlik, iş birliği ve ortak savunma paradigmalarının ciddi biçimde değişmesi demektir. Bir yanda Amerika, bir yanda Rusya ile ciddi bir pazarlığın içindeyiz. Yeterince tartıştığımız kanaatinde değilim.
Çin-ABD gerilimi, tüm dünyayı da beraberinde geriyor ve gerilenler arasında biz de varız.
ABD, İran’ın resmi ordusunu terör örgütü ilan ediyor ve İran yanı başımızda komşumuz.
İngiltere tarihinin en büyük krizini, Brexit’i bir türlü aşamıyor. Ve biz hem AB’nin, hem İngiltere’nin en büyük ticari ortağıyız.
Ortadoğu’nun nasıl kaynadığını, Suriye’de İdlip üzerine kilitlenen iç savaşı, Suud ve BAE’nin Yemen’de öldürdüğü çocukları, Cezayir’de iktidar değişimini ve Libya’da iç savaşı anlatmıyorum bile.
Nasıl bir jeopolitik konumsa bizimkisi, yaşanan her şeyden bir şekilde etkileniyoruz. Bu etkinin bizi daha çok diri tutması, daha çok milli bilinç oluşturması, daha yaratıcı ve daha dinamik bir topluma dönüştürmesi gerekir.
Dinamiğiz ama Büyükçekmece ilçesine odaklanıyoruz. Diriyiz ama gece gündüz oy torbası başında nöbet tutuyoruz. Yaratıcıyız ama bir seçimin nasıl bitirilemeyeceği konusunda.
HERŞEYİN POLİTİZE OLDUĞU BİR ORTAMDA GELECEĞİ KONUŞMAK
Düşünce kuruluşlarımıza baktım ne yapıyorlar diye, onlar da seçim analizlerine boğulmuş durumda. Üniversite hocalarımızın bir kısmı gece gündüz seçim tartışmasının içinde.
Lakin dünya hızla ilerliyor ve biz Türkiye’nin geleceğini bir türlü konuşamıyoruz. En uzun ufkumuz 2023. Yani 4 yıl sonra. Ekonomi paketimiz de, siyasi atıflarımız da o kadar uzağa gidiyor.
Dahası her şeyin politize olduğu bir ortamda fikir tartışması yapmak da zorlaştı artık. Yapay zekayı tartışsanız, robot gazetecileri konuşsanız, dijital devrimi anlatsanız ve devletin yeniden kurgulanmasını isteseniz, politik alerji yaratıyor bir şekilde.
Dün değer verdiğim bir profesör ile konuşurken şöyle dedi: Ortak akılla bir şey üretebiliyor muyuz? Konuştuklarımız, yazdıklarımız, raporlarımız ve notlarımız ülkenin yönetimine ne kadar etki ediyor?
ÜLKENİN GELECEĞİNİ KONUŞACAK İNSANLARIMIZ VAR
Ülkenin geleceğini tartışmak için günlük kavgalardan, tartışmalardan kurtulmamız gerek. Ciddi sivil toplum kuruluşlarının daha çok öne çıkması lazım. Kurumsallaşarak, bilgi üreterek, ülkenin geleceğini konuşmak zorundayız.
Devletin kendi dar alanından çıkıp, çevrede, sahada, hayatta olanları yakından izlemesi gerek. Ve ortak aklı öne çıkartacak organizasyonlara ihtiyaç var.
Türkiye’nin çok ciddi bir entelektüel altyapısı var biliyor musunuz? Siz bakmayın televizyonların toplam 4 üniversite hocasını çağırdığında. Ellerindeki zorunlu liste bu kadar. Oysa çok ciddi insan kaynağımız var bizim. O ciddi insanlar bu politize olmuş ortamdan uzak duruyor, boş tenekeler gibi ses çıkarmıyor. Bu yüzden göremiyorsunuz.
Velhasıl devletimizin işin ehli insanlarla el ele verip, Türkiye’nin geleceğini tartışması gerek.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021