Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
‘Uçak’ ve ‘NATO’
2.02.2015
1912

 Rus uçağının düşürülmesi Rusya ile bir savaşa girmemize yol açmayacak sanırım. Ama Putin bunun intikamını bir biçimde almaktan vazgeçmeyecektir. Bunun adımlarını zaten atıyor. Şu anda, Putin’in hışmının doğrudan kurbanı Türkmenler. Uçağı düşürdük, bu “jest”i yaptık, ama onları korumak için herhangi bir şey yapamıyoruz.

Dolayısıyla o uçak yaşadığımız hayatı etkilemeye devam edecek.

Bu uçak olayı, Rusya ile Türkiye’nin ilişkilerinin en parlak bir biçimde yürüdüğü bir zamanda oldu. Bu, sık sık söyleniyor. Öyle, ama Rusya ile Türkiye arasında gerçekten bir yakınlaşma var mıydı? Sanmıyorum. “Devlet politikası” düzeyinde ihtiyatlı bir “kollama” tavrı geçerliydi. Putin gibi bir önder seçmiş bir Rusya’ya başka türlü bakmak zaten yanlış olur. Ama Rusya’dan biri de “Erdoğan önderliğinde Türkiye…” diye başlayan bir cümle kurarsa ona da diyecek bir şey yok. Zaten öyle oldu bile.

Ortadoğu siyasi coğrafyasını meydana getiren ülkeler açısından da, “uçak” olayı, onların Türkiye’ye bakışlarında önemli bir değişikliğe yol açmamıştır, diye düşünüyorum. Dünyanın burasında böyle tavırlar kolay kolay değişmez. Bütün “Pax Ottomana” edebiyatına rağmen, bu bölgede sevildiğimiz de söylenemez (bunları hep “devlet politikaları” çerçevesinde söylüyorum); bu tavır alışların uçak olayına göre değişmesini gerektirecek bir şey yok.

Ama Türkiye’nin Batılı müttefikleri açısından bakıldığında, bu olayın yol açacağı yankıların –ya da sarsıntıların– daha büyük olabileceğini tahmin ediyorum.

Şaka değil. Adamın uçağını indiriyorsun. O da hemen benzer bir sertlikle cevap verebilir. Putin gibi birisinden söz ediyoruz, sonuç olarak. O cevaba sen cevap verirsin, falan, derken kendini bir sıcak savaş içinde bulursun –bir NATO ülkesi olarak.

Nitekim uçağı düşürdükten sonra ilk yaptığın iş, NATO’ya gitmek oldu.

NATO da ılımlı bir dille Türkiye’nin sınırlarını koruma hakkından söz etti, ama öncelikle “itidal” tavsiyesinde bulundu. Neredeyse yetmiş yıllık “pakt” bu. Biz de altmış küsur yıldır içindeyiz. Güvenilir bir müttefik olarak içindeyiz.

Bu süre boyunca –yani “Soğuk Savaş” dediğimiz, son derece gergin yıllar– herhangi bir NATO üyesi ülke böyle bir şey yapmamış. Tam şu sırada, yani Rusya bütün medeni dünyanın nefret ettiği IŞİD’le savaşırken Türkiye Rus uçağı düşürüyor!

Rusya IŞİD’le mi savaşıyor, yoksa gelecekte Suriye’de üs kullanmasına söz veren Esad’ın rakiplerini mi temizliyor, yani kendi yerini mi sağlamlaştırıyor, bunlar ayrı konu. Bunun böyle olduğunu biliyoruz; ama kimsenin kendi omzuna almak istemediği bu işi yapmak üzere orada olduğunu, daha doğrusu öyle kabul edildiğini de biliyoruz.

Şimdi, bütün pakt üyelerini de Rusya ile savaşa girmek zorunda bırakabilecek bir eyleme girmeden önce, kimseyi uyarmış mıydık? Örneğin Norveç halkı ya da Danimarka ya da İtalya ya da Kanada halkı, daha Kasım ayı çıkmadan kendilerini Rusya ile savaşıyorken bulma ihtimalinden haberdar mıydı?

Batılı müttefikler açısından” bakmak derken anlatmak istediğim bu. Bir Danimarkalı, bir Rus uçağının 17 saniye Türkiye hava alanı içinden uçmasının sonucu olarak devletinin Rusya’ya savaş ilân etmesini ne kadar onaylayabilir.

Ve Danimarka ya da Portekiz devleti ne der, ne düşünür bu durumda? “Bu devlet [‘hükümet’ vb., her neyse], bu kadar sorumsuz davranabiliyorsa, bununla askerî ittifak içinde bulunmak riskli, tehlikeli bir şey,” diye düşünmez mi?

Düşünür. Düşündü bile.

Ama NATO bu. Gerisinde 70 yıl yatıyorsa önünde kaç yıl var, bilmiyoruz. Ali’yle Veli’nin kuracağı “komandit şirket”e benzemez. Hükümetler gelir, hükümetler gider. Oraların saati bir başka tempoda çalışır.

Ama düşündüler.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar