Murat BELGE
Şu Kaşıkçı olayına başından beri akıl erdiremediğimi yazıp duruyorum. Şimdi geldik “itiraf” aşamasına. Bu “itiraf”ı herkes için “malûmun ilamı” oldu. Adamcağızın öldürülmüş olmasına kimse şaşırmadı, çünkü zaten kimse başka bir şey olabileceğine ihtimal vermiyordu. Belki itiraf etmek zorunda kalmaları biraz şaşırtıcı olmuştur.
Kendi konsolosluğunda adam öldürmeye karar vermişsin. Korkunç bir karar. Açık verirsen, riski büyük. Dünyanın tıklım tıklım dolu olan “gıllıgışlı işler” tarihinde bir devletin kendi konsolosluğunda adam öldürmesi diye bir olay yok. Ama sen bu işi böylesine yalapşap bir biçimde yapıyorsun.
Buna çok şaştığımı yazmıştım, gene şaşıyorum. Ama buna şimdi yeni şaşkınlık vesileleri eklendi: Diyelim ki kötünün kötüsü oldu, yaptığın iş ortaya çıktı. Dünya nefesini tutacak, sana bakacak, ne söyleyeceğini merakla bekleyecek. “Arbede olmuş” demekle kimi yatıştıracaksın?
Yahu, bir kere öncelikle, adam nerede? Arbede olmuş, anlaşılan yumruğu kuvvetli biri varmış (“adli tıp” uzmanı getirdikleri gibi bir de sıkı boksör getirmişler.) Bir kazadır olmuş; Kaşıkçı ciddi bir müessese olan konsoloslukta hadise çıkarınca, kendisini edepli olmaya davet etmişler. Davete gelmeyince o güçlü adam bir yumruk sallamış. Ters yerine gelmiş, ölüvermiş Kaşıkçı. Aksilik işte.
Peki, ceset nerede?
Suudi Arabistan’dan sabah gelip akşam giden on beş kişi neyin nesi? Anlaşılan bunlar Kaşıkçı’yı ikna etmeye gelmişler (aralarında bir de adli tıp uzmanı.) Ama Kaşıkçı bir “kaza yumruğu”na hedef olup maktul düşünce onlar da memleketlerine avdet etmişler.
Evet, olay konsoloslukta oluyor. “Konsolosluk” denen yerde, adettendir, bir de “konsolos” bulunur; nitekim burada da var. Olayın kokusu çıkmaya başlarken onu da ekranlarda gördük, dolapları açıp kapatıyor, “Bakın, burada da değil” diyordu. Peki, Kaşıkçı “kaza yumruğu” sonucu hayatını kaybetti, konsolosun bundan haberi olmadı mı? Konsolosluk müstahdemi “kızar da bizi azarlar” korkusuyla olayı konsolosa bildirmedi mi? Yoksa konsolos olayı biliyor ve “Bir şey olmadı” diye yalan mı söylüyordu?
İş bu noktaya gelince, bunlar ve daha birçok benzer soru, insanların aklına gelecek, insanlar bunları soracak. Bunların sorulacağı Suudi Arabistan yetkililerinin “aklına” gelmiyor mu? Bu saatten sonra, bu ayrıntıların arasında, “arbede çıkmış” demekle neyi açıklamış oluyorlar.
Ama belki de açıklamış oluyorlar. Baksanıza, Donald Trump, “Umarım Prens’in bunlardan haberi yoktur” diyor. Tahminim o ki, Prens “İki gözüm önüme aksın, haberim yoktu” diyecektir. Zaten nasıl haberi olsun ki, bir kazadır olmuş bitmiş. “Kaza” dediğin önceden tasarlanmaz, bilinmez.
“Kaza’dan Prens’in haberi yoktu, tamam. Ama Arabistan’dan gelen ekip, konsolosun davranışları, bir yığın şüpheli ayrıntı (örneğin on güne kadar süren “diplomatik dokunulmazlık” direnişiyle binaya polis sokmamak gibi ayrıntılar) olay olduktan sonra, Prens’ten “habersiz” mi yapıldı. Konsolosun, konsolosluğunda yapılan şeyden haberinin olmaması gibi. Prens’in de bunlardan haberinin olmaması düşünülebilir mi?
Bu Prens ayrıca, Prince Charles gibi devlet faaliyetlerine katılmayan, kendi halinde bir Prens değil. Astığı astık, kestiği kestik.
Hanedan üyelerini enterne ediyor v.b. Sofatı “Veliaht” ama şimdiden kral olmuş gibi davranıyor.
İşin başında, olayın esrarını tamamen çözmek için işbirliğine çağırmıştık Suudi Arabistan’ı. Onlar da, biraz tuhaf sesler çıkarmakla birlikte, “Hayır gelmeyiz” dememişlerdi. Bu arada konsolos geri döndü. Bir süre sonra da Suudi Arabistan’ın resmi mercileri “arbede” açıklamalarıyla ağını açtı ve “esrarın çözülmesi”ne kendi katkısını yaptı.
Ne diyeceğiz, nasıl değerlendireceğiz bu “katkı”yı. “Hay Allah razı olsun! Böyle olabileceği hiç aklımıza gelmemişti” mi diyeceğiz. Yoksa “saçmalamayın” deyip eldeki kanıtlar üstünden yola devam mı edeceğiz (bu arada, “eldeki kanıtlar” ne, onu da bilmiyoruz?)
İkincisini seçeceğiz gibi görünüyor ve doğrusu da bu. İşin sonu nereye varır, ne olur bilemiyorum ama umarım Arabistan’la ortak çalışmamız ve işbirliğimiz, bu işi aslında FETÖ’cülerin yaptığı sonucuna varmaz.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025