Mustafa Karaalioğlu
Seçimin üzerinden bir ay geçmek üzere ve herkesin aklı hâlâ İstanbul seçiminin iptal edilip edilmeyeceğinde takılı duruyor. Belediye Başkanı görevine başlamasına rağmen, daha önce benzerine rastlamadığımız belirsizlik yaşanıyor ve gözler Yüksek Seçim Kurulu’nun attığı atacağı adımları takip etmekten yorulmuş bulunuyor.
Seçimin iptalinin sonuçları bir analiz konusu, AK Parti gibi son derece tecrübeli bir siyasi gücün iptal yolunu zorlamayı tercih etmesi başka analiz konusu…
Ne var ki Türkiye’nin acil çözüm bekleyen ve ertelenemez meseleleri İstanbul seçiminin akıbetine ilişkin tahmin merakının ötesinde önem arz ediyor. Üstelik çıkacak sonucun mevcut meselelere katacağı ağır yüke rağmen.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da meselelerin önemini tartıyor olmalı ki seçimin dumanı üzerinde tüterken “Türkiye ittifakı” kavramını ortaya atmakta beis görmedi. Kulaklar bugüne kadar “cumhur ittifakı”na alıştığı için muhtevası belli olmamasına rağmen bu yeni yaklaşım büyük merak uyandırdı. Uyandırdı ama tartışılamadı. Çünkü, partisinin seçimden neredeyse zaferle çıktığını ilan eden MHP lideri Bahçeli hem bu kavrama karşı çıktı hem de cumhur ittifakı dışında bir yaklaşıma sıcak bakmayacağını açıkça söyledi. Böylelikle, yeni bir fikir bekleyenler ya da seçim sonrası gerilimin düşmesi adına temenni besleyenler için mevzu başlamadan bitti…
***
MHP’nin başkanlık sistemi için taşıdığı önem ortadayken Bahçeli’nin iktidara karşı düzenleyici güç kullanmasının şaşılacak tarafı bulunmuyor. Belirli fikirler ve tatbikatlar çerçevesinde oluşan cumhur ittifakının formu da akıbeti de tabiatı gereği kendisini yakından ilgilendiriyor.
Buraya kadar mesele büyük ölçüde Erdoğan ile Bahçeli arasındadır. Ancak ülkenin karşı karşıya bulunduğu gündem bununla sınırlı değildir ve gayet tabii, ekonomiden dış politikaya, hukuktan sosyal gerilime kadar bütün sahalarda çözüm bekleyen konular bizatihi Cumhurbaşkanı’nın sorumluluğuna bakmaktadır.
Erdoğan bir yandan kendisi için çok önemli olan ittifakın seyrini yönetirken öte yandan ülke meselelerinin halli için yeni bir yaklaşım sergilemek zorundadır. “Yeni bir yaklaşım” zira, eski yöntemlerle işlerin üstesinden gelinemediği aşikârdır.
Hukuk ve demokrasi eksik kalmaya devam ettiği müddetçe ekonomi kriz halinden çıkamayacak, dış politikada yeni bir tarz denenmediği müddetçe de Türkiye hem ekonomide hem de diplomaside hak ettiğinden azına rıza göstermeye devam edecektir.
Bunlar problemlerin acil ve aktüel olanlarıdır. Beraberinde başkanlık sisteminin başarısı ve vaatlerinin tahakkuku için önümüzde bulunan 4 yılı aşkın sürenin her alanda en verimli şekilde değerlendirilmesine dair yeni bir perspektife ihtiyaç vardır. Ana mesele ekonomi, hukuk ve dış politika olmakla beraber bilim, teknoloji, bürokrasi, güvenlik, eğitim, üniversiteler, tarım, sağlık, spor gibi alanlarda yükseliş için topyekün bir hamle ihtiyacı vardır. Sayılan branşların hepsi birbiriyle çok yakından ilintilidir. Yani, birinde geri kalıp diğerinde ilerleme ummak beyhudedir. Mesela, hukuku ve demokrasiyi olduğu gibi bırakıp ekonomiyi, akademiyi ya da güvenliği ihya edebilmek mümkün değildir.
Hal böyleyken Türkiye’nin 31 Mart’ı bir an önce unutup önüne bakması, geçen her günün üreteceği fırsat maliyetini de hesaba katarak hedeflere odaklanması tercih değil zarurettir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
20.12.2025
13.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025