Bülent KORUCU
Enver abi, eşiyle birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Erzurum konuşmasını ağlayarak izlemiş.
“Memleketimizin medar-ı iftiharı bir Hocaefendi’yi nasıl yuhalatır?” diye hayıflanıyor. Hâlbuki ayakkabı kutularında paralar çıktığında inanmıyor hatta paraların sahte olduğunu öne sürüyordu. Onu AK Parti’ye oy vermemeye ancak Erdoğan ikna edebilirdi, öyle de oldu.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Cenazelerde Kur’an-ı Kerim okuyan Erdoğan’ı hepimiz hislenerek takdirle dinledik. Toplumdaki bu duyguyu, ‘Bakara makara’ diye Kur’an ile alay eden eski bakan Egemen Bağış’la ilgili tek kelime etmeyerek dağıttı. Halbuki kaç milletvekilini sırf kendini eleştirdi diye disipline verip partiden uzaklaştırdı. Aynı konuşmada adı geçen gazeteci Metehan Demir köşesini kaybetti. Aydın Doğan’ın yaptığını Erdoğan yapmadı. Halk bunu bir tarafa yazdı.
Ergenekon’la mücadelede yargıya verdiği destekle demokrasi savaşçısı bir Başbakan vardı. Ölüm tehditleri altında görev yapan savcı Zekeriya Öz’e kendi zırhlı makam arabasını gönderecek kadar mücadelenin içindeydi. Bu rütbeyi ancak kendi sökebilirdi. Erdoğan bunu da yaptı; derin devleti ve devlet içindeki çeteleri tasfiye eden başbakan iken, onları salıveren siyasetçiye dönüşüverdi. Soruşturma ve yargılamayı yapan bütün hâkim ve savcılar sürgün yedi. Adli kolluk görevi yapan polisler kıyıma uğratıldı. Ergenekoncuları tahliye etmek için kanun çıkarıldı.
Türkiye’yi demokratikleştirmeye çalışan, anlamsız yasaklarla dalga geçen bir başbakanı halk ne kadar sevmişti. YouTube kapatan mahkeme kararına karşı sivil itaatsizliğin öncüsü olmuştu. “Ben giriyorum, siz de girin.” sözü tarihe yazılmıştı. Şimdi o sözün üstüne sünger çekildi. Artık meydanlar “Twitter, Facebook, YouTube... hepsinin kökünü kazıyacağım” tehditleriyle inliyor. Erdoğan, tehditlerini hayata geçirmekte tereddüt etmiyor. Yolsuzluk ve rüşvet belgelerini yayınlayan sosyal medya üzerindeki yasak, Türkiye’yi rezil etmekle kalmadı. Erdoğan’ın üzerindeki demokrat makyajı da döküldü.
Avrupa Birliği’ne girmek üzere en fazla risk alıp mesafe kat eden liderdi, O. Söylemi daha ilerideydi; “AB’ye girmek şart değil. Kopenhag kriterlerini kendimiz, milletimiz için istiyoruz. Ankara kriteri der devam ederiz.” demişti. AB müktesebatı çerçevesinde gerçekleşen mevzuat değişiklikleri göz doldurmuştu. Şimdi Şanghay Örgütü’ne girebileceğimizi konuşan bir Erdoğan var karşımızda. ‘Şakadır, siyasi manevradır’ diye geçiştirmeye çalışanlar bile adım adım o yöne gidildiğini görünce endişelenmeye başladı. Demokrasi standartlarımızı AB’den Rusya seviyesine çekme hedefini ciddi ciddi konuşuyoruz. Bunu Erdoğan’a ancak Erdoğan yapabilirdi.
2002’de siyaset dibe vurmuştu. Bakanlar ve başbakanlar haklarındaki ağır yolsuzluk iddialarından Meclis’te manevralarla kurtuluyordu. Parlamento ‘matik’ takıntısıyla alay mevzuu oluyordu. İktidara gelen AK Parti’nin ilk işi soruşturma komisyonları kurup Başbakan Mesut Yılmaz ve 7 bakanı Yüce Divan’a göndermek oldu... Yolsuzluklara göz açtırmayan Başbakan gitti; yerine yolsuzlukları örtbas etmek için öncekilerin cesaret edemediği şeyleri yapan bir genel başkan geldi. Yolsuzlukla mücadelede topladığı puanları kimse silemezdi; kendi eliyle hepsini çöpe attı.
Türkçe Olimpiyatları’na katılıp “Bize bu gururu yaşattığınız, tıpkı ecdadımız gibi gönüller arasında Türkçe köprüler kurduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum.” diye konuşan Başbakan’ı sadece stattaki yüz binler değil ekran başındaki milyonlar alkışlamıştı. Erdoğan bu okullara karşı düşmanca duygular besliyor dese birisi, insanlar onunla alay ederdi. Bugün bizzat kendisi Türkçe Olimpiyatları’nı yaptırmayacağını söylüyor. Daha ileri gidip ülkelere kolejleri kapatın baskısı yapıyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük şanssızlığı muhalefetsizliği diyorduk. Şimdi bu değişti. Artık en büyük en büyük handikabı bizzat kendisi, çelişkileri. Erdoğan’ı Erdoğan bitiriyor ve bunun farkında bile değil.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016