Fehim TAŞTEKİN
Bir tarafta İran’a çökertme planını herkese dayatan şantajlar, diğer tarafta yeni ticaret savaşları. Kürenin kutup başları fena zil çalıyor!
Ticaret savaşı kızıştı ya ‘terbiye görmüş’ Çin medyası kendini aşıp ABD Başkanı Donald Trump ve ekibine “Kabadayılar Çetesi” deyiverdi. Benim favorim öfkeli Ortadoğuluların lafı: ‘Küstah Amerika’. Durum tespitinin ötesinde bir reddiye. Avrupalılar hâlâ ‘usturuplu’ takılıyor. En sert ifade, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un mektubuna yansıdığı şekliyle: “Sevgili Amerika, müttefiklerinin kıymetini bil, ne de olsa sayıları çok değil.” İnceden inceye!
Bir tarafta İran’ı çökertme planını herkese dayatan şantajlar, diğer tarafta yeni ticaret savaşları. Kürenin kutup başları fena zil çalıyor!
İran’la nükleer anlaşmadan çekilen Trump, Ağustos’ta yaptırımlara dönme kararıyla yetinmeyip bütün dünyaya emir buyurdu: 4 Kasım itibariyle İran’dan petrol alımına son verin yoksa yaptırımlarla yüzleşeceksiniz.
Mayıs’ta nükleer anlaşmadan çekilmek 5+1’in diğer üyeleri Fransa, Britanya, Rusya, Çin ve AB’yi aşağılayan bir durumdu. Trump, “İran’dan petrol alamazsınız” tehdidiyle kabadayılıkta sıçrama yaptı.
İran, yaptırımlar karşısında güvence verilmezse anlaşmanın ‘öleceği’ uyarısı yapıyor. Dahası Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, petrol alımları sıfırlanırsa Hürmüz Boğazı’nı kapatmaktan bahsediyor. Devrim Muhafızları da bu tehdidin arkasında. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı da gardını almış vaziyette. Malum Bahreyn’deki Beşinci Filo’nun konuşlanma nedeni Hürmüz.
Deniz yoluyla dünya petrol taşımacılığının üçte biri Hürmüz’den geçiyor. Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’ten dolum yapan tankerler buradan günde 17-18 milyon varil petrol taşıyor. Katar likit doğalgazının tamamı Hürmüz’den geçiyor. Hürmüz’ü kapatmak büyük bir savaşı tetikleyebilir. Hürmüz 1980-1988 arasında İran-Irak birbirini yerken ‘Tanker Savaşı’ diye bilinen gemi sabote etme olaylarına sahne olmuştu. İranlılar Hürmüz’ü sadece tanker dansıyla değil 1988’de ABD’nin 290 yolcusuyla birlikte sulara gömdüğü İran uçağıyla da anımsar. Eğer bu feci hatırayla yaşayanlar bugün Hürmüz’ü kapatmayı dillendiriyorsa o halde yaklaşan fırtına büyük demektir.
Trump petrol vanasını tamamen kapattırmaktan bahsediyor. Körfez’deki ortaklarına, “Sizi biz koruyoruz, bedelini de siz ödeyin” deyip duruyor. Bu meselede bedel İran petrolünün yerini alacak miktarda üretimin artırılması ve fiyatların aşağı çekilmesi. Bu konuda en son 4 Temmuz’da “Bu ülkelerin çoğunu çok az $ karşılığında koruyoruz” diye tweet attı. Trump’a göre günlük üretim 2 milyon varil daha artırılmalı ve fiyat kesinlikle 75 doların altına çekilmeli. Neden günlük 2 milyon varil? Çünkü, İran’ın satışı bu kadar.
ABD’nin piyasalarındaki dalgalanmayı önlemek için bel bağladığı ülke Suudi Arabistan. OPEC üyelerinin atıl kapasitesi 3.4 milyon varil. Suudilerin günlük üretimi 12 milyon, atıl kapasiteleri ise 2 milyon varil. Rakamsal olarak Suudiler açığı kapatabilir. Ama teknik olarak Suudiler şimdiye kadar 12.7 milyon varil üretimin üzerinde bir kapasiteyi denemedi. Pompalama sistemlerinin artışı ne kadar kaldıracağı meçhul. Haliyle Suudi garantisi teste muhtaç!
***
İran’ın kozu Hürmüz ve nükleer anlaşmadaki diğer tarafların sunacağı koruma paketi. Her iki kozun da garantisi yok. Bir kere Hürmüz’ü kapatma seçeneği iki tarafı keskin bir kılıç. Bir yanıyla caydırıcı, diğer yanıyla İran’a vurma bahanesi. Ayrıca Çin gibi kendi müşterilerini de kızdırabilir. Çin hem İran hem Suudi Arabistan’ın en büyük müşterisi. Devlet Başkanı Şi Cinping göreve başladığından beri Ortadoğu’daki Çin nüfusunu derinleştirmeye çalışıyor. Yaptırımlar karşısında İran’a nefes aldırsa da Araplarla büyük bir krizde Tahran’ı kayırmaktan vazgeçebilir. Ağzı çok sıkı olan Çin Dışişleri, 21 Arap ülkesini Pekin’de ağırlanmaya hazırlanırken İran’ı kibarca uyardı: “Kendini iyi bir komşu olmaya adamalı.”
Yaptırımları savuşturma konusundaki diplomasi de görüntüde kararlı ama hakikatte ikircikli!
Britanya, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya dışişleri bakanları Viyana’da ilk kez bir araya geldi ve nükleer anlaşmanın çöpe gitmesini önlemek için İran’a bir paket sundu. AB’nin stratejisi Avrupa Yatırım Bankası’nın kredi açması, Avrupalı şirketleri Amerikan yaptırımlarından koruyacak özel önlem alınması, İran merkez bankasına para transferlerinin doğrudan Avrupalı hükümetler tarafından yapılması. AB ayrıca Rusya ve Çin’in de kendi kartlarını açmasını bekliyor.
İranlılara göre paket yetersiz. İran’ın iki kritik talebi var: Petrol akışının kesintiye uğramaması ve para transferlerinde SWIFT ya da alternatif bir sisteme erişim.
AB Dış Politika Şefi Federica Mogherini, petrol satışı, bankacılık, ticaret ve yatırım konularında İran’la ilişkileri garanti etmenin öncelikleri olduğunu söyledi. Diğer bakanlar da olumlu konuştu.
Fakat tehdidi savuran küresel bir dev. Haliyle İran’la ticareti koruyacak pakette daha yol alınamadan Amerikan tehditleri etkisini gösteriyor. Birkaç örnek:
– Güney Kore, İran’a petrol siparişlerini dondurdu.
– Japonya rafinerilere “İran’dan alımları durdurmak durumunda kalacağız” uyarısı gönderdi.
– Fransız otomobil üreticisi PSA Group ortak üretim projesini askıya aldı.
– Total, ABD’den istisna olmadığı takdirde doğalgaz projesinden çekileceğini duyurdu.
– Üçüncü büyük taşımacılık şirketi Fransız CMA CGM İran’dan çekildi. Bir numaralı Danimarkalı A.P. Moller-Maersk tehdide ilk boyun eğen şirketti.
Bu liste Ağustos’a kadar daha da uzar. AB’nin vereceği garantiler de özellikle Amerikan bağlantılı şirketleri rahatlatmayabilir. Bunlar kesinlikle risk almaz.
Bununla birlikte İran 40 yıldır yaptırımlarla yaşıyor. Bu seferki daha organize ve daha ağır ama krizler kendi fırsatlarını da doğurabilir. En basitinden ABD’nin AB, Rusya ve Çin’i etkileyen ticaret savaşı bir yanıyla İran’ın ‘yol bulma’ şansını artırıyor. Mesela Trump’ın gümrük tarifelerini yükseltmesine misilleme yapmaya hazırlanan Çin, ABD’den günlük 400 bin varil petrol ithalatını kesebilir. Bu Çin’in tüketiminin yüzde 5’ine denk geliyor. Rakam küçük ama ‘çaresiz satıcı’ İran için kayda değer.
***
5+1’in diğer üyeleri çıkış ararken İran’ın kullanabileceği uluslararası platformları torpilleyecek başka bir olaya parantez açmak istiyorum. Geçen hafta Ruhani ekonomik paketin pazarlıkları için Avrupa’ya gelirken acayip bir ‘kumpas’ döndü. Birden bire kıymete binen Halkın Mücahitleri Örgütü, Paris’te ABD ve Ortadoğu’dan hatırlı misafirlerin katılımıyla bir kongre düzenledi. Trump’ın avukatı ve eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani, örgütün lideri Meryem Recavi’yi alternatif lideri ilan etti: “Mollalar gitmeli. Yerlerine Recavi’nin temsil ettiği demokratik bir hükümet gelmeli. Özgürlüğe çok az kaldı. Seneye bu toplantının Tahran’da düzenlenmesini istiyorum!”
Avrupa’da ‘İran Milli Direniş Konseyi’ adıyla örgütlenen Halkın Mücahitleri, 2012’ye kadar ABD ve AB’nin terör örgütleri listesindeydi. Suikast ve bombalı saldırılarla dolu sicili yüzünden bu listedeydi.
Tam bu sırada kongreye bombalı saldırı komplosu patlak verdi. İran asıllı Belçika vatandaşı iki kişi arabalarında 500 gram patlayıcı (TATP) ve patlatma düzeneği bulunduğu gerekçesiyle Brüksel’de tutuklandı. Bunlarla bağlantılı olmakla suçlanan İran’ın Viyana Büyükelçiliği’nden bir diplomat da Almanya’da gözaltına alındı. Olay Avusturya, Belçika, Almanya ve Fransa’yı içine alan diplomatik bir krize dönüştü. Tahran’daki Belçika, Almanya ve Fransa’nın diplomatik temsilcileri uyarıldı. İran’a göre bu olay Ruhani’nin Avrupa seyahatini sabote etmeye dönük bir komploydu; Almanya’da tutuklanan iki kişi de Halkın Mücahitleri’ne çalışıyordu.
Bu olayda pası alan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu topu AB kalesine gönderdi: “Avrupa liderlerine sesleniyorum: Sizin topraklarınızda terörizmi finanse eden terörist rejimi durdurun.”
Kumpas çok boyutlu. Mesela İran, Almanya’daki Europaeisch-Iranische Handelsbank’daki 300 milyon euroluk hesabını transfer etmek istiyor; ABD ve İsrail “Bu para Ortadoğu’daki teröristlere aktarılacak” diyerek engellemeye çalışıyor. Uğraş dur.
***
Küresel ölçekte bir kumpas kuruluyor. Bu strateji hakkında brifing veren ABD Dışişleri yetkilisinin ifadesiyle “Amaç Kasım’dan itibaren petrol gelirlerini sıfıra indirerek rejim üzerindeki baskıyı artırmak.”
Nihai hedef rejimi çökertmek. Stratejinin bir ayağında İran’ın hayat damarlarını kesip istikrarsızlığı derinleştirmek diğer ayağında yönetime meydan okuyan kesimleri desteklemek var.
İstikrarsızlaştırılmış 80 milyonluk bir ülke düşünün; Kafkasya, Asya ve Ortadoğu’nun kesişim noktasında çökertilmiş devasa bir köprü. Çökertilmiş Irak ve Afganistan’ın üstesinden gelemeyen ‘küresel küstah’ hangi hesapla İran gibi son derece karmaşık bir ülkenin üstesinden gelebileceğini düşünüyor?
Irak, Afganistan, Suriye ve Libya’da olduğu gibi oyunun adı ‘diktatör rejimi yıkma.’ Ama insani, tarihi, ekonomik ve kültürel bütün varlığıyla bir ülke yıkılıyor. Elbette İran’ın ekonomiden özgürlüklere kadar birçok alanda ciddi sorunları var. Ekonomik sorunlardan, din adına dayatmalardan, siyasal kısıtlamalardan, zırh gibi geçirilmiş kisvelerden bunalan insanlar sıklıkla sokaklara dökülüyor, sisteme meydan okuyor. Tamamen haklı gerekçelerle. Hakikat sokaktaki öfkeden yana, lakin bu hakikatin ABD’nin Ortadoğu’da yapıp ettiklerine denk düşen bir tarafı yok.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025