Gülay GÖKTÜRK
Siyasetin normalleşmesine doğru bir adım daha atıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor ve derin devletin derinliklerinde konuşlanmış güçlerin elleri kolları bağlı, sandık sonuçlarını beklemekten başka çaresi yok.
Zaten artık derinlikleri de yok...
Ne, bir zamanlar yaptıkları gibi adayları çağırıp kafasına silah dayayabilirler ne Meclis’in etrafını kuşatıp tehdit edebilir ne de Meclis localarında yan yana dizilip milletin vekillerine gözdağı verebilirler... Türkiye’nin dört bir yanına kurulacak 200 bin sandığı kontrol edemezler. O sandıklara gidecek 53 milyon insanı tehdit edemez, korkutamaz, onlara hiçbir siyasi mühendislik projesini dayatamazlar.
Vesayet rejiminin elindeki silahlardan biri daha çakaralmaza dönüşüyor. Yönetilenlerle yönetenler arasına kurulan barikatlardan biri daha kalkıyor. Siyaset, vesayeti en önemli mevzilerinden birinden daha kovup alanını daha da genişletiyor. Cumhurbaşkanlığı makamı, devletin siyaseti kontrol ettiği, frenlediği, ayar verdiği bir makam olmaktan çıkıp cumhurun doğrudan temsil edildiği bir makam haline geliyor.
En doğal aday
Dün, bu ülkede cumhurbaşkanı koltuğuna oturması en doğal olan kişi nihayet halkın karşısına çıkıp “adayım” dedi. Öyle ki, eğer aday olmasaydı, bir şeyler yanlış, bir şeyler eksik demekti; siyaset hâlâ tam normalleşmemiş demekti.
Sayın Erdoğan bu ülkede cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmayı en fazla hak etmiş insandır ve halkın büyük çoğunluğu onu o koltuğa oturtmak için 10 Ağustos’u sabırsızlıkla bekliyor.
Öte yandan hepimiz biliyoruz ki, 18 yaşından beri siyaset basamaklarını teker teker çıkmış ve son 12 yılında Türkiye’nin çehresini değiştirmiş bir lider var karşımızda ve Erdoğan partisinden ayrılsa da o partinin lideri olmaya devam edecek; yeni konumunu siyasetle daha makro düzeyde ilgilenmek, bir vizyoner olarak partisine ve Bakanlar Kurulu’na yol göstericilik rolü oynamak üzere kullanacaktır. Ben Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı koltuğunu, 40 yıllık siyasi geçmişinden süzdüğü tecrübeyle o makamın hakkını vererek ve anlamına uygun bir şekilde kullanacağına inanıyor ve kendisine başarılar diliyorum.
Yaşayarak öğreneceğiz
Doğrudur, parlamenter sistemle başkanlık sisteminin arasında bir yerlerde, bir bakıma flu bir platformda yol almak zorundayız. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile seçilmiş bir başbakanın birlikte çalışacakları bir dönemi ilk defa yaşıyoruz. Böyle bir tablonun yaratacağı avantajları da dezavantajları da yaşayarak öğreneceğiz. Öğrendiklerimiz üzerinde düşünecek, sorunlar çıktıkça çözümler üreterek ilerleyeceğiz.
Ben makamlar arası ilişkilerin sorunsuz ve verimli bir şekilde yürümesinde yasalar, yönetmeliklerden ziyade, siyasi olgunluğun, tartışma ve uzlaşma kültürünün, kitlelere karşı duyulan sorumluluk duygusunun etkili olduğunu düşünürüm. Hiçbir yasa ya da yönetmelik, cumhurbaşkanı ile başbakan arasında sağlıklı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğini formüle edemez. Bunu ancak o makamlarda oturan insanların niteliği ve daha da önemlisi onları oraya getirenlerin beklentisi belirler. Kimin ne zaman ne kadar yetki kullanabileceği, kimin alanına ne kadar girebileceği yasalarla ne kadar net bir biçimde belirlenmiş olursa olsun, fiiliyatta belirleyici olan bu yetki kullanımının toplum tarafından siyaseten doğru, haklı ve meşru görülüp görülmediğidir. Zira sonuçta her iki makamda oturan da, elindeki yetkileri neden kullanmadığının ya da neden yersiz yere yetki gaspında bulunduğunun hesabını topluma verecektir.
O yüzden benim içim rahat...
Evet, bu farklı bir deneyim olacak. Şimdiden endişelere gark olmak, gamlı baykuş gibi konuşup durmak yerine bugünün tadını çıkaralım.
Dileyelim ki, sandıktan çıkacak ilk cumhurbaşkanımız demokrasimize yeni ufuklar açsın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015