Lale KEMAL
CHP seçim startını Doğu’dan verdi
20.01.2013
2813

Çin’de, ülkenin yönetiminde söz sahibi 9 kişilik ÇKP Politbürosu Daimi Komitesi’nin geçen yılki seçimi sürecinde, ülkede siyasi gerilim tırmanmış ve Arap Baharı’nın kendilerine de sirayet edeceğinden korkan Çin yönetimi, ülkede adeta sıkıyönetimi anımsatan sert tedbirler almıştı. Politbüro artık seçildi ve sular duruldu gibi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki kalabalık gazeteci ve işadamı heyetinin kısaca ÇKP diyeceğimz Çin Komünist Partisi’nin davetlisi olarak, 14-18 ocak tarihleri arasında 27 saati havada geçmek üzere 8 günlük ve üç kenti kapsayan Çin gezisi işte böyle bir arka planda gerçekleşti. ÇKP, Kılıçdaroğlu ve heyetine devlet protokolü uyguladı ve geleceğin güçlü başbakan adayları arasında gösterilen şahsiyetler dahil üst düzey kabul gördü.
Askeri ve ekonomik alanda dünyanın bu yükselen gücü ne yazıkki “biri bizi gözetliyor” psikolojisinden kurtulamamış, gazeteciler olarak bırakın ÇKP binalarının içine girmeyi Kılıçdaroğlu’nun, parti ileri gelenleriyle görüşme yapmak üzere gittiği binaların giriş kapılarında basına açıklama yapması bile kabul edilmedi.
Efsanevi lider Mao Ze Tung’un ülkesi komünist Çin’den, CHP Lideri olarak Kılıçdaroğlu’nun da etkilenmemiş olması beklenemezdi. Kılıçdaroğlu, ülkenin ticari merkezi Şangay şehrinde ÇKP’nin birinci Ulusal Kongresi’nin yapıldığı binayı ve Mao ve arkadaşlarının, partinin kuruluşunu ilan ettikleri odanın havasından etkilenmiş olmalı ki gezinin son durağı Urumçi’de, Sincan üniversitesinden fahri doktora ünvanı aldıktan sonra yaptığı konuşmada konukları “Yoldaşlarım” diye selamlamayı ihmal etmedi. Gerçi Kılıçdaroğlu, Ankara’daki parti kongrelerinde de komünizmin retoriği yoldaşlarım şeklindeki hitabeti ile biliniyor.
Doğudan seçim startı
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin, bir süredir yurt dışına açılma politikası izlediği gözleniyor. Ancak CHP’nin, Çin ziyaretine, adeta iktidara soyunan ve başbakanlığa Kılıçdaroğlu’nun geleceği varsayımıyla çıktığının pekçok işareti vardı. Kılıçdaroğlu, başbakanların mutad olduğu üzere yaptığı gibi beraberinde 40’a yakın işadamının yanısıra hemen hemen tüm gazetelerin temsilcileri ile televizyonlardan muhabirlerin de katılımıyla kalabalık bir heyetle bu zorlu Çin yolculuğuna çıkmıştı. Zorlu diyorum zira, başkent Pekin, Şangay ve son olarak da Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan özerk bölgesi başkenti Urumçi’yi de kapsayan bu 8 günlük ziyaretin 27 saati havada geçti. CHP, Çin ziyaretini görünür kılmak için başarılı bir medya propogandası çerçevesinde çok sayıda gazeteciyi de yanına almıştı.Partililer, “Kılıçdaroğlu başbakanlığa mı soyunuyor” şeklindeki esprili sorularımıza “İnşallah” yanıtı vererek karşılık veriyorlardı. Kılıçdaroğlu, başbakanlar ya da cumhurbaşkanları gibi fahri doktora ünvanı alınca yine partililer “Başkanımıza da çok yakıştı” yorumlarını yapıyorlardı.
Mesajlar ümit verici değil
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, önümüzdeki 2014 yerel ve 2015 genel seçimlerine iktidar yürüyüşü havasında seçim startını dünyanın yükselen gücü Çin’den yani Doğu’dan vermiş olması “CHP ne kadar yeni” sorularını da akıllara getirmiyor değil. Ama nihayetinde, ana muhalefet CHP’nin, AK Parti’nin aktif olduğu dış dünya ile teması başlatmış olması Türkiye açısından pozitif bir gelişme olarak okunmalı.Ne varki, bizler Çin’deyken Türkiye’de, PKK mensubu üç kadının Paris’te infaz edilmesi sonrası CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, bu kişilerden PKK kurucularından Sakine Cansız’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunması ve sonrasında Türkiye’ye getirilen cenazelerin Diyarbakır’da olaysız bir anma töreninden sonra defnedilmeleriyle devam eden süreç yaşanıyordu. Bu sürecin arka planında ise hükümetin talimatıyla MİT’in İmralı’da Abdullah Öcalan ile birkaç aydır başlattığı görüşmeler vardı.
Aygün meselesi, ister istemez gündeme damgasını vurmuş, CHP’nin Çin ziyaretini biraz gölgede bırakmıştı. Kılıçdaroğlu, Aygün’ü partinin ilke ve kurallarına uymaya davet ediyor ve Cansız’ın taziye ziyaretine gitmiş olmasına sert tepki veriyordu. Kılıçdaroğlu’nun, Çin’den yaptığı bu açıklamaları Ankara’dan da duyulmasına rağmen parti sözcülerinin Aygün’e sert tepkiler yöneltmeye devam etmeleri ironik biçimde CHP’nin, parçalı halini pekiştirir nitelikteydi.
Kılıçdaroğlu’nun, Diyarbakır’daki cenaze töreninin olaysız geçmesini memnuniyet verici bulmakla birlikte Aygün’ün, bireysel olarak yaptığını söylediği taziye ziyaretine sert tepkisi, barış sürecine destek açıklamalarıyla ters düştü. Belki Kılıçdaroğlu, Aygün tepkisiyle parti içindeki ulusalcı tabana da mesaj veriyordu ama yeni CHP’nin, eski CHP savunucularına göz kırparak artık bir seçim zaferine de ulaşamayacağı anlaşılıyordu. Daha da önemlisi CHP’nin, herkese göz kırpma biçimindeki ikircikli yapısıyla barış sürecine olası katkısı da sorgulanır nitelikte. Üstelik de bizzat Kürtlerin, Cansız ve arkadaşlarının cenaze törenini olaysız gerçekleştirerek İmralı sürecine güçlü destek verdikleri bir sırada.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016