Birkaç aydır AK Parti, Mart 2014'te yapılacak yerel seçimlerin erkene alınmasını tartışıyor. Bu bir tesadüf değil, stratejik bir aklın ürünü olarak AK Parti yerel seçimleri erkene almak istiyor.

Çünkü 2014'te bir başka seçim daha var; Cumhurbaşkanlığı... Tabii önümüzdeki temmuzağustosta bir sürpriz olmazsa...
Bütün hesapları altüst edebilecek o sürprizi bir yana bırakırsak 2013'te yerel, 2014'te cumhurbaşkanlığı, 2015'te de genel seçim yapılacak.
Görünen o ki, önümüzdeki üç yılı seçimlerle geçireceğiz. Önceki gün Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı AK Parti MYK'da meselenin bir kez daha tartışılması bunu gösteriyor.
Büyük olasılıkla da gerçekleşecek.
AK Parti'nin yerel seçimleri öne almak istemesinin görünür nedeni "kış şartları" olsa da başka gerekçeler de var. En önemlisi de Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yerel seçimlerin bir "test seçimi" işlevi görmesi.
Düşünsenize Mart 2014'te yapılacak bir yerel seçimde bir iki ilin kaybedilmesi veya oy kaybı cumhurbaşkanlığı seçimini riske sokabilir. Bir anlamda AK Parti hem üst üste iki seçimden ülkeyi kurtarıyor hem de "en kötü senaryo"ya hazırlıklı olmak istiyor.
Bir önemli neden de teşkilatların "sahada tutulma" ihtiyacı...
Bugünlerde AK Parti ve CHP'de kongreler yapılıyor. Biri iktidar biri muhalefet bu iki partinin kongrelerini izleyince şaşırmamak elde değil. Üç dönemdir iktidarda olmasına rağmen AK Parti'nin kongreleri daha dinamik ve heyecanlı...
Bu dinamizmi soğutmadan Ekim 2013'te yapılacak bir yerel seçime yansıtmak akılı bir strateji... Böylece seçim çalışmaları da yaz aylarına çekilmiş olacak.
Bu strateji, başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerdeki devasa altyapı yatırımlarının bitimiyle de örtüşüyor.
Birkaçını saymakta yarar var. İstanbul'un yüzyıllık hayali Marmaray hattı Ekim 2013'te bitiyor. O tarihte Kadıköy'den Kazlıçeşme'ye yani Anadolu'dan Avrupa'ya Boğaz'ın altından trenle geçmek mümkün olacak.
Kadıköy-Kartal metrosu bu yılsonunda hizmete giriyor.
Hızlı tren Ankara'dan İstanbul Pendik'e ulaşıyor.
Ankara'da da Başkentray Sincan- Kayaş arasında hayata geçiyor. İçinde otellerin, alışveriş merkezlerinin olduğu yeni modern tren garı bitiriliyor.
İzmir'de ise Egeray, kenti doğudan batıya geçiyor hatta Torbalı'ya kadar uzanıyor. Yine 2013'te ilk kez DDY, lüks otobüs kalitesinde yerli tren setini devreye sokuyor. Başka projeler bir yana sadece ulaşım açısından raylı sistemin devreye girmesi şehirlerde büyük rahatlama yaratacak.
Duble yol gibi bu kez de gönülleri hayatı kolaylaştıran demir raylar etkileyecek.
Güçlü ihtimal, olağanüstü bir gelişme olmazsa bu zeminde yapılacak bir seçimde muhalefette yer alan CHP-MHP ve BDP ellerindeki bazı yerel iktidarları kaybedebilir.
Bu da AK Parti'nin 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha rahat girmesini sağlayacak. Peki, muhalefet başta da CHP bu sürece hazırlıklı mı?
Sadece şunu söylemekle yetinelim, CHP'nin İstanbul'da 12 belediyesi var. CHP böyle gider ve bir siyaset değişikliği olmazsa 2004 seviyesine geri döner... Yani elinde 4 veya 5 belediye kalır.
Siyasete, stratejik ve matematik açıdan bakınca tablo böyle görünüyor... Ama siyaseti anlık gelişmeler de etkileyebiliyor. Küresel dünyadaki bir gelişme Kürt meselesinde atılacak bir adım süreci yukarı çekebileceği gibi terse de çevirebilir.