Mehmet TIRAŞ
Arif:çok anlayışlı ve sezgili (kimse ) varışlı.Böyle açıklıyordu Türkçe sözlükte ‘Arif’ kelimesinin sözlük anlamını ama Arif AGAS’ı anlatmaya yetmiyordu bu kısa cümle.
Gerçekten yetmiyordu duygusal anlamda söylemiyorum.
Arif AGAS bireyin kriterlerini taşıyordu.
Birey: çoğunluk gibi düşünmeyen, kendine öz güveni olan ayaklarının üstünde duran,mesleğini yeryüzüyle kıyaslayan,değişimi savunan, kendini din,ırk,mezhep ve milliyetçilik üzerinden tanımlamayan,ölçüsü insan olan, sevmediğine haksızlık yapmayan ve başarısını teslim eden,seçici olan, insan ilişkisini mesafeli yürüten,çok yönlü ve sosyal olan kişidir.Bu özellikleri Arif Agas taşıyordu.
Arif çok kibar,kent soylusu denilecek kadar zarif, sakin,sesini yükseltmeden konuşan,duygularına hakim olan, çok nazik bir yanı vardı,planlı ve programlı yaşayan hümanist biriydi.Randevularına çok özen gösterirdi, buluşacağımız zaman trafiğe takıldığını biraz geç kalacağını kusura bakma Mehmetçiğim seni bekletiyorum diyecek kadar kibardı.
Benim tanıdığım kadarıyla güven veren sevmediklerine bile haksızlık etmeden empatiyle yaklaşan bir arkadaş ve dost olmanın ötesinde; iyi bir eş aynı zamanda iyi bir babaydı.. Bir kızı vardı, Hande ile konuşurken aşıkom derdi,eşi Selman arayınca da efendim karıcığım diye cevap verirdi.
Ben de takılırdım oğlum karına söyleyeceğin sözü kızına söylüyorsun derdim,kollarını iki yana açar Hande’yi kucaklayacakmış gibi yeri başka der, o benim değişmez vaaz geçemeyeceğim aşıkom,karısı Selman için de erkeklerin karıları için kullandığı klişe sözü kullandı,eşimi seviyorum ama aşık değilim.Mehmet çiğim yıllarca kaçak yaşadım doğru dürüst çalışmadım evi Selman geçindirdi ve bir gün olsun şikayetçi olmadı,maaşını bilmez kartı bende ve ben çekerim,Hande’nin bir arkadaşı var ilişkisinin ciddi olduğunu söyledi,diye böylesi özelini benle paylaşan ve paylaştığım bir dostumdu Arif.
Güven ve dürüstlük Arif’in vaaz geçmeyeceği ilkeleriydi.Düşündüğü gibi yaşayan ender insanlardandı.
Eğitimi doğumdan ölüme kadar algılayan ve düzenli kitap okurdu.İki sefer hastaneye yattı, ziyaretine gitmeden telefon ederdim ne istiyorsun deyince,kitap getir, türü ne olsun dediğimde, roman derdi. Bende kütüphanemden seçtiğim romanları hazırlar isimlerini telefonla belirtirdim,okuduklarını çıkartır okumadıklarını kordum,her iki ziyaretimde de beşer tane roman götürmüştüm.
Meslekli sözünü çok kullanırdı çünkü kendisi projeciydi; AB’liğine bağlı projeler üreten ajanslarla çalışırdı.Üstlendiği projelerin başında arıtma tesisleri,küçük baş ve sığır ,kanatlı hayvan çiftlikleri, hayvan pazarları ,mezbaha neler geliyordu, ülkenin değişik il ve ilçelerinde böylesi projelerin altına imza attı.
Sürekli traşlı gezer ve spor giyinirdi.
Kendini olduğundan fazla göstermeyen genel kültürü yüksek olan ama utanma duygusunu koruyan haddini de çok iyi bilen birsiydi.Hiç övündüğüne rastlamadım mütevazı bir karaktere sahipti.
Yeri doldurulmayacak kadar önemli birisi olan kadim dostum,yoldaşım türü tükenmiş insanlardan biri olan,ölümünü duyduğumda içimden sanki bir parça koptu..On gün yattı yoğun bakımda, hastaneye yatışından ölümüne kadar üç kere ziyaretine gittim Servet Çalışkan ile eşi Selman’a her gün telefon edip sağlık durumunu öğreniyordum.
Arif sevgisinin en büyük acısını sevenlerine tattırarak 10 Mart 2016 tarihinde hayata gözlerini yumarak veda etti.
11 Mart 2016 Tarihinde Arif’i son yolculuğuna Kocaeli’nin Kartepe eteğine sırtını dayamış şirin Suadiye beldesinin mezarlığına öğle namazına müteakip toprağa verdik. O gün baharı müjdeleyen pırıl pırıl oksijeni yüksek Arif’in karakterini ortaya çıkartan güneşli bir hava vardı.
Arif’in cenazesine katılanların çoğunluğu Arif’in arkadaşları ve bir de Eşi Selman’ın Biriç arkadaşları Selman’ı acılı gününde yalnız bırakmamışlardı.
Yoğun bakıma alındığında ağladım ve Arif’in ölümünü hissetim,bu düşüncelerimi Servet Çalışkan’ la da paylaştım.Daha altmış yaşında ve üretkenlik çağındaydı Arif.
Böylesi övgü dolu onura eden sözleri bir başkası için kaleme alır mıyım onu bilemiyorum ama alsam da Arif’in yeri bende yaşamım boyu bir zenginlik olarak kalacak.Bu benim üçüncü yazım ölüm üzerine, daha önce Yaşar Kemal ve Çetin Altan’ın ölümlerinin ardından yazmıştım.
Benim Arif’le tanışıklığım on yıl olmuştu ama çok hızlı bir yakınlaşmamız dostluğa dönüştü..Eğe ve Karadeniz bölgesine seyahatlerimiz oldu.
İzmir’de iş görüşmesi yaptığı Nedim Çelik bizi Karaman ilçesinde bir lokantada ağırladı.Geceyi Arif’in çok sevdiği eski İGD’li prof.Dr.Aslan Bora bizi birinci kordonda İzmir körfezine tepeden bakan evinde konuk etti, o gece orada kaldık.Çanakkale’de birkaç kişiyle isimlerini hatırlamadığım kişilerle bir proje görüşmesi yaptı bir gece de orada bir otelde kaldık..Bandırma’da sekreterliğini yaptığı yoldaşımız Şevki Çelik’e uğradık bir alış veriş merkezinde buluşup çay içip sohbet edip ayrıldık.Ayvalık’ta ortak dostumuz Haluk Ercan ve Arif’in üniversiteden arkadaşı eski Gömeç Beldiye başkanı Orhan ile bir öğle yemeği yedik kalmamız için ısrar etmelerine rağmen yola koyulduk.Bir son bahar mevsimi İzmit’ten sabah erken çıkıp Amasya,Niksar,Niksar Arif’in doğup çocukluğunun geçtiği liseye kadar yaşadığı bir yer,Niksar kalesi olmak üzere beni gezdirdi oturdukları evi gösterdi genç bir pilotken uçak kazasında hayatını kaybeden abisinin adını verdikleri Güven Agas sokağı yazan tabelaya baktığında gözlerinin hüzülendiğini gördüm, iki gece Niksar’da bir otelde kaldık, Ariflerin aile dostları olan Zafer diye birisiyörenin lezzet tatlarının başında gelen cevizli katmer yaptırıp otele göndermişti.Niksar’dan Turhal’ a geçtik Arif çok genç yaşta kaybettiği annesinin Turhal’da mezarını ziyaret etti annesinden bahsederken çok zor şartlarda yaşadı ve çok özverli bir kadındı diye sesi titreyerek yol boyu anlattı.Turhal’dan Tokat’a,Kastamonu,Karabük’ten sonra ver elini Boyabat’a kadar,uzun bir seyahatimiz oldu.Boyabat’taki üniversiten arkadaşı yerel gazete çıkartan soyadını hatırlayamadığım İsmet diye birisini ziyarete giderken bana yolda,İsmet eski İGD’li ama şimdi Kemalizm’e kaymış, tartışmaya girmeyelim misafiriyiz diye de uyardı.İsmet bize Boyabat’taki eski Rum evelerini gezdirdi ardından da Boyabat kalesinin dibinde bir kebapçı lokantasında yemek ikram etti ve akşam karanlığının bastığı bir ortamda geldiğimiz yola geri döndük.Arif Araba kullanmayı çok severdi hatta çokta uzun süre mola vermeden kullanırdı, ben uyardığımda haklısın ama seviyorum deyip en kısa mola yerine sapardı.Bu seyahatte Karabük’te ölümlü bir trafik kazasını kıl payı atlatmıştık neredeyse otobüsün altına giriyorduk,hata Arif’te idi.
İnsan sevdiklerini kaybedince anıları gözünün önünden bir film şeridi gibi akıyor ve anılarıyla yaşıyor.
Hayat plan yaptığında başına gelen imiş sözünü, Arif’in ölümü doğrulattı bana.
Arif ile plan yapmıştık benim Nisan Ayında İzmir Kitap fuarında imza günüm olacaktı; Arif İzmir’de dostu Aslan hoca ve arkadaşları bir üniversite kurma planları vardı bu işin başına Arif’i profesyonel olarak görevlendirdiler prosedürü Arif yürütüyordu ve Arif İzmir’de yaşıyordu, tedavisi için İzmit’e dönünce bir daha buluşamayacağımız bir ayrılıkla dostlarına veda etti.
Aşkın ayrılığının birleşmesi olmasa da karşılaşması her an olabilir.
Ölüm ise bir daha karşılaşması mümkün olmayan acısını sağ olana yaşatan umutsuz bir ayrılıktır.
Neşet Ertaş’ın deyişiyle,Geç buldum çabuk kaybettim ben Arif’i.
Seni unutmayacağım güle güle ,ışıklar içinde yat toprağın bol olsun değerli dostum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025