Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
Kokteyl teorisi
25.10.2015
1825

 7 Haziran sonuçları Tayyip Erdoğan’ı mutlu etmedi. Bu sonuçların alınması ihtimali herhalde o seçim yapılmadan önce de akılları kurcalıyordu. AKP oylarında düşme sürecine girildiği bundan önceki seçimlerde de kendini belli ediyordu ama 7 Haziran’da yeni koşul, HDP’nin yüzde 10’u geçeceğini aklı keserek kurduğu yeni strateji oldu. Bunları hep biliyoruz da, 7 Haziran’dan sonra olanların 7 Haziran’dan önce planlandığını vurgulamak için tekrarlıyorum bunları. HDP’nin barajı geçmesinin kaç milletvekili kaybettireceği anlaşılınca, seçim öncesinde de, sonrasında da, ne yapıp edip HDP’nin baraj altına indirilmesinin kararı verilmiş olmalı. Neyin ne olduğu 7 Haziran’da belli olunca da uygulamaya geçildi.

Bu hedefi gerçekleştirmek kuru lafla olabilecek bir şey değil. Nitekim olmadı. Memleketin bütününde değişik bir durum olmalı ki bu seçimde HDP’ye oy verenler “tekrarlanan seçim”de HDP’ye oy vermekten vazgeçsinler. Bu vazgeçenler ille de hepsi gelip AKP’ye oy vermese de olabilir, yeter ki HDP’ye vermesinler.

AKP’nin sanki “gizli müttefikleri” var. 7 Haziran’da sonuçlar belli olunca Bahçeli ve MHP “koalisyon yapmıyorum” diyerek başlıca isteği yeniden seçim yapmak olan Tayyip Erdoğan’a çok ihtiyacı olan bir manevra alanı açmışlardı. Aynı zamanda PKK da geniş çaplı bir saldırıya geçerek birdenbire bir “iç savaş” manzarasıyla yüzyüze gelmemizi sağlamak için kendine düşen katkıyı sağladı. PKK böyle davranmasa AKP hükümeti gene saldırmayacak mıydı? Mecburdu, saldıracaktı. HDP’nin PKK’dan, çatışmadan kendini ayırmak için yaptığı her şeyi geçersizleştirmek üzere saldıracak ve “HDP aslında PKK’dır” propagandası yapacaktı. Yalnız, AKP’ye değil, HDP’ye de haddini bildirmek üzere yola çıkan PKK barış ortamını yok etme sorumluluğunu AKP’den en az yarı yarıya aldı. Böylece, “göz gözü görmüyor” denilen cinsten bir kargaşa ve çatışma ortamına girdik. Bu “puslu hava” da Tayyip Erdoğan’ın arayıp bulamadığı bir şey olabilirdi; ama buldu.

Dolayısıyla Tayyip Erdoğan şimdi kalkıp Ankara cinayetini “karma bir eylem” olarak sunabiliyor. Neymiş? IŞİD’le PKK (PYD) birlikte hareket etmişler, işin birer ucundan tutmuşlar. Muhaberat da zaten işin içindeymiş.

IŞİD’le PYD ve PKK Suriye’de, Irak’ta birbirlerinin gözünü oyacaklar, sonra gelip Ankara’da ortak eylem yapacaklar. Ankara’nın ve Tayyip Erdoğan politikalarının böyle bir “birleştirici gücü” varsa, kanlı düşmanları bir araya getirebiliyorsa, şu bizim memleketteki kutuplaşmaları da bir önlese, yumuşatsa…

Böyle bir iddianın bir inandırıcılığı yok elbette. Tek inandırıcılık ortalığın toz duman olması ve Türkiye halkının bu gibi saçma önermeleri ölçüp biçme yöntemini hâlâ öğrenmemesi. Bu gibi “yorum”ların bir gerçeklik değeri yok, ama bir “sansasyon değeri” var. “Vay be, IŞİD’le PKK birleşmiş ha?

Yani, herkesin nefretle karşılayacağı (tabii bayılarak karşılayan bir kesim de olacak. Onsuz olmaz) bir olay olacak. Bu gibi olaylarda, kuraldır, gerçekten ne olduğu uzun zaman ortaya çıkamaz. Bu durumda, “Yapanlar arasında PKK da var,” diyeceksin. Ölenler arasında PKK’yla ilişiği bilinen biri varsa onu da bu iddiana kanıt diye göstereceksin. Ancak, “PKK da var” derken gerçekten PKK’nın kendisi ilgilendirmiyor seni –“PKK var” diyerek “Yani HDP de işin içinde” demiş oluyorsun. Zaten başından beri gerçek hedefin o.

Tayyip Erdoğan “kokteyl” teorileri yaparken, Türkiye halkına sözkonusu olayın içyüzünün ne olduğunu açıklamıyor, öyle bir niyeti yok. Kendi adamlarına, bu olay hakkında halka ne söyleyeceklerinin talimatını vermiş oluyor. Gezi sonrasında anlattığı masallar gibi. AKP, bu türden masallar üretmek ve yaymak için, tarihimizde hiçbir siyasi partide görülmemiş bir örgütlenme kurdu (bunun az daha ilkelini de “derin devlet” kurmuş, çalıştırıyordu).

Burada siyaset böyle aslı esası olmayan iddialar, suçlamalarla akıp gidiyor. Bunların etkililik derecesi hakkında yorum yapacak, tahminde bulunacak ehliyetim yok. Olay bana çok açık, çok saydam görünüyor ama “halkımız” ne anlam çıkarıyor, bilemem. Göreceğiz, az kaldı, yalnız bu seçimde oyunu AKP’ye verecek olan herkesin de bu hikâyelere gerçekten inandığı için öyle yapmadığını söyleyebilirim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar