Namık ÇINAR
Ben mi kavrayamıyorum, nedir? Herkes ayırtında da, anlaşılan bir ben değilim farkında, olup bitenin.
Hayır, sen fesatsın ya, o yüzden böyle düşünüyorsun.
Ne diye fesat olacakmışım? İyi şeyler olduğunda en güzel lâfları eden gene ben değil miydim de, şimdi kalkmış bunları söylüyorsun bana?
Meselâ, diyorsun ki “ekonomik olarak iyi yoldayız”.
Amenna!
O vakit niye sersefiliz çoğumuz?
Türkiye, madem tarihinde görülmedik oranda zenginleşti de, neyin nesi biz yığınlardaki bu pespaye yoksulluk?
Geçen gün Kütahya’da bir fırın, tanesinde kırk kuruş indirim yaptı diye, az daha birbirimizi yiyecektik ekmek yerine.
İyi yolda olan biz değilsek, bize ne bu anlattıklarından. O varsıllıkları kimlere üleştiriyorsan, kabına sığmaz sevinçlerini git onlara muştula!
Kes, seni gidi art niyetli!
İyi ama bizi de kendini de böyle oyalayarak, daha nereye kadar?
Yine meselâ, Kürt meselesinde “barış sürecine girdik” diyorsun. Doğrusu herkes de hevesli, haklı olarak. Tezcanlı mıyım neyim, ama ben dişe dokunur bir şeye rastlamadım şimdiye değin.
Öcalan’ın odasına konan kırk iki ekran bir televizyondan başka ne var ortalıkta, Allah’ınızı severseniz? Otuz yılda bu yüzden miydi ölmesi, otuz beş bin kişinin?
Ha! Bir de “mahkemelerde anadilde savunma hakkı” var sahi.
Yav’ güldürmeyin adamı; bir Kürt’ün anadiline kavuşabilmesi için illâ mahkemeye mi düşmesi lâzım sizce?
Kapakları sonuna kadar açılmış bir barajınki gibi gürül gürül bir özgürlük ortamını tasarlamak dururken, iş mi yâni şimdi bunlar, be kardeşim?
Höst, tekerimize çomak sokmaya çalışma!
Yahu arkadaş, anayasa sorunu da, bürokratik vesayet sorunu da, sanki her işiniz neredeyse hep böyle yarım yamalak.
Hadi oradan, meymenetsiz!
Uzlaşma komisyonu koca bir seneyi heba etti de...
Kapa o şom ağzını!
Fakat anayasa...
Başlatma anayasandan!
Sizin varsa o başka, ama bilesiniz ki benim bir yol-mol haritası filan gördüğüm yok.
Hiçbir şey göreme, kör olasıca!
Bütün çabam, iyilik olsun diye göstermek size şeytanın gör dediğini, hâlbuki.
İyiliğin kusur kalsın, kendine sakla, e mi!
Ben de arzuluyorum, en az sizin kadar o barışı. Ama temennilerle olacak şeyler midir bunlar? Yahut kendini dahi aldatmalar ve atlatmalarla? Yahut “hele şu şu olsun bakalım, sonrasına bakarız”larla?
Siyaset yapmalarına gerçekten katlanabilecek ve içinize sindirebilecek misiniz de, davet ediyorsunuz terör örgütünü?
O barış olacaksa, bugüne dek kendimize bile söylemekten sakınageldiğimiz hususların üstüne üstüne giderek olacak, ancak o barış.
Hazır mıyız buna, pekiyi? Sadece siz değil elbet, toplumun, bırakın peygamberi, Nuh dahi demeyen, aymaz ketumluklardaki kesimleri de hazırlar mı?
Yoksa sonunda gene ölmeye ve öldürmeye mi devam?
Sussana be adam!
Ben susarsam sen matem et!
Hem nasıl susayım? Daha buranın 19. yüzyıldan kalma kimlik meseleleri bile çözülememiş, baksana!
Zehir zeki bir avukat arkadaşımın, değerli dostum Prof. Dr. Mehmet Altan’ın Türkiye toplumunun sosyopolitik analizini en güzel özetleyen “cami ile kışla parantezi arasında kalmışlık” mottosuna nazire olacak şekildeki ifadesiyle, “İmam Hatipliler ile Kemal Hatipliler” arasında gidip gelen bu toplumsal yapı, âdetâ yüzyıl süren bir “tıp oyunu”ndaymışcasına donup kalmış öylecene.
Bunu görüp de nasıl sessiz, nasıl duyarsız kalır insan, söyler misin?
Kes!
Asıl sen kes. Hepiniz kesiniz!
“Yeter artık Yenicami’nin de
(Selimiye Kışlası’nın da) tıraşı
Yeter!
Ayağa kalkın efendiler...”
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016