Tuncer KÖSEOĞLU
12 Eylül darbecilerinin ülkemize armağan ettiği günlerden biri olan ve ilk olarak 24 Kasım 1981 yılında kutlanan ‘Öğretmenler Gününü’ bir kez daha ifa etmenin coşkusuna bu kez Konya Valisi damga vurdu. Türk eğitim tarihine devrim niteliğine geçecek ‘Öğretmen gibi oturmak' kavramını sokan sayın valiye bu memleket şükran borcunu elbet bir gün ödeyecektir. Şu anda tam olarak kıymeti bilinmese de…
Konya Valisi Cüneyit Toprak, katılımın öğretmenler tarafından mecburi olduğu 24 Kasım Törenleri sırasında konuşma yaparken bacak bacak üstüne atan kişiye dönerek “Sen öğretmen misin? Öğretmen gibi otur” demesi memleket insanının tepkisine neden oldu. İki gündür bunu tartışıyor ahali. Açıkçası ben bu tepkilere bir anlam veremedim. Devletin koca valisi konuşurken bir öğretmenin bacak bacak üstüne atarak konuşmayı dinlemesi ne haddine! Gerçi, bu bacak bacak üstüne atan kişinin öğretmen değil de yerel gazetenin muhabiri olduğunu öğrendiğimizde memleket ahalisi olarak rahatladık. Ya öğretmen olsaydı, halimiz nice olurdu, yap boz tahtasına dönen eğitim sistemimize bir de ‘bacak bacak üstüne’ atma mevzusu girerdi ki, sistemi yeniden sıfırlama ihtiyacı hasıl olabilirdi. Şimdi işimiz kolay, ders kitaplarına ‘öğretmen gibi oturmak' kavramını detaylı anlatır, resimli bir şekilde koyarsak saygısız bir nesil yetiştirmekten kurtuluruz!
Konya Valisi’nin törende bacak bacak üstüne atan kişiye gösterdiği tepki, şu anda memleket üstüne estirilen havanın bir yansıması. Vali de o anlayışın bir uygulayıcısı olarak, gereğini yerine getirdi. Ak Parti’nin iktidarda kaldığı süre içinde nasıl dönüştüğünü, kendisini yenilemek yerine kolayı seçip nasıl devletleştiğini de görürüz bu valinin tepkisinde. Kazada ölen yakınlarının haklarını arayan ailelerine yöneltilen polis copunda görürüz, hemen hemen her gün bir kadının öldürüldüğü memleketimizde 'kadına şiddete hayır’ diyen kadınlara yöneltilen silahta da görürüz. Biat etmeyen, hakkını aramaya çalışan herkesin bir şekilde baskı altına alınmasında da. Seçimle gelen belediye başkanlarının yerine ‘kayyım’ atanmasına ülkenin büyük bir çoğunluğunun ses çıkaramaz hale gelmesinde de. Devletin değil halkın iktidarı olacağını iddia eden bir partinin nasıl devletleştiğini anlatır bize o bacak bacak üstüne atma olayı.
12 Eylül darbecilerinin kurbanı olarak kaç öğretmenin hapislere tıkıldığı,öğretmenliği elinden alındığı konusunda tam bir veri olmadığı gibi, 24 Kasım Öğretmenler Gününü ne amaçla getirdiklerini bilmiyorum ama aradan 40 yıla yakın süre geçmesine karşın istediklerine ulaştıklarını söyleyebilirim. Baş Öğretmen Atatürk’ün önderliğinde senede bir gün de olsa öğretmenliği kutsallaştırarak eğitim sistemimizdeki sorunları görmezden geliyoruz. Her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da uygulanan, başarıya ulaştığında kendilerine, ulaşmadığında Allaha havale edilen “Denk Getir Allah’ım” sisteminde sorunları görmezden gelmenin yeridir bu kutsallaştırmalar…
Eğitenlerin,eğitilmesi sorunumuz var en başta. OECD ülkeleri arasında her sene yayınlanan PİSA (öğrencinin okuduğunu anlaması) raporlarına göre 72 ülkeden 50. Sıradayız. Bu raporlar eğitim camiasının canını sıkmış olacak ki kendi yerli ve milli PİSA raporumuzu yaptık. Sonuç: 8. sınıf öğrencileri dört işlemi yapamıyor. Daha da önemlisi çocuklarımızın Türkçe bilmediklerini de bu raporla öğrendik! Eğitim Fakültelerinden mezun olan öğretmen adaylarının öğretmenlik yapmadan emekliye ayrılmaları da başka bir mesele. Neredeyse her mahalleye açılan üniversiteler sayesinde çoğalarak artan üniversiteli gençlerimizin işsizler ordusunun neferi olmasını da görürüz sorunlar arasında... İşte bunların hepsini çözüyor bu kutlamalar. Salonun büyüklüğü oranında katılmanın mecburi olduğu kutlamalarda atılan hamasi nutuklar sadece katılanların uykusunu getirmiyor, aynı zamanda devletin insanlar üzerindeki ‘mutlak’ gücünü de gösteriyor. Vali de kendini mutlak güç olarak gördüğü için, bu güce karşı olunacak her türlü hareketi saygısızlık olarak görüyor haliyle…
Halkın iktidarı olmayı çoktan bırakarak devletleşen ve onun ceberut halini her başı sıkıştığında gösteren Ak Parti iktidarının önünde şu anda büyük bir fırsat var. Konya Valisi’nin açtığı yoldan giderek, ‘bacak bacak üstüne atmayı’ yasaklayabilir. Büyüklerinin sözlerini elleri dizinde dinleyen ‘saygılı, biat eden’ nesiller yetiştirilebilir. Benim aklıma takılan bir mevzu var, ‘ öğretmen gibi oturmak’. Onu da Konya Valisi çözer. Al sana bir 20 yıl daha sürecek “Denk Getir Allah’ım Sistemi.” Bu böyle gider mi, denk gelmediği durumlarda insanlar ‘Allaha’ havale etmeyi bırakır mı? O kadarını da iktidar düşünsün der, bacağımı bacağımın üstünden indiririm…
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021