Yıldıray OĞUR
Dün Kuzey Carolina’nın Charlotte kentinde başlayan Demokrat Parti Kurultayı’ndaki etkileyici konuşmasında kendisini bin bir güçlükle Harvard Hukuk’ta okutan MS hastası pompacı babasından, evlendikten sonra üniversite kredilerini ve mortgagelarını geri ödemek için Barack’la çektikleri çilelerden bahseden Michelle Obama’dan etkilenmiş olabilirim.
Ama tüm İslam dünyasında yarın, Cuma namazı sonrası Obama için yardım sandıkları kurulması önerim şaka değil, ciddiyim.
Kongre için neredeyse meydan okurcasına New York’tan sonra ABD’nin ikinci finans merkezi olan bu “Altın’a Hucüm” diyarını seçen Obama, kampanyası için büyük şirketlerden bağış kabul etmiyor. Bu konuda öylesine duyarlılar ki kongrenin yapıldığı Bank of America Stadı’nı eski adı olan Panthers olarak anıyorlar. Bu duyarlılıklarla daralan kampanya bütçesinde tasarruf için Demokrat Parti’nin kongresi dört günden üç güne düşürüldü.
Yani “Obamacare” diye dalga geçtikleri bizdeki SSK sisteminin bile battığı, yüksek vergi karşıtı varyemez amcaların adayı Romney’e karşı fakir ama gururlu Obamaların acil paraya ihtiyacı var.
Bize ne bundan diyebilirsiniz? Ama Romney’nin dış politika ekibi ve vaatlerinden haberdar olan her dünyalının gezegeni bekleyen bu dört yıllık felaket karşısında “bize ne” demek gibi bir lüksü pek yok.
Tabii Romney, AKP hükümetine “İslamcı terörist” diyen Rick Perry, Filistinlilere “Osmanlı’da yoktu böyle bir şey, sonradan keşfedilmiş” diyen Newt Gingrich, Özbekistan’a “Ubeki-beki-beki-beki-stan-stan” diyen Herman Cain, başkan olursa İran’da 1980’den beri olmayan ABD elçiliğini kapatma sözü veren Bachmann ya da en önemli dış politika konuşmasını şekerleme dükkânında yapan Çay Partisi’nin gözdesi Santorum gibi rakipleri düşünüldüğünde ehvenişer sayılabilir.
Ama bu gerçekten de dünyanın yarısını şer eksenine dâhil etmeye hazırlanan bir ehvenişer olmalı.
Romney’nin dış politika ekibinin yüzde 80’i Bush’un dış politika ekibinden geliyor. İsimler tanıdık. Bush’u Irak’a sokan Amerikan neo-conlarının Project for a New American Century etrafında toplanan ekibinden sekiz isim Romney’nin dış politika ekibinde yer alıyor.
En tehlikeli isim Bush’un Irak işgali öncesi BM’deki pis işlerini halleden şahin John Bolton. Uzun bıyıklarından hatırlayabileceğiniz Bolton, Washington’daki “İsrail İran’ı vurmalı” lobisinin etkin isimlerinden. Bolton’un adı Dışişleri Bakanlığı için bile geçiyor.
Project for a New American Century’nin kurucusu, American Exceptionalism denen yani ABD’nin bütün diğer ülkelerden farklı olarak dünyaya demokrasi ve özgürlük yayma misyonu olan bir devlet olduğu fikrinin öncülerinden Robert Kagan da Romney’nin ekibinde.
Yine Romney’nin danışmanı olan Eliot Cohen de aynı ekipten, 11 Eylül saldırılarından sonra Irak’ta kitle imha silahları var argümanının sahibi Cohen.
Bush’a 2003’te Irak’ın Nijer’den zenginleştirilmiş uranyum aldığını söyleten Robert Joseph de ekipte.
En tanıdık olanı Türkiye’deki büyükelçiliği sırasında her türlü karanlık, cuntavari işin içinde olmuşEric Edelman.
Irak’ta bir dönem ABD’nin kolonyal valisi olan Bremer’in sözcüsü Dan Senor yine Romney’nin yakın ekibinde ve tehlikeli bir isim. İsrail sağına yakın olan Senor, Netanyahu’nun hayranlarından biri. “Mitt-Bibi yeni Reagan-Thatcher olacak” tweetleri yapıp edebileceklerinin ilk işareti.
Peki, Romney dış politikada ne diyor? Bu ekiple ne denebilecekse onu tabii.
Cumhuriyetçilerin Kongresi’ndeki American Exceptionalism vurgusu ilk işaretler. Romney konuşmasında “Ben başkanlığıma bir iş turuyla başlayacağım. Obama bir özür turuyla başladı. Amerika’nın diğer uluslara dikte ettiğini söyledi. Hayır. Amerika diğer ulusları diktatörlerden kurtardı” sözleri bu “demokrasi mücahidi” ABD kâbusunun geri dönüş işareti.
Obama’nın açık kalan mikrofonda Putin’e “Seçime kadar esneklik göster” ricasını da diline dolayan Romney, Rusya’yı bir numaralı jeopolitik düşman ilan etmiş durumda, Rusya’ya karşı ürkek değil erkek politika vaat ediyor. Çin için de ağır konuştu: Manipülatör.
Tabii Cuma’dan sonra dünyadaki Müslümanları neden Obama’nın kampanyasına sadaka vermeye çağırdığımı bunlar tam açıklamıyor.
Romney’nin dış politika vizyonunda en geniş yer tutan iki ülke var: İran ve İsrail.
“Obama, İsrail gibi müttefiklerimizi otobüsün altına attı” diyen Romney, İsrail’i bir numaralı müttefik olarak görmekle kalmıyor, BM kararlarının aksine Kudüs’ün de İsrail’in doğal başkenti olduğunu söylüyor
İran’la ise konuşmaya bile karşı. Uzun uzun körfezdeki filoların güçlendirilmesinden, askeri müdahale seçeneğinin hissettirilmesinden bahsetmekte. İran’dan Türk Kemalistleri gibi “Ayetullahlar” diye bahsetmesi de cabası.
Romney’nin Ortadoğu ve Arap Baharı vizyonu de Ertuğrul Özkök çizgisinde endişeli modern. “Demokrasi tamam ama İran ve cihadistlere dikkat” vurgusu var.
Türkiye’nin adı ise iki yerde geçiyor. Biri çok ilginç İsrail maddesi altında. Önce Türkiye ve Mısır’la İsrail’in bölgedeki varlığı için birlikte çalışmaktan bahsediyor sonra da ekliyor: ABD, Türkiye ve Mısır’daki anti-İsrail politikalara karşı şiddetle karşı çıkmalı ve onlara çıkarlarının İsrail’i izole etmekten geçmediğini açıkça göstermeli.
Türkiye’nin geçtiği ikinci bölüm Suriye. Romney’nin ekibi “Suriye’de daha çok yaptırım ama Esed sonrası Alevilerin durumunun dikkate alınması” gibi vurgularla kendine bir kurtarıcı rol biçmiyor. “Türkiye ve Suudi Arabistan’la sivillerin korunması için birlikte çalışmalıyız” cümlesiyle top Türkiye’ye atılmış.
Yani “Türkiye masasının başında Obama var” denen Washington, kasımdan sonra otobanda çok havladığı için köpeğini arabasının üzerine bağlayıp öldürmüş Romney’nin dış politikada outsourcing hizmeti aldığı neo-conların yeniden eline geçebilir.
O yüzden gönlünüzden ne koparsa, Allah rızası için Obama’ya bir yardım...
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025