Sezin ÖNEY
Türkiye, lunaparklardaki “güldüren aynalar” bölümüne benziyor. Bir konu, gündeme düşmeye görsün; aksi, çepeçevre etrafı saran aynalarca, çarpık çurpuk bir şeye dönüştürülüyor. Herkesin kendi baktığı aynaya düşen akisten algıladığı, “gördüğü”, asıl olan, ayan beyan tüm gerçekliğiyle ortada durandan farklı bir şey. Fonda da, sinir bozucu bir sahte neşe, sahte kahkaha bağrış çağrış yankılanıyor.
Bugünlerde, “Barış Sürecini” tartışıyoruz, ama Barış Süreci’nin içinde, Kürt Sorunu yok...
Türkiye’de devletin tüm gücüne sahip iktidarın liderlerinin sert ve ters söylemlerini eleştirenler bile, birbirlerine düşman olmaktan geri durmuyor.
Belgeselci Suat Eroğlu’nun Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’a “sitem etme” cesaretini göstermesi ardından, sonunda yumruk yemeye varan macerasından naklettiği çok enteresan bir detay vardı.
Eroğlu, HAK-İŞ’in düzenlediği gecede alkışlar içinde sahneye çıkmış ancak, Başbakan Davutoğlu ve Arınç’ın azarlayıcı konuşmaları ertesi, aynı sahneden hakaretler eşliğinde inmişti.
Alkışla gidip, hakaretle dönmek ve bu değişimin de, siyasi liderlerin söylemleri nedeniyle olması, aslında bize çok şey anlatıyor. Bugünlerde, “kamu malının” yakılıp yıkılmasından çokça bahsedilirken, asıl mesele İnsan Hakları Derneği’nin araştırma raporuna göre, 46 kişinin canından olması değil sanki...
Çok tehlikeli bir kavşaktayız; savrulmak an meselesi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “Şiddet misliyle karşılık bulacaktır”açıklamasından sonra, ‘Hizbullah Basın Bürosu’ imzası ile bir açıklama yayınlayıp “Misliyle karşılık vereceğiz” dendiğini de gözardı edemeyiz.
Bu çok çarpıcı bir örnek ama bunun dışında iktidar söylemleri, Türkiye’de sıradan insanların da algılarını, olayları nasıl çerçevelediklerini çok etkiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç; bu isimler, hükümetin olmayan politikasını açıklarken birbirleriyle çelişebilirler. Ama çelişmedikleri bir şey var; o da, kibir, kin ve satır arasında muhakkak şiddet içeren sözlerinin, üsluplarının benzerliği.
Kendi dışında herkese ve her şeyi aşağı gören bu tavır, insanları birbirine düşman ediyor.
Bu toplumda da artık kimse, kimseyle konuşamıyor. Ekranlardan, köşelerden seslendirilen basmakalıp düşünceler veya özellikle propaganda amacıyla, medyada “bir telefon çakılıp” yer alması sağlanan “devletin, eline ne söyleyeceği harfiyen dikte ettirilmiş kaşeli elemanı” konumunda insanların sayıklamaları dışında, “konuşma” yok. Farklı ve aykırı bir şey söylemek isteyen, her kesimden sert eleştirilerle alay konusu oluyor, itibarsızlaştırılıyor. “Tıpkı bizim gibi olanlar” dışında herkese kapanıyoruz.
Onlarca yıl, en ağır çatışma süreçleri, en karanlık müdahaleler, Kürtlerle toplumun geri kalanını kopartma noktasına getirememişti; ama o noktayız artık. Konuşmanın olmadığı yerde, kopmanın fiiliyata dökülmesi de an meselesi...
İstihbaratın hiç olmadığı kadar büyük bir bütçeye sahip olduğu, güvenlik güçlerinin fütursuzca güç kullandığı ve askerî harcamaların 11 milyar dolara dayandığı bu ülkede, “karanlık güçler” mi her istediğini yapıyor?
“Karanlık güçlerin oynadığı oyunlara” karşılık, sürekli “bedel ödetmek”, “cezalandırmak” ve “misliyle karşılıktan” söz eden bu siyasi dile rağmen, bir tek bedel ödeyen varsa, o da, adeta çıkması için çaba gösterilen kaos ortamında, yaşamını yitirenler...
Ve hâlâ bu hükümetin nerede, nasıl bir dış ve iç politika yürüttüğünü, “milli iradenin” sahibi, halk bilemiyor.
Libya’da, radikal dinci, El Kaide bağlantılı Ensar el Şeria hareketinin lideri Muhammed El Zahavi’nin, ülkesinde hava saldırısında yaralandıktan sonra, Türkiye’ye tedavi için “uçurulduğu” ve burada öldüğü söyleniyor.
Yakın zamanda gerçekleşen bu olayı, ruhumuz bile duymuyor bu ülkenin insanları olarak.
Konuşamıyoruz, karanlık güçler değil, bilgisizliğin karanlığının etkisi altındayız. Ve bu gidiş iyiye değil.
Troya Savaşı efsanesinde, geleceği gören ama kimseye anlatamayan Kassandra’nın acısı neymiş, bugünlerde anlıyor insan.
El Zahavi ile ilgili habere aşağıdaki internet adresinden ulaşabilirsiniz:
(http://www.libyaherald.com/2014/10/22/ansar-al-sharia-leader-mohammed-al-zahawi-almost-certainly-dead/#axzz3H4tMH47d)
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024