Ali BAYRAMOĞLU
Rusya krizi sıkıntılı devam ediyor.
Ruslar dört bir koldan gerilimi arttıracak, Türkiye'yi sıkıştıracak adımlar atıyor. Güçlerini ortaya koyma, gösterme ve meydan okuma politikası izliyorlar.
Putin karizmasının çizilmediği, “çizilemeyeceğini” tüm dünyaya göstermeye çalışıyor. Türkiye'yi IŞİD'in ortağı olmakla suçluyor. Batı'yı Kürtlere sahip çıkmaya çağırıyor, Suriye'de çözümün Türkiye'deki Kürtlerle ilişkiden geçtiğini söylüyor. Tüm ilişki alanlarını daraltıyor, her birini yeni bir kriz aracına dönüştürüyor. Bir fuara “iş” değil “turist” vizesiyle katılan 10 iş adamının gözaltına alınmasından tutun, sınırlarda bekletilen çürümeye terk edilen yaş meyve sebzeye, vatandaşlarını Türkiye'ye gitmemeyi salık vermeye kadar...
Dün de yazdım, Rus uçağının düşürülmesi siyasi açıdan yanlış ve ağır bedeli olabilecek bir girişimdi. Angajman kurallarına rağmen farklı, daha önce olduğu gibi (Ruslar Suriye'de Türk hava sahasını bir çok kez ihlal ettiler) o gün de farklı davranılabilirdi.
Vur emri kimden geldi ya da vurma denmediği için pilot inisiyatif mi kullandı, bilinmiyor. Fakat karar “anı”nın siyasi iktidarın o andaki talebi ve onayıyla oluştuğunu hiç sanmıyorum. Türkiye'yi yöneten aktörlerin ülkenin karşı karşıya kaldıkları bu durumdan memnun olduklarını sanmıyorum. Makara başa sarılabilse gelişmeler farklı seyrederdi, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Ancak yaşananlar, belki de Rusların Türkmenleri hedef alan operasyonlarının oluşturduğu iklim, hassas olunan sınır ihlali konusunda daha önce verilen mesajlar, direktifler, kararlılık politikası, hükümeti bu eylemi mutlak olarak, hiç açık kapı bırakmadan savunmaya, tam üstlenmeye itti. Hükümet sadece teknik haklılık (angajman kuralları ve uyarılar) değil, aynı zamanda politik haklılık (vurma eyleminin siyasi doğruluğu ve aynı durumda tekrarlanacağı) vurgusu yaptı.
Bununla birlikte Türkiye yumuşak bir üslup kullandı.
Erdoğan daha ilk gün, “böyle bir durumla karşı karşıya kalmanın ıstırabı içindeyiz” diyordu. Çavuşoğlu Ruslarla temas etmeye çalışıyordu.
Ancak Rusların ağır bir dille gerilimi yükseltmeleri dün Erdoğan'ı Putin'e cevap vermeye itti. Cumhurbaşkanı CNN International'a yaptığı bir açıklamada Türkiye'nin Rusya'dan özür dilemeyeceğini söylüyor, “Hava sahamızı ihlal edenler özür dilesin” diyordu. Keza
Davutoğlu'nun duruşu da Rus salvoları arttıkça daha sert bir görüntü vermeye başladı.
Şimdi soru bu krizin neden çıktığı değil, nasıl biteceği ve neye mal olacağı?
Bu kriz nasıl yönetilecek ve çözülecek?
Rus güç politikalarının hedefi olmak Türkiye'ye sadece zarar verir. Bizi tekrar dönmeyi temenni ettiğimiz “pasifik-reformcu” politikalar hedeflerinden uzaklaştırır. Ekonomik olarak arzulanan zıplamayı engeller. Ortadoğu ve Suriye meselesiyle iç içe giren Kürt sorununu alır, Ortadoğu'nun içine yerleştirir. Rusya başta olmak üzere İran gibi ülkeleri bu açıdan doğrudan oyuna sokabilir. Bu yolla, çözüm ve siyaset asayiş ve tehdit algısı karşısında iyice gerileyebilir. Ayrıca Rusya'nın zaten ilişkide olduğu PYD ve YPG'yi daha aktif desteklemesi, silah vermesi, Fırat'ın Batı'sına itmesi, Türkiye'yi silah kullanmaya zorlaması, Kandil'e siyasi desteğini ilan etmesi olmayacak gelişmeler değildir.
Türkiye'nin onuru, gururu ve özgüveni elbette çok önemli. AK Parti ve Erdoğan uzun süredir geniş halk kitleleri için dış politikada bunları temsil ediyor. AK Parti'nin dış politikası, kendi seçmeni tarafından Türkiye'nin diğer güçlerle eşitlenmesi olarak algılanıyor.
Ancak Türkiye'yi yönetenler Rusya gibi belayı ve bu belanın içerdiği riskleri, tehlikeleri savuşturmanın siyasi ve rasyonel yollarını aramak ve bulmak zorundalar. Şu aşamada özgüven vurgulu, meydan okuma kokulu siyasi duruşlar ülkeye sadece zarar verir.
Türkiye meydan okumuyor, ama fazlası lazım.
Ancak Rusya'nın salvoları karşısında akılcı olmak ve normalleşme peşinde koşmak gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025