Senator @SenJohnKennedy tells @BrookeBCNN "...I don't want our ally Kurds to be slaughtered. I don't want to see Erdogan go there and slaughter Kurds who joined forces with us, who believe democracy & helped us defeating ISIS... #TwitterKurds
Ergun BABAHAN
Son Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde genel bir terör değerlendirmesi vardı ama Fırat’ın Doğusu’na yönelik bir askeri harekâttan söz edilmiyordu.
Oysa içeride ekonomik sıkıntılardan bulunmuş kitleleri milliyetçi bir söylemle arkasında toplayabilmek için askeri bir maceraya girişme ihtiyacı var.
Suriye söylemi, sadece Milli Güvenlik Kurulu söyleminde eksik değil. Erdoğan meydan konuşmalarından da ne eli kulağında bir Menbiç operasyonundan bahsediyor ne de Fırat’ın Doğusu’nu temizlemekten.
Yandaş medyada da Hatay’a giden tankların, zırhlı araçların fotoğraf yayını durduruldu. Askeri seferberlikten barış havasına geçiverdi ülke birden…
Neden dersiniz?
Erdoğan sadece seçim zaferi için değil, Mustafa Kemal’in şartların gereği yarıda bırakmak zorunda kaldığına inandığı Misak-ı Milli hayalini gerçekleştiren lider olarak da tarihe geçmek için Suriye’nin kuzeyine girmek istiyor. Afrin ve Kuzey Kıbrıs modeliyle önce uzun yıllar bir fiili yönetim, sonra denk gelince bu bölgeleri Türkiye topraklarına katmak amacı.
Türkiye’deki 4 milyon Arabı bu bölgelere yerleştirme niyetini açıklayarak da gerçek hedefini ilan etmiş oldu: Kürtler. Küçük çaplı bir etnik temizlikle bu bölgenin Kürt nüfusunu tasfiye etmek ve bölgeyi Araplaştırmak çabasında.
IŞİD’in Kobani saldırısına bu amaçla seyirci kalınmamış ve hatta IŞİD başından itibaren bu amaçla desteklenmemiş miydi zaten? Zaman içinde Araplar sorun çıkaracak olursa, onu da 100 yıl sonra gelecek liderler çözecektir elbette.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı…
Önce Putin karşı çıktı Türkiye’nin askeri harekâtına ve adres olarak Şam’ı ve Esad’ı gösterdi. Ardından Amerikan Kongresi’nden sesler yükselmeye başladı.
İki Senatör, John Kennedy ve Menendez Amerika’nın IŞİD’e karşı savaşında yanlarında yer alan Kürtleri bir anda kaderlerine terk etmesine karşı çıktılar ve böyle bir durumda Türkiye’nin Kürtleri katledeceğini savundular.
(Müteffikimiz Kürtlerin katledilmesini istemiyorum. Erdoğan’ın oraya gidip, IŞİD’i yenmek için güçlerini bizimle birleştiren ve demokrasiye inanan Kürtleri katlettiğini görmek istemiyorum.)
Senator @SenatorMenendez expresses his concern about the situation of the Syrian Kurds “We cannot send a global message that once we used you for oir purposes, we will leave you there on the battlefield to die...” #TwitterKurds
(Senatör Menendez: Dünyaya sizi kendi amaçlarımız için kullanıp sonra da savaş alanında ölüme terk ederiz mesajı veremeyiz.)
Ardından, Başkan Trump’ın Partisi Cumhuriyetçiler önderliğinde hazırlanan ve ABD’nin Suriye ve Afganistan’dan çıkmasına karşı koyan bir karar Senato’da kabul edildi.
Bütün bunlar, Amerika Başkanı’nın üzerinde “Rusya casusluğu” bulutlarının dolaştığı ve muhtemel bir görevden alma sürecinin başlayabileceği bir dönemde oldu. Hükümeti kapama kararı nedeniyle büyük destek kaybına uğrayan Trump’ın şu anda güvenebileceği tek güç Senato.
Demokratların elinde olan Temsilciler Meclisi’nden geçecek bir karara Senato’nun destek vermesi, sadece başkanlığının sonu olmaz, kendisini cezaevinde bile bulabilir.
Ayrıca bir Amerikan kamuoyu var. Trump’ın Suriye’den çekilme kararının ardından Amerikan televizyonlarında IŞİD’e karşı savaşan Kürtlerle ilgili haberler artmaya başladı.
IŞİD’le savaş başladığımdan bu yana Kürt kadını, baskı altındaki Müslüman kadınından farklı şekilde, özgürlüğün simgesi olarak yer alıyor zaten Batı medyasında. Unutmayın ki, Suriye Demokratik Güçleri’nde kadın komutanlar da var.
Ayrıca, İran ile kol kola girmiş bir Türkiye’nin bölgede güçlenmesinden rahatsız bir İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri var ve her birinin Washington’daki güç ve lobisinin etkisi azımsanacak bir oranda değil.
Böyle bir atmosferde, diyelim ki, Türkiye Rusya desteğini alarak Suriye’ye askeri bir harekât gerçekleştirdi.
Emin olun, bölgeden gelecek ilk sivil kayıp görüntüleri başta Amerika olmak üzere Batı kamuoylarında öyle bir tepki yaratır ki, ne Trump ne bir başka lider karşısında duramaz. Bunun Türkiye açısından sonuçlarını öngörmek için ise kahin olmaya gerek yok.
Bu açıdan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın dünkü açıklamaları kamuoyunu teskin ve temenniden öteye bir anlam ifade etmiyor. Elbette Washington, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlıyor ama bunu bölgedeki tüm Kürt varlığını temizleme olarak mı anlıyor, emin değilim.
Tek sesli hale gelmiş Türkiye’de kamuoyu baskısı artık bir anlam ifade etmiyor olabilir ama unutmuş olanlara Kosova ve Bosna deneyimini hatırlatırım sadece.
Ekonomik sallantı içinde olan Türkiye, geleceğini garanti almak adına ülkeyi içinden çıkılmaz bir batağa sürükleyebilir.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021