Kurtuluş TAYİZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “ana muhalefet” partisi lideri olarak bir oyun planı var mı? CHP, iktidar partisine karşı nasıl bir srateji-taktik izliyor?
Söz konusu CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu olunca içinde “strateji”, “taktik” gibi sözcüklerin geçtiği analizler biraz yersiz kalıyor olabilir. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına geçtiği günden beri daha çok perde gerisinden kendisine verilen sufleleri dile getirmekle yetindi. CHP, şu ana kadar Paralel yapının dışarıdan yönlendirdiği bir parti olmanın ötesine geçemedi. Siyasi çalkantılarla dolu son 5 yılda oylarını yüzde 1 oranında dahi artıramaması CHP’nin ciddi bir oyun planının olmadığını gösteriyor. Fakat Kemal Bey’in son günlerdeki açıklamalarına bakıldığında aldığı direktiflerden olsa gerek, kendisine bir oyun planı belirlediği gözlemlenebilir.
Kılıçdaroğlu bunun ilk işaretini dilinde eğreti duran, AK Partili bir kadın bakana yaptığı küfürle verdi. Tepki çekmesine karşın Kılıçdaroğlu, küfür savurmayı enteresan şekilde sürdürdü. Lümpenlikle de açıklanması zor olan bu “yeni” sokak üslubunun amacı da doğrudan sokakla ilgili olmalıydı. Kemal Bey, ilk kez ettiği ağza alınmayacak küfürlerle siyasi alanın dışına çıkarak sokağa ineceğinin mesajını vermişti.
Bunun devamını TOBB’da yaptığı konuşmada “Başkanlık kansız olmaz” diyerek getirdi. Kemal Bey’in sözleri, siyasi meseleleri toplumsal çatışmaya dönüştürme anlamına geliyordu. Daha sonra da tekrarladığı bu sözlerini, “Bizim kanımızı dökmeden yeni anayasa yapılamaz, başkanlık getirilemez” biçiminde özetledi.
Önceki gün şehit cenazesinde provokatif olduğunu düşündüğüm saldırılara maruz kalması üzerine yaptığı bir basın toplantısında Kılıçdaroğlu ağzındaki baklayı çıkarıverdi: Kendi güvenliğimizi kendimiz alırız, bakın o zaman ne oluyor!
PKK’nın Vezneciler katliamının şehitleri için Fatih Camii’nde yapılan törene katılan Kemal Kılıçdaroğlu, burada protesto edildi. Cenaze sırasında bir şehit yakını Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne “kurşun” bıraktı, şehit yakını olmadığı ortaya çıkan iki kişi ise Kılıçdaroğlu’nu taciz etti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK ve HDP’ye verdiği destek ortadayken, kendisinin şehit cenazelerini uğurlamak için gösterdiği gayrete anlam vermek zor fakat anlaşılmaz değil. Şöyle ki Kemal Bey’in, bir süredir olgunlaştırmaya çalıştığı “siyaset dışına çıkma ve sokağı tahrik etme” planlarına bu tür provokatif protestoları fırsat bilerek meşruiyet sağlamaya çalıştığı görülmekte.
Basın toplantısında Kemal Bey’in terör örgütlerinden miras alınmışçasına “Bir kişi ölürüz, bin kişi diriliriz” sloganı atması; “Kendi güvenliğimizi kendimiz alırız” tehdidinde bulunması rastgele söylenmiş sözler değil. Kılıçdaroğlu, partisini ufaktan ufaktan yeni bir döneme hazırlıyor, şehit cenazelerinde karşı karşıya kaldığı protestoları bahane ederek CHP’yi sokağa çıkmaya alıştırıyor.
Kılıçdaroğlu’nun “Kendi önlemimizi kendimiz alırız” sözü ne anlama geliyor? CHP, “Özsavunma birlikleri” mi kuracak? Kaos siyasetini sokağa taşırarak toplumsal kargaşa mı yaratacak? CHP, yeni bir “halk ayaklanması” mı planlıyor?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısı sırasında Can Dündar’ın da “Devir özsavunma devri” twetleri atarak CHP’ye yeni bir istikamet vermeye çalıştığını hatırlatalım.
Bu coğrafyada “halk ayaklanması” modeliyle girişilen değişik darbe denemeleri yok değil. Yakın dönemin “Arap Baharı” modelini bir tarafa bırakırsak; 1953’te devrilen İran Başbakanı Musaddık, üzerinde durmaya değer bir darbe modeli. Musaddık’ın, CIA ve MI6’in hazırladığı bir “halk ayaklanması”yla devrildiği ortaya çıkmıştı.
CHP Genel Başkanlık koltuğuna “kaset darbesi”yle gelen, Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişimlerine ortaklık eden CHP liderinin şimdiden sonra aklında darbenin dışında bir oyun planının bulunduğunu söylemek zor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019