Kurtuluş TAYİZ
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye ve Libya’daki operasyonlarını yürütüyor hali hazırda. CENTCOM komutanı Joseph Votel, bu yılın başında bu güçlerin başına getirildi. Daha önce “Özel Harekat Birleşik Komutanlığı”nın başında olan Votel, Birleşik Devletleri’nin dünyadaki özel operasyonlarını yürütmekle görevliydi. Türk kamuoyu Joseph Votel’in adını mayıs ayında PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’yi ziyareti sırasında duydu. ABD, ziyaretin DAEŞ’e karşı yürütülen Rakka operasyonu hazırlıkları kapsamında olduğunu açıkladı. Ancak Ankara, ABD Merkez Kuvvetleri Komutanı’nın YGP ile buluşmasını Türkiye’ye dönük bir “uyarı” olarak algıladı. Nitekim Türkiye’nin “düşman” olarak gördüğü bir terörist yapılanmayı ABD açıkça “müttefik” olarak tanımladı. CENTCOM’un görevinin DAEŞ’i etkisizleştirmekle değil ABD’nin Ortadoğu stratejisini hayata geçirmek olduğu bilinmekte. Bu strateji de maalesef Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesini ve bölge haritasının yeniden çizilmesini öngörüyor. Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan sıkıntıların temel sebebi de işte bu “Ortadoğu stratejisi”dir.
CENTCOM, bölgede Türkiye’ye rağmen Güney sınırımızı PKK ve PYD’nin kontrolüne geçecek şekilde operasyonlar yürütüyor. Ancak Ankara fiili olarak çizilen bu yeni sınırları onaylamaya yanaşmıyor; güney sınırlarında PKK/PYD devleti kurulmasına rıza göstermiyor. ABD’nin dışarıdan ve içeriden geliştirdiği baskıya rağmen Ankara ne PKK’yı, ne onun Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’yi tanımaya yanaşıyor. Çünkü “Yeni harita” Türkiye’nin milli sınırlarını, siyasal ve toplumsal bütünlüğünü tehdit ediyor. Türkiye’nin bu pozisyonu haliyle ABD’yi rahatsız ediyor. ABD’nin bu engeli aşmak için içerideki “müttefiklerini” harekete geçirdiği iddiası gayet gerçekçi duruyor. Suriye’deki YPG’yle ortak operasyonlar düzenleyen ABD’nin PKK’nın Türkiye’deki terörist saldırılarına sessiz kalması bu anlamda manidar değil mi? Suriye’deki PKK ABD’nin “müttefiki” ise; peki Türkiye’deki PKK ABD’nin nesi oluyor? Suriye ile Türkiye’deki PKK’nın birbirinden ayrı olmadığını herhalde en iyi ABD biliyor.
General Votel, PKK/PYD’den sonra 15 Temmuz darbecilerini de “Temasta olduğumuz komutanlar tutuklandı, endişeliyiz” diyerek “müttefik” olarak niteledi. Türkiye’yi istikrarsızlaştıran bu iki terör örgütünün, yani PKK’dan sonra FETÖ’nün de ABD’nin “müttefiki” çıkması Türk-Amerikan dostluğuna sığar mı? Pentagon’da herhalde şöyle konuşmalar geçiyordur: Türkler her şeyi çok şahsi algılıyor; ABD’nin PKK ve FETÖ’yü “müttefik” olarak değerlendirmesi Birleşik Devletler’in Ortadoğu stratejisiyle ilgili, kişisel almayın! PKK ve FETÖ’nün değeri ABD’nin bu iki terör örgütünü sadece Türkiye’yi değil, Ortadoğu’yu da dizayn etmek için kullanıyor olmasından ileri geliyor. PKK’nın hendek terörünü, iç savaş çıkarma çabalarını; FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini ABD ve Britanya’nın Ortadoğu stratejisinin parçası olarak görmek gerekiyor. 15 Temmuz darbe teşebbüsü Türkiye’yi yeni Ortadoğu haritasına direnmekten çıkarma ve etkisiz kılma girişimidir. Şimdilik başaramadılar ama bu, Batı’nın darbe arayışlarından vaz geçeceğini göstermiyor. Üstümüze gelmeye devam edecekler.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019