Lale KEMAL
Kibir ve güç zehirlenmesi iktidarı yozlaştırır, gerçekleri göremez hale getirir.
Aşırı güvenlikçi politikalar istikrarı altüst eder, toplum alabildiğine sindirilmeye çalışılır. Devlet vatandaşını iç tehdit unsuru olarak görüyor ve bu amaçla silahlanıyorsa bu noktada ciddi bir sorun var demektir. Nitekim, Parlamento denetiminden kaçırılsa da askeri harcamalar ve silah alımlarında tırmanma eğilimi devam ediyor. Son yayımlanan bir rapor, savunma sanayiinin gelişmiş teknolojilerin üretimi yoluyla ülke sanayiine katma değer yaratmaktan halen uzak olduğunu gösterirken güvenlikçi politikalara paralel hazır silah alımlarının arttığına işaret ediyor. Kısa adı SIPRI olan Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün son uluslararası silah ticareti raporunda Türkiye, küresel silah ithalatı sıralamasında altıncı sırada yer alırken ihracatta 16'ncı sırada yer alabilmiş.
PKK ile çatışmaların yeniden tırmanması ve Suriye sınırındaki güvenlik tehditlerinin artarak devam etmesiyle birlikte silah alımlarına hız verildiğini, askeri ve güvenlik harcamalarının geçen yıla göre yüzde 20'lik artış gösterdiğini biliyoruz. Bu artışa bir de savunmaya ayrılan ama parlamentonun denetimi dışında kalan harcamaları da kabaca eklediğinizde bu oranın yüzde 30'lar ve üzerini bulacağından emin olabilirsiniz.
Toplumun iç tehdit unsuru olarak algılanarak cadı avının hız kesmeden devam ediyor olması yüzünden ülkenin neredeyse tüm enerjisi ve kaynakları da, istikrarsızlığı körüklemeye harcanıyor.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'ın son şeffaflık raporunda, kötü gidişatta ilkleri yine kimseye kaptırmamışız. Twitter sansürlerinde ve tweet çıkartmada Türkiye son 18 ayda açık ara dünya lideri olmuş.
Anlayacağınız hak ihlallerinde tüm kategorilerde birinciliğe koştuğumuzdan doğal olarak güvenlik-özgürlük dengesinde birincisinden yana tercih koyuyoruz.
Bu kez Ankara'da askeri hedef alan ve geçen haziran ayından bu yana gerçekleşen canlı bomba saldırılarının hiçbirinin önlenememiş olmasından da görüyoruz ki istihbarat ve güvenlik zafiyeti de had safhada. Teröristler, artık Ankara'ya, “Eylemlerimi Türkiye'nin her yerinde yapabilirim” mesajını çok açık verebiliyor.
Gerek üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, aday ülke olduğumuz AB ile bireysel olarak Batılı devletler gerekse ülkelerin eğilimlerini ölçen tüm uluslararası araştırmalar, Türkiye'nin temel insan hakları, yargı bağımsızlığı, akademik özgürlük, şeffaflık gibi temel demokratik kriterlerde çok ciddi irtifa kaybettiğini gösteriyor. Zaten uygulamada yaşanan ağır hak ihlalleri bu araştırmaları doğruluyor.
Batılı ülkeler, düzenli biçimde ülkelere ve bölgelere dair kamuoyu ile paylaşmadıkları bir dizi araştırmalar da yapar. Bu araştırmalardan bir yenisine göre, kısaca İngilizce dilinde SSP diye kısaltılan güvenlik, istikrar ve refah (GİR) alanlarında Türkiye, çalkantılar içindeki Ortadoğu dahil bölgedeki 15 ülke arasında en kötüye giden ülkeler arasında yerini almış.
Nereden nereye… Daha birkaç yıl öncesine kadar Müslüman dünyaya demokratik hukuk devletini geliştirme açısından parlayan bir yıldız, örnek ülke gösterilen Türkiye, GİR kategorilerinde dibe vurmuş. Hem de mukayese edildiği ülkelere bir dönem örnek gösterilmişken.
Yapılan söz konusu araştırma, ülkelerin GİR düzeylerinin ölçülmesinde, ifade özgürlüğü, akademik özgürlük, yönetimde şeffaflık, hesap verilebilirlik, yargı bağımsızlığı ve yolsuzluk gibi 20 kriteri baz alıyor. Türkiye, birkaç yıl öncesinde bu kriterlerde çok olumluyken bugün çok olumsuza geçmiş durumda. Örneğin, Lübnan'da bazı kriterler açısından GİR alanlarında gelişme kaydedilmiş Türkiye gerilerken.
Hükümet Türkiye'deki kötü gidişatı görmek istemese de ülke elden gidiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016