Namık ÇINAR
Bugünlerde parası olan askerlikten yırtıyor.
Gelin görün ki, doğuştan parasız olununca, kendimi daha 11’imdeyken içinde bulacağım bir askerliğin resmidir, aşağıdaki fotoğraflar.
“Yedi sene aynı yerde askerlik yapmışlar da bir kez olsun rastlaşmamışlar” söylencelerinin baba ile oğlu o devasa kışlada birbirlerini kaybederlerken; biz üç bine yakın sabi sübyanın payına düşen marifet, okkalı birer tokat gibi üç meşakkatli yıl boyunca kendi benliğimizi arayıp bulmak olmuştu.
Bilir misiniz siz nedir, çocukken asker olmak?
Daha oyuncak tabancan yokken, yivli tüfeği kavramak?
Bisiklete bile heveslenemeden, dipçik zulasında kotik saklamak?
Tam yaşının gereği iken, misket oynamaktan, uçurtma uçurmaktan ceza almak?
Yirmi yaşındakine “Mehmetçik” diyorsanız, on yaşındakine ne diyeceksiniz bu durumda, söyler misiniz?
Oynayacağı yaşamsal rolün “tekst”i minicik avuçlarına tutuşturulmuş; hep cami avlusuna değil ya, bazen de bir kışla nizamiyesine bırakılmış, aşılası ilk eşiktir kimileri için çocukluk.
Bütün bunları bedbince anmaya çalıştığım sanılmasın, sakın!
O yıllarda İstanbul’a tahsil için, üstelik hem de yanı başında bir kent olan Tekirdağ’dan bile çıkagelmek, şimdilerin Amerika’sında okumak gibi bir şeydi, handiyse.

O yüzden, hep şanslı sayarım kendimi.
Bunları anlatmamın başka sebepleri var!
Biri... eğer zamanın tuzunda yol yordamla pişilmişse, sevginin ve erdemin kadir kıymetini en iyi, çocukluğunu doğru dürüst yaşayamamış olanların bilme olasılığı daha yüksektir.
İkincisi de... savaşmak ve ölmek, her zaman yoksulların işi olmuştur.
Köylü taburlarının sevk ve idaresi demek olan harbi yönetmek eskiden şeref peşinde koşan aristokratların bir harcı iken, bilim ve teknolojinin ivme kazanmasıyla savaş alanlarının ölümcül tehlikeleri giderek öngörülemez olmuş; o zaman da orduya artık burjuvazinin emrindeki emekçilerin temayüz etmiş çocukları komuta etsinler diye, küçükten itibaren profesyonelce yetiştirilmelerine başlanmıştır.
Hayata bağlı olarak değişim, şimdi de sürüyor ve profesyonelleşme, bu sefer erat üzerinden bir kere daha ele alınıyor.
Ne ki, ister subay ol, ister nefer; değişmeyen tek şey, savaşı yalnızca yoksul çocuklarının yapacak olduğuyla kalınmasıdır.
Bu hâl, moda deyimle, galiba işin fıtratında var.
Bütün bunların ışığında, kimi ordu mensupları kendi zamanlarının tuzunda sağlıkla pişselerdi de, askerî bürokraside emekçi kökenlerinin bilincinde olarak yükselselerdi; hiçbir surette darbe yapmasalar ve içinden çıktıkları halkı horlamasalardı; şimdilerde seçkinlerin geçmişteki iktidarlarına yönelik tepkilerini bir türlü aşamamak yüzünden demokrasi atılımlarını da tüketen yoksul kitlelerin, öfke yüklü maneviyatlarından beslenen lânet olası bir dinci diktayla cebelleşiyor olmazdık bugün.
Ama o eski meslektaşlara sorsan, olup bitenlerin müsebbibi benim ve benim gibi bir avuç sol/ liberal demokrat!
Çoğu, neye yol açtıklarının farkında bile değiller hâlâ.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016