Ergun BABAHAN
Türkiye inanılmaz bir ikiyüzlülük, inkar ve kendi içine kapanma yaşıyor. Hastalıklı bir bedenin kanserle mücadelesi gibi şu anda ülkenin durumu.
Teşhis var ama tedavi konusunda gerçek kabullenilmiyor. Modern tıbbın aklına uyup ilaç almaktansa hala kocakarı ilaçlarından medet uman hastaya benziyor.
Bu dağınıklık kamuoyu araştırmalarına da açıkça yansıyor.
Tablo parlak değil. CHP’nin bir kısmını da katarsak AKP, MHP ve İYİ Parti, Gelecek ve Saadet Partisi tabanı toplamı yüzde 60’ı aşan bir ekseriyet teşkil ediyor. Bu malzemeden bırakın Michelin yıldızlı restoranı, esnaf lokantası yemeği bile çıkmayacağı aşikar.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Ermeni Soykırımı’nın bedelini ödemeden çıkan Türkiye, Soğuk Savaş sayesinde bölgenin şımarık çocuğuna dönüştü. NATO şemsiyesini sahte bir demokrasi düzeni sayesinde çok iyi kullandı.
100 yıldır sahte bir tarih, inkar ve bazen açık, bazen örtülü bir ırkçılık kültürü içinde yetişen kuşakların her yerde düşman arayıp gördüğü bir toplumsal akıl oluştu.
Tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan ülkede iktidar bloğunun hala yüzde 50 civarında seyrediyor olması sadece Erdoğan siyasetinin başarısı değil, Cumhuriyet’in eğitim ve oluşturduğu akıl sisteminin de bir sonucu.
“Tek vatan, tek millet, tek bayrak… Bu ezan susmayacak, bu bayrak inmeyecek” zırva söylemleri ile oluşturulan toplumsal akıl, gerçekliğin reddi, açık olan hakikatın inkarını kabullenmiş durumda. Gelecekten umudunu kesmiş, Muhammed veya Mustafa’da arıyor kurtuluşunu, çünkü yeni yok önünde.
AKP muhalefeti partilerin cesaret eksikliği, demokratik düzenin değil, rejimin parçası olmalarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin başını asıl derde sokan, sorunlarının anası Kürt meselesinde temelde bir farkları yok. Olan fark, üslup farkı. Bu sorunun üzerine gidilmedikçe, demokrasi inşasının mümkün olamayacağını göremiyorlar.
Hastalığın temeline inmeden yaranın üzerine yapılacak bir pansuman, 10-20 yıl içinde tekrar aynı hastalığın nüksetmesine yol açacak oysa. Bölünme tehdidi bağırışları altında hukukun ve demokrasinin askıya alınması, aynı filmi tekrar tekrar izlemekten yorulmayan bir toplumsal yapı var.
Değişim sadece dışarının baskısıyla gelmiş bu ülkeye ve demokrasi-hukuk yolunda şu anda baskı yapacak, teşvik edecek bir güç eksikliği ciddi bir başka sıkıntı. Tanzimat’tan başlayarak tüm reformları yabancı sermaye çekebilmek için yapan bu coğrafya, şu anda yine AKP sonrası durumu pansumanla geçiştirme hazırlığında.
Dışarısı karışık ve demokrasi güçleri ricatta. Avrupa Birliği kendi içinde dağınıklığını giderip ortak bir politika oluşturmaktan aciz. Amerika’da Başkan Biden, Trump’ın dönüşünün taşlarını döşeyen bir politika izliyor maalesef.
Joe Biden seçim platformunu demokrasi için iki cepheli bir savaş üzerine kurmuştu. Seçim sonuçlarını açıkça ret eden ilk başkan olan Donald Trump, hala Cumhuriyetçi Parti’yi kontrol ediyor. Kongre’nin mevcut yapısı Biden’ın projelerini hayata geçirmesine izin vermiyor ve ırkçı eyaletler birbiri ardına Siyahların ve Hispaniklerin oy vermesini zorlaştıracak seçim düzenlemeleri yapıyor.
Kongre, Cumhuriyetçilerin engellemesi nedeniyle harekete geçemiyor ve Biden’ın seçiminde büyük rolü olan ilerici kesimi yönetimden hızla soğutuyor. Bu tablo, Temsilciler Meclisi ara seçiminde Demokratları ağır bir yenilginin beklediğini gösteriyor.
Biden, yurtdışında da aynı şekilde etkisiz. Demokrasi ve otokrasi arasında 21. yüzyılı tanımlayacak daha büyük bir mücadelenin parçası olarak çerçevelediği yükselen bir Çin'in meydan okumasıyla karşı karşıya.
Oysa, otoriterliğin yükselişte olduğu bir dünya, ABD'deki iç siyasi atmosferi zehirleyebilir. Amerikan sağının Viktor Orban'ın Macaristan'ına olan şu anki hayranlığı bunun göstergesi.
Demokrasi Zirvesi’nden vazgeçen, Erdoğan’la uzlaşan ve kendi haline bırakan ABD yönetiminin bu dönemde etkili olmasını beklemek gerçekçi değil. Türkiye bir değişim yaşayacaksa bunu kendi iç dinamikleriyle yapmak zorunda.
Umut veren tek kesim gençlik ama onlar da çaresiz. Haklı olarak kapağı yurtdışına atmaya uğraşıyorlar çünkü karşılarında günü ıskalamaya devam eden yaşlı bir siyasetçi kuşağı var. Bu tablonun anlattığı tek gerçek, tam çökmeden yeninin çıkmayacağı. AKP’nin iktidardaki her günü toplumun her kesimi için acılarla dolu olacak ama yeni ancak böyle bir ortamda doğabilir. Sadece iktidarın değil, muhalefetin de yetersiz ve çaresiz olduğu görülmek zorunda. Devrimci bir an yaşıyor Türkiye…
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021