Fehmi KORU
İleride bugünleri yazacaklar iyi bir arkeoloji kazısı yapabilirlerse muhtemelen şu sonuca varacaklar: Devrede arayı açmak için çabalayan medya olmasaydı, çok daha kolay çözülebilecek bir ihtilâf, tarafları bu denli zedeleyecek bir ‘savaş’ haline varmazdı.
Aklınıza gelebilecek soruları tahmin edebiliyorum: Ülkemizde iktidar gücünü elinde tutanlar arasında‘yolsuzluk’ yapanlar varsa, bunlar ortaya çıkartılmasın mı? ‘Paralel devlet’ yapılanmasına göz mü yumulsun yani? Medyanın bir bölümü ‘yolsuzluk’ iddiasının üstüne atladı, diğer bölümü de ‘paralel devlet’ yapılanması kokusunun; medyanın görevi zaten bunları yazmak değil mi?
Elbette medya ipin ucunu tuttuğunda bu tür konuların üzerine gider, gitmelidir... Benim anlatmaya çalıştığım, gazeteler ve televizyon kanallarının, bu süreç içerisinde, ‘medya görevi’ kavramı içerisine kolayca sığdırılamayacak bir şehvetle konuların üzerine gitmesi ve ‘medya etiği’ diye bilinen genel kuralları hiçe sayacak biçimde davranmasıdır...
Yalnız geleneksel medya araçlarıyla da yetinmedi bazıları, yazı ve TV yorumlarına ek olarak, sosyal medya üzerinden de tezviratlarını sürdürme gayreti içerisinde oldular...
Sonuç? Sonuçta ‘yolsuzluk’ iddiaları da ‘paralel devlet’ ithamı da zihinlerde birer ‘operasyona’dönüştü.
Bir kısım medya, ‘yolsuzluğu’, iktidarın bütünü tarafından icra edilen bir genel ahlâksızlık halinde sunabildi bu süreçte; tertemiz alınlı insanları bile ‘hırsız’ olarak yaftalamaktan çekinmeyerek... Bir başka kısım medya ise, ülkeyi örümcek ağı gibi saran, devletin bütün damarlarına nüfuz etmiş bir‘örgüt’ ile hepimizi karşı karşıya bıraktı.
Ne uğruna? Emin olun, bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.
Oysa her iki konuya da, suçlanan kişilerin telâşından uzak, onları bile sâkinleştirecek bir serinkanlılıkla yaklaşılabilir ve okurlarla izleyicilerin bilgilere abartısız sahip olması sağlanabilirdi.
Hiç de zor değildi bu.
Daha zor olan yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor... Amaçlanan, bir kısım medya için, Ak Parti’yi iddialar yüzünden seçmen gözünde itibarsızlaştırarak seçimlerden başarısız çıkarmak; bu belli... Diğer kısım medya da ‘yoldan çıkmış’ muamelesi yaparak iddia sahiplerini güvenilmez kılmanın derdinde...
Ak Parti’nin iktidarı kaybetmesinin ülke için —ve hatta iddia sahipleri için de— ne anlama geldiğini, ya da iddia sahiplerini köşeye sıkıştırmakla onların içte ve dışta yapageldikleri hayırlı hizmetlerin akamete uğramasının Türkiye’nin de kaybı olacağını düşünen pek az kişi var ortalıkta...
Kendilerinden böyle ince konularda düşünmesi beklenmeyecek eli kalem tutmaz, mikrofondan hazzetmez insanlar bunları düşünüyor da, ‘düşünce adamı’ bilinenler hassasiyetlere pek aldırmıyor...
Geldiğimiz yer pek iç açıcı değil bu yüzden...
Burada ‘bir kısım’ ve ‘diğer kısım’ diye andığım medya organları dışında kalanlar da var; onları da değerlendirme dışı tutmam beklenemez. Yanlışlardan yararlanarak iki tarafın birbirine verecekleri zararı büyütmenin peşinde onlar da... Kâh ‘yolsuzluk’ diye avaz avaz bağırıyorlar geçmiş sicillerini unutturacak biçimde, kâh ‘paralel devlet’ çığlığı atıyorlar bir zamanlar yalılarında hükümet kurup hükümet yıktıklarını akla getirmeyerek...
Bu yazı ileride bugünlerde olanları yazacak arkeologlara rehber olsun diye yazıldı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025