Fehmi KORU
Herkes eteğindeki taşları döktü; AK Parti’nin itibar ettikleri arasında ne kadar çok Abdullah Gül hakkında olumsuz düşüncelere sahip yazar olduğunu bu vesileyle öğrendik.
Sayıları hayli kalabalık.
Bugün dahil son üç gündür kalemine 11. Cumhurbaşkanı’nı dolayan dolayana…
Kimi niyet okuyarak, kimi AK Parti’ye zarar vereceği hassasiyetine bürünerek, pek çoğu da tamamen serbest atış tarzında yazılarla bir külliyatlık malzemeyi siyasi tarihimize kazandırdılar.
Gül’ün AK Parti kurucusu olmadığını, halen AK Parti’ye üye sayılmayacağını yazanlar da çıktı.
Zaten cumhurbaşkanlığı yapmış Gül’e cumhurbaşkanlığını çok görenler de var.
Okurken, yaşanan tarihin böylesine eğilip bükülebileceğine daha iyi bir örnek bulunamayacağını düşünmeden edemedim.
Gül’ün hakkını doğru dürüst savunan bir yazıyla da karşılaşmadığımı bu arada kayda geçireyim.
Hakkını savunması gereken AK Parti sözcüsü bile, ‘‘Zaten partimizin kurucusu değildir’’ tadında sözlerle külliyatı zenginleştirdi. Steril bir alanda, hiç risk almadan öylesine duruyormuş eski cumhurbaşkanı…
Medya aracılığıyla konuşmasına karşıymışlar.
Eyvallah.
Acaba medya araya girmeden kendisiyle konuşmayı ve kritik konularda ne düşündüğünü öğrenmeye çalışmayı denediler mi?
Merakımdan soruyorum.
Gül deneyiminde insanlar dünyada da az
İnsanlar yalnızca okuyup duvara diploma asmakla bilgi sahibi olmuyorlar. Diplomalar sayesinde elde edilen iyi maaşlı işlerini terk edip ülke siyasetine girerek farklı bir alana adım atanlar da çıkabiliyor. Parti teşkilatında, Meclis’te, partisi hükümete girmişse bakanlık koltuğunda, imkan bulursa başbakan ve cumhurbaşkanı sıfatlarıyla iç ve dış siyasette deneyim kazanan az sayıda insanımız var.
Her sözün ne ağırlıkta olduğunu, politik söylem ve uygulamaların nasıl tepkilere yol açabileceğini, atılan her adımın ülkeye ne getirip ülkeden ne götürebileceğini hesap edebilecek deneyimde insanımızın sayısı bir-ikiyi geçmez herhalde.
Abdullah Gül o nadirattan insanlardan biri.
Ak Parti’den çok önce AK Parti gibi milletin bütününü kucaklayacak bir bakış ve görüş ufkuyla ülkenin has evlatlarına iktidarın kapılarını sonuna kadar açacak bir partinin rüyasını gördüğü gibi, o yolda en kararlı tavrı elini taşın altına sokarak sergilediği de biliniyor Gül’ün.
‘‘Kurucu değil’’ diyenler AK Parti’nin kuruluş dönemini nereden bilecekler ki? O sırada ya ortada yoktular, ya da onun iktidara gelişini engellemeye çalışanlar safındaydılar.
İç ve dış politikada en çetrefil dönemlerde sorumluluklar taşımış siyaset adamları dünyada da fazla değildir. O az sayıda insan uluslararası toplantılara çağrılır, yüz yüze görüşmelerle fikirleri öğrenilmeye, tavsiyeleri alınmaya çalışılır, çoğu kere de kendileri gibi deneyimli başkalarıyla birlikte sorun çözücü âkil adam muamelesine muhatap edilirler.
Abdullah Gül de uluslararası camiada o muameleyi görüyor.
Uzaktan da olsa izliyorum; katıldığı her uluslararası etkinlikte yalnız ülkemizi değil, AK Parti’yi de gözetip savunuyor.
Daha iyi savunabilmek için de söylem ve uygulama olarak savunulacak bir yerde bulunmasını arzulaması herhalde yadırganamaz.
Medya tek sesli olursa
Son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılmak istenen düzenlemenin amacını anladığını belirttikten sonra niyetin kötüye çekilmemesi için ifadelerde hukuk camiasının itirazlarına yol açan müphemiyetin giderilmesinin doğru olacağını söylemesinde ne mahzur var(dı)?
Özellikle AK Parti açısından ne mahzur var?
Yarın metinde korunan müphemiyeti bahane eden biri/leri çıkar ve savunulamayacak bir eylemi o metne dayandırırlarsa endişesi en başta AK Partilileri telaşlandırmalıydı.
Abdullah Gül’ü uzun yıllar boyunca AK Partili denklemlerin içerisinde görmeye alışmış kitleler, partisini yakından ilgilendiren bir konuda görüş açıkladığı için dışlanmaya çalışıldığını görünce, herhalde sevinmemişlerdir.
‘‘Medya aracılığıyla konuştuğu’’ tespiti ise herhalde önce medyada yer alan, köşeleri tutan, manşetleri atanlar tarafından tebessümle karşılanmıştır.
Belli görüşler dışında medyada yer almak sanki mümkünmüş gibi…
11. Cumhurbaşkanı KHK ile ilgili görüşünü bir Twitter mesajıyla duyurabildi.
Herhalde Gül de.. AK Parti’nin ve hükümetin iç ve dış kamuoyunun hassasiyet göstereceği bir tasarruftan önce.. kendisinin bilgilendirilmesini.. görüşlerinin alınmasını.. Twitter üzerinden uyarıda bulunmaya yeğlerdi.
Ne olacak şimdi?
En son mesajı ‘‘Görüş açıklamaya devam edeceğim’’ vaadiydi.
Kendi hesabıma ben, dışişleri bakanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış AbdullahGül’ün, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alınmasından polislere yakalanan ‘zanlıların bacaklarının kırılması’ tavsiyesi ile sanıklara Guantanamo kıyafeti zorunluluğu getirilmesine ve OHAL’in süreklilik kazanmasına kadar bir dizi konuda daha ne düşündüğünü merak ediyorum.
Merak bu ya.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025