Hasan GÜRKAN
Esirdik, mütareke olmuş.İngilizler Arabistan’dan büyük bir gemiye bindirdiler bizi.Günlerce yol aldık,kaç gün denizdeydik şimdi hatırlamıyorum.İstanbul’da indirdiler,elimizde terhis kağıdımız.Memleketten Tavşanlı’dan yani ayrılalı oniki sene olmuştu.Dile kolay.Ayakkabıyı askerde giydim ben.Fakirlik.Hamaldım kasabada.Yaz kış takırdak (takunya) kullanırdım.Fadik (Fatma)anam dul.Babam ölünce sevincimizden helva bastık.Çok kötü biriydi.Her gün bir bahane bulup anamı döverdi.Beni de tabii.Mesela ,bir çuval un alırdı eve,anam ekmek yapardı.Akşam unu çok harcamışsın diye tekmelerdi anacığımı.
Ne diyordum. Ha, tevellüdüm 1304.(1886 miladi) Önce Ayşekadın kışlasında emir eriydim,Bulgaristan’da.Dört yıl sonra Terhis oldum.Tirenle Tavşanlı’ya geliyordum.Kütahya’da çevirdi zaptiyeler.Yeniden askere gideceksin,bu defa bedelli dediler.Zengin puştun biri askerlik yapmak istemiyor,para veriyor devlete.Sen fakirsin,kimin kimsen yok,alavere dalavere Kürt Memet nöbete misali.Bu defa Arabistan,Afrika filan da diyorlar da,oğlum benim okuma yazmam mı var! Ha Arabistan ha afrika, ikisi de gurbet,ne farkeder.Oralar çok kötüydü.Askerdik ,ama doğru dürüst karavana çıkmıyordu.Çok aç yattığım günleri bilirim.
Bir gün çölde bizim bölüğü bir yere yolladılar. Akşama doğru yolumuzu kaybettik. Bir kuru tayın bile yok torbamızda. Ben- bacaklarımda takat tükendi-yürüyemiyorum. Arkadaşlar,onlar da dermansız, sürüklüyorlar beni.Bir üzüm bağına ulaştık.Herkes saldırdı üzümlere,ben yerden kalkamıyorum.Arkadaşlar kucakla üzüm getirdi.Bi yedim,bi yedim,kudururcasına yedim.Yedikçe gözüm açıldı,dizlerime derman geldi.Sonra gene meçhule doğru yürüdük.
Sabaha karşı İngiliz askeri kuşattı bizi. Hiç direnmedik, hemen elleri kaldırıp teslim olduk. Allah onlardan razı olsun, ilk defa orda gördüm konserve et,çatal verdiler bize,su verdiler,ekmek verdiler,iştahla yedik,aha bu çatal,hep saklarım ingilizin çatalıdır.Ben Müslüman araptan görmediğim insanlığı, İngiliz gavurundan gördüm.Allah onlardan gani gani razı olsun,mekanları cennet olsun.
Ne diyordum? Ha bizi İstanbul’a indirdiler. Sirkeci’ye gittim.Bütün merakım Fadik anam sağ mı? Öldüyse burada, İstanbul’da kalcem. Memlekette,Davşanlı’da bir bokum yok.Sirkecide kaldığım hanın önünde,ertesi sabah Boyacılar’ın Ömer efendiye rastladım.Kasabanın zenginlerindendi.Beni görünce şaşırdı.Nerden çıktın len İbram,biz seni öldü biliyorduk,dedi.Sarılıp elini öptüm;Allaha şükür Ömer ağa,hayattayım,esirliğim bitti,anam,Fadik anam sağ mı?” “He oğlum” dedi Ömer Ağa, ” daha dün bizde buldey(buğday) ayıklıyordu” Ne kadar ferahladım, ne kadar sevindim,anlatamam,anama gidecektim:
Eskişehir’e kadar tirenle gittim. Ordan öteye gitmem için Kuvayi Milliye komutanından izin kağıdı almam gerekiyordu. Eskişehir’de hükümet binası. Ben devletten korkarım. Sırtım ürpererek merdivenleri çıktım.Komutanın odası önünde nöbetçi sandalyede uyukluyor.Yavaşça kapıyı tıklattım,içerden sert bir ses “gir!!!” dedi. Serpuşum elimde titreyerek odaya girdim.Masada komutan.Bir fişeklik böyle sağ omzundan beline,bir fişeklik soldan aşağıya beline,bir fişeklik belinde,bir rövalvör kuşağının sağında,diğeri sağında,bir rövalvör masasında önünde.
Kafasını kaldırdı. “Ne var asker?”,dedi mülayim bir sesle. “Sıhhatin komutanım; esaretten terhis oldum,Davşanlı’da dul anama gideceğim.”Masaya terhis kağıdımı bıraktım.Aldı,baktı,kağıdı mühürledi bana uzattı,”selametle!” dedi.”Allah razı olsun komutanım”,dedim.Odadan çıktım,rahatlamıştım.Kapıdaki, ben içeri girerken uyuyan asker,beni görünce şak diye bayıldı,yere düştü.Arkadaşları yüzüne su çarparak ayılttılar,”Komutanım Ethem Nejat(1),benim kapıda uyuduğumu görürse öldürür beni” dedi.
Ertesi sabah, esarette biriktirdiğim altınlarla bir beygir(at) satın aldım. Yol ne kadar sürdü,şimdi hatırlamıyorum.Ama şafak sökerken Davşanlı’ya(Tavşanlı’ya) girdim.Eve geldim,avluya girdim.Anam çıkrık çeviriyordu: “gıııırgırgır,Gıııırgırgır!”.Sahanlığa(Varenda) çıktım,ekmek sepetine baktım.Yarım ekmek vardı,şükür yarabbi dedim.Ve bağırdım “Anaa! Ben geldim!”Anam koştu boynuma sarıldı, yarım saat anamı boynumdan alamadı komşular!”
Humba dedem bunu bana sağlıklıyken de, bunadığında da pek çok kere anlattı.Her defasında ağladı.
HUMBA’NIN EVLİLİĞİ, ZALHE NİNEM
Fukaraydım, çocuklukta doğru dürüst yıkanamadığım için kel olmuştum. Kısa boylu biriydim, yakışıklı sayılmazdım yani.Ama evlenmek istiyordum.Anam,oğlum sana kızoğlan kız vermezler.Dul birini bulalım dedi.O gece düşümde aksakallı birisi,kasabada bir çıkmaz sokağı işaret ediyordu.Öğrendim,şansa bak, orada kocası 1912 Balkan savaşında ölmüş, bir çocuklu, dul bir karı oturuyordu.Kocaman evi,dükkanı,tarlaları vardı.Körün istediği bir göz,Allahın verdiği iki göz demişler.İnşallah karı bana he, der.
Evlenip içgüveysi oldum. Adam karısıyla kavga edince, karısı babasının evine gider.Biz kavga edince ,ben gidip handa yatıyordum.
HUMBA DEDEM HAKKINDA
Humba aşık oyununda tarafların kullandığı, genellikle taş -bulabilirsen metal- bir parça. Humba Dedem,ben onu tanıdığımda,daha doğrusu onun farkına vardığımda üç-dört yaşımda olmalıyım (1949-1950).Beni çok seviyordu,çünkü ben onun tek ERKEK torunuydum.Zehra teyzemden Perihan ablam;Fatma teyzemden Kamuran ve Nevin;Annemden Nurten,hepsi kız.Ve ben tek erkek torun Hasan.Beni hem Humba dedem,hem Zalhe (Zeliha) ninem hep şımartıyordu.Ninem bize sık sık akşam oturmasına gelir.Belinde kuşağı,ordan avcuna bir kuru incir alır,kolunu bana uzatır ”Hasan,mah (al) der.Ben alır Nurten’e göstere göstere yerdim.
HUMBA’NIN AFYON SAKIZI VE DEMLİ ÇAY
Zalhe (Zaliha) ninemin evini balkan savaşında ölen kocası yapmış.Çok özel bir mimari.Elimizde hiçbir belge yok ama,dedemiz ya bir Ermeninin çırağıydı, yahut bir ermeniydi.İki katlı kocaman ahşap ev, temelinde depreme karşı kızaklara oturtulmuştu.Ayrıca bodrumunda sel felaketine karşı,tahliye kanalları vardı.Ailem,bu mimari,estetik değerin kültürel olarak farkında olmadığı için,evi sattı,mirasını paylaştı.
Humba artık, kasabada meşhur bir leblebiciydi. ”İmren leblebi, İbrahim Humba” yazıyordu dükkânın levhasında. Okur yazar değildi ama, kendisi için bir yazı dili oluşturmuştu.Ben okuldan çıkıp dükkana gittiğimde kendi “notlarını” tercüme eder,veresiye defterini bana yazdırırdı.”Kamburun Amet(Ahmet),Topal İsmel (İsmail),Cezayirli Mısva (Mustafa),Macar İbram (İbrahim)gibi,hep lalaplarıyla (lakaplarıyla)
Tavşanlı’da devlet denetiminde haşhaş üretilirdi. Sen müracaat ederdin, haşhaş ekeceğim diye. Eksper rapor verirdi devlete. Bunun şu kadar dönüm arazisi var,buradan şu kadar haşhaş elde edilir diye.Tarım bakanlığının haşhaş alım fiyatları her zaman düşük.Ekspere rüşvet verirsen,ailenin üretimini düşük gösterir,sen de üretim fazlanı el altından daha yüksek fiyatla piyasaya satarsın.
Humba dedem afyon sakızında yasadışı alıcıydı. Asma yaprağına sarılmış afyon sakızı topakları, kapısında büyük bir asma kilit asılı küçük bir odada muhafaza edilirdi ,Humba dedemin evinde.
Humba afyon sakızı çekerdi. Akşam üzeri işten eve geldiğinde, suratı bir karış avluda,asmanın altındaki hasıra oturur.Zalhe ninem çok tedirgin, ”hoş geldin adam!” der zor duyulur bir sesle.Humba başını kaldırmadan gergin bir şekilde “Çayımı getir kadın!” der.Bu arada belindeki kuşaktan Pertev Nihal krem kutusunu ve bağ bıçağını çıkarır ve o günkü ruhsal durumuna uygun bir miktarda afyon sakızını bıçağın ucuna alır,sağ üst yanağının içine koyar.Sonra önündeki çaydan bir yudum alır.Eğer çay dem olarak istediği kıvamdaysa sesi çıkmaz,içmeye devam eder.Eğer çay hamsa yahut demi geçmişse,ilk yudumdan sonra,bardağı yere çarpar,öfkeyle “Amına kodumun garısı,bi çay bile demleyemiyon!” diye höykürür.
Zavallı ninem, içini çeke çeke ağlayarak yeniden çay demlemeye gider.Çay yeniden gelir yahut gelmez,önemli değil.Humba’nın kafası afyon sakızından ‘hoş’ olduğunda,avluda uzakta bekleyen beni çağırır,sevecen bir sesle “Hasan,ge len buraya,otur!” Dizine otururum.”Ada tarlayı sana vercem len deyus!” Sonra nineme bağırır neşeyle “Hasan’a ne bişirdin len garı?” “Taze fasulye bişirdim adam.”
“Len,oğlana ot mu yedircez,et yok mu?” “A,ah(hayır),et yok,adam!”
Humba dedem bana, avluda- mülkiyeti ve yumurta geliri Zalhe ninemin olan- genç piliçlerden birini gösteriyor.” Hasan, şunun bacağına bir daş vur!” Bu konuda tecrübeliyim, tamam dede, diyorum.
Dedem “ garı bu piliç topallıyo,kescem onu ” diyor.Ninem ağlamaklı bir sesle “Hee!,sen Hasan’a onun bacağına daş attırdın adam.”diyor.Ninemin ağlamaklı itirazının bir önemi yok.Sonra pilici hızla kesip yoluyor,baharatlayıp maşada “germeç”(2) yapıyor.Ninemin ,yaz kış hazır ettiği ,mangalında ızgara yapar ,
hep beraber zevkle yerdik.
GÖBEL’DEKİ SEPETLER
Göbel hamamı(3) kasabaya o zaman, dört beş kilometre uzaklıkta bir kaplıca.Tek göz kiralık toprak odalar var.Esnaf oradan oda kiralar. Kimi haftalık,kimi aylık,kimi mevsimlik.Tuvalet,bulaşık yıkama ortak.Kasabalıların Karısı ,çocukları Göbel’de,adamlar gündüz işinde gücünde.Akşamları kaplıcaya gelirler.
Cumartesi Tavşanlı’nın pazarı. Esnaf , sabahtan Pazar alışverişini yapar,aldıklarını sepet yahut zembille göbel dolmuşuna verir.Öğleden sonra Pazar dolmuşu Göbel’e gelir.Muavin minibüsün üstüne çıkar.Kaplıcadaki bütün kadınlar,çocuklar aracın etrafına toplanır.Tabi Zalhe ninemle ben de oradayız.Ben heyecanlıyım,çünkü dedem bana mutlaka kağıt şeker yollar.Muavin Pazar sepetlerini dağıtırken kadınlara kocalarının adıyla seslenir: “Topal Osman’ın çocukları,Cezayirli Mısva’nın çocukları!” Sıra bize gelir “ Humba’nın çocukları!” İki sepet uzatır,birini Zalhe ninem,diğerini tanımadığım bir kadın alır.Kadınlar örtmeli(4) olduğu için tanımak zordur.Ben şaşkın “Nine,garı bizim sepetimizi aldı?” Ninem öfkeli, ağlamaklı sen kayası(Kahyası) olma (Karışma),yürü.Çaresiz susarım.Akşam dedem gelir,beni kucağına alır, sever.Beraber yemek yeriz.O,her zaman ki gibi bir iki duble rakı içer.İyi de, o sepetimizi alan kadın,hala benim kafamı kurcalıyor.” Dede ” “Söyle Hasanım,ne var len?” “ Garının birisi senin yolladığın bazar(Pazar) sepetinin birini aldı.Ninem de hişdammmadı (İtiraz etmedi,sustu)” “Alsın len,dedende para çok,boş ver!” Gene bir şey anlamadım. Ninemin başı öne eğik.Dedem neşeyle kalkıyor :”Hadi garı,ben gidyom.” Kapıyı çekip gidiyor. Ninem hıçkırarak ağlıyor.Ben hiçbir şey anlamıyorum.Yıllar sonra Pazar sepetimizi “çalan” o kadının,Tavşanlı’da bizim aile,ninem dahil herkesin bildiği kapatması(5) olduğunu öğreniyorum.
(1)Ethem Nejat:TKP Kurucularından,Atatürk’ün Karadeniz de Mustafa Suphi’yle Topal Osman’a boğdurttuğu 15’lerden.
(2)Germeç:Yolunmuş pilici gererek maşaya koyup mangalda pişirmek.
(3)Göbel Hamamı:Tavşanlıya4- 5 km mesafede,’Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” filminin yöneticisi.
(4)Örtme: Sadece gözleri açıkta bırakan başörtüsü.
(5)Kapatma:Metres
BABA EVİM, HACIHASANLAR
Babamların evinde de erkeklere (babamla ben) imtiyazlı davranılıyordu. Babaannem Zehra Hanım, evin yöneticisiydi.Annem onun ‘emireri’.Evde ne yapılacak,ne pişecek Zehra hanım karar verirdi.Kahvaltıda anneme “Emine,adamlara fincan koy,süt ver” derdi.Adam,babamla-herhalde 4-5 yaşlarında bendim-bana ve babama, porselen fincanda,suratı asık, süt verirdi.Çünkü onun ailesinde,Humba dedemin pederşahi tutumuna rağmen,sofralarda böyle bir ayrımcılık yoktu.
Bir gün gene kahvaltıdaydık. Babam evin yukarısındaki odlarından indi.Gergindi,otoriter bir sesle “Bundan sonra bu evde ne pişerse ,kadın erkek herkes aynı şeyi yiyecek! “dedi.Ortalığa koca bir kaya düşmüştü.Hepimiz,en çok da Zehra babaannem, şok içindeydi.”Sen ne diyon Essan?”diye aşkınlıkla mırıldandı.Evin erkeğinin kararıydı bu.Herkes uymak zorundaydı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.08.2022
9.08.2022
8.08.2022
11.07.2022
3.04.2022
19.03.2022
7.03.2022
31.01.2022
1.11.2021
4.10.2021