Mehmet TIRAŞ

BARIŞA KARŞI ÇIKANLARIN SAVAŞI KAZANDIĞI GÖRÜLMEMİTİR
18.12.2015
2122

 Hayat  tezatlarıyla yaşanan bir süreçtir.

Savaşın karşıtı  barıştır.

Barış için savaşmayanlar savaşa esir düşerler.

Savaşların önünü kesen  en etkili argüman siyasettir, siyasetçinin  nihai hedefi de toplumları çatıştırmadan barış ortamında yönetmektir.

Siyaseti devre dışı bırakanlar ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar savaşları kazanamazlar.

Ne kadar savaşırsanız savaşın, başta yapacağınızı en sonunda yapmak zorunda kalacaksınız ve barışacaksınız.

En zayıf diyalog en güçlü savaştan daha etkilidir.

Barış kaybettirmez, savaşın kazandırdığının arkasında unutulamaz can ve mal kayıpları vardır.

Olan, ölen insanlara evsiz-barksız, babasız -annesiz kalan yetim ve öksüz çocuklara,savaş mağdurlarına,sığınacak bir yer arayan savunmasız insanlara olur. Bunu anlatmaya da gerek yok,Irak,Suriye iç savaşları ve güneydoğu il ve ilçelerimizde  süren çatışmalı ortam bunu gözler önüne seriyor.

Erdoğan bir tane terörist kalmayana kadar, sokağa çıkma yasağı ilen ettiği PKK’nın güçlü olduğu güneydoğudaki il ve ilçelerde güvenlik operasyonları devem edecek diyor; Davutoğlu’da Erdoğan’ın söylediklerini eş anlamlı sözcüklerle tekrarlıyor.

Askeri darbeler dönemini ve doksanlı yılları da aratacak  bir savaş yaşanıyor Güney Doğuda.

Hiçbir dönemde böyle sokağa çıkma yasağı ilan ederek ,günlerce insanların  evlerine hapsedildiğine tanık olmamıştık.Erdoğan sık sık Kürtler bize olağanüstü hali kaldırın yeter diyorlar diye övünüyordu ama olağanüstü hali arattırır  bir durumu yaşatıyor Kürtlere şimdi.

Erdoğan kendisi Refah Partisi(RP) İstanbul il başkanı iken Devletin güneydoğuda PKK’dan farkı yok ve bir devlet terörü estiriyor diyordu,şimdi kendisinin yaptıkları,geçmişte devletin yaptıklarını mumla  aratır durumda.!

Fakat Erdoğan ne kadar şiddet ve baskı politikasını güvenlik konsepti üzerine kurarsa kursun başarılı olamayacak,tekrar barış masasına dönecek ama nasıl dönecek şimdiden kimsenin bunu kestirmesi çok zor. Bilinen bir gerçek var hendek savaşları ile PKK dağdan kentlere indiyse bu PKK’nın lehine gelişiyor demektir.Bölgemizdeki esen rüzgarında PKK lehine estiğini de görmeliyiz.

PKK’dan etkilenerek ortaya çıkmış  olan Suriye kolu PYD gibi Kürt örgütünün IŞİD’e karşı karadan tek savaşan bir örgüt olduğu ve koalisyon güçlerininden aldığı desteği ve kat ettiği  yolu görmüyor mu,Erdoğan,PKK’yı nasıl etkisiz hale getirecek.

Aşağıda vereceğimiz, belgesel gibi bir çalışmadan  Erdoğan ve savaş baronları bundan bir ders çıkartır mı?

Dogan kitapevinden Piyasaya yeni çıkan akademisyen Selçuk R.Şirin’in “ Yol Ayrımındaki Türkiye,Ya Özgürlük Ya Sefalet” adlı  kitabında dünyada son 38 yılda 404 terör örgütü üzerine yapılmış  tarihsel bir çalışma dikkatimi çekti.

 

Veriye dayalı araştırmalarıyla tanınan uluslararası çalışmalar yapan RAND’ın bir çalışması var kitabın bir bölümünde, “Terörist Gruplar Nasıl Bitirilir.”

RAND’ın çalışması 1968 ila 2006 yılları arasında 38 yıl içinde faaliyet gösteren ve  son verilen 404 terör örgütlerinin faaliyetleri üstüne..Bu 404  örgütü etkisiz hale getirmek 38 yıl içinde  dört şekilde son verilmiş;”Siyasi Çözüm,Polis-İstihbarat,Teröristlerin Zaferi ve Askeri zafer.”

En etkili yöntem olarak  % 43 ile  siyasi çözümde başarılı olunmuş.

Polis-İstihbarat yöntemi ise % 40.

Terör örgütlerinin zaferi % 10.

Askeri zafer ise en başarısız bir yöntem olarak görüyoruz ve oranı sadece  % 7.

Askeri yöntemlerle terörle başa çıkma en başarısız bir yol olduğunu 404 örgüt üzerinde yapılan 38 yıllık bir çalışmalar bunu teyit ediyor.

RAND’ın raporuna tekrar dönersek: Terör örgütleri çok nadir bir başarı yakalıyorlar oranları da yüzde 10.

Terör örgütlerinin grupların üye sayısı ve yerel desteğine özel bir vurgu yapılmış bu raporda..

Yerel desteği olan  ve üye sayısı 10 bini aşan terör örgütlerinin yüzde 25’i zafer kazanmış; yüzde 50’si de siyasi bir anlaşma sonucunda faaliyetlerine son vermiş. Terör  örgütü ne kadar büyükse,lokal destek ne kadar yaygınsa siyasi çözüm dışındaki araçların başarılı olması da o kadar imkansız.”

RAND’ın 404 silahlı örgüt üzerine yaptığı çalışmaları hiç mi Erdoğan ve danışman kadrosunun dikkatini çekmez ve bir  göz atmaz;yeryüzünün denediği ve başarı elde edemediği yöntemi yok sayarak,Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz?

RAND’ın raporuna baktığımızda PKK’nın askeri yöntemlerle bitirilmesinin hiç mi hiçbir şansı yok.

PKK üç dönemdir TBMM’de grup kuran bir milletvekili sayısı çıkartıyor,yüzün üzerinde il ve ilçelerde de Belediye başkanlığı kazanıyor, bu belediyelerin üçü büyük şehir.Kürtlere savaş ilan edilen il ve ilçelerde PKK’nın yüzde 70’lere varan bir halk desteği var.

PKK,2.5 milyon insandan destek görüyor ve böylesi bir kitlenin üzerine oturmuş ve PKK’ya destek veren bir halkı terör örgütü mü sayacaksınız? Yine 2.5 milyon Kürt, Abdullah Öcalan benim siyasi iradem diye imza veriyor, bu insanları terörist  ilan edip  tutuklayacak mısınız?

Erdoğan bu sayıları ve verileri bilmiyor mu ,orta doğudaki Suriye iç savaşından sonra bütün siyasi gelişmeler PKK’nın ve Kürtlerin lehine geliştiğini görmüyor mu?

Görüyor..

Peki niye yapıyor,neden savaş ve şiddet yönteminde ısrarlı?

Erdoğan’ın şiddetten başka bir yöntemi seçme şansı  yok,17/25 Aralık’ta devlete Erdoğan sivil darbe yaptı.Dikkat ederseniz Erdoğan’ın hiçbir konuşmasında ağzından Hukluk,temel hak ve özgürlükler,evrensel değerler diye bir söz çıkmıyor,hukuktan uzaklaşanın şiddetten başka bir yolu olamaz. Erdoğan Hukuka dönerse kendini sanık sandalyesinde bulacak bu kaçınılmaz,darbeci Kenan Evren ölüm döşeğinde de olsa yargılandı,Evren’de sandıktan yüzde 92 ile Cumhurbaşkanı çıkmıştı.

Erdoğan, Ülkeyi biz ve onlar diyerek bölerek yöneten, bütün komşularıyla kavgalı duruma düşmüş, Ortadoğu’dan tutun da Kuzey Afrika’ya  kadar, Katar ve Suudi Arabistan dışında görüştüğümüz ülke yok gibi. Dünya beşten büyük diyerek, BMÖ örgütü Güvenlik konseyine gönderme yapacaksınız ama komşularından destek görmeyeceksiniz bu sözlerinizi kim dikkate alır.

Suriye,Irak,İran,Mısır,İsrail,Ermenistan,Rusya gibi ülkelerle doğru dürüst diyalog kuramıyorsun, bir çoğuyla da diplomatik ilişkin kesilmiş, nereye gidiyorsunuz veya ne yapmak istiyorsunuz,birde kendi vatandaşların olan Kürtlerle  bir tane terörist kalmayana kadar  savaş ilan ediyorsunuz, bu yolun   sonu uçurumdan öte bir   felaket olduğunun farkında değil misiniz?

Kim savaşla bir halkı teslim almış veya yok etmiş, kim barışı savunmuştu kaybetmiş?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar