Akın ÖZÇER
Genel seçimlerin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Terazinin bir kefesine seçim kampanyasını yeni sivil bir anayasanın yapılması eksenine oturtan ve bu nedenle iki seçmenden birinin oyunu alan AK Parti’yi koyduğumuzda bugün gelinen noktanın iç açıcı olmadığı ortada. AK Parti hükümetinin demokratikleşme politikasından terörle mücadele stratejisine, memur maaşlarına yapılan düşük zamdan THY çalışanlarına getirilen grev yasağına kadar bu yılki bilançosu hiç parlak değil. Bu yıl genel seçimlere gidiliyor olsaydı AK Parti yüzde elli oy alabilir miydi acaba?
Her şeyden önce Başbakan Erdoğan’ın hükümet programını okurken altını çizdiği özelliklere sahip bir anayasa yolunda ilerlediğimizi söylemek mümkün değil. Başbakan’ın geçen yıl dediği “bireyi ve onun haklarını esas alan, toplumsal çeşitliliği bir zenginlik olarak kabul eden, tek sesliliği değil çoğulculuğu öne çıkaran ve demokratik hukuk devletinin tüm unsurlarını içeren” yeni bir sivil anayasanın daha çok uzağındayız. O “demokratik ülkelerin kabul ettiği temel siyasi değer ve ilkeleri benimseyen ve BM İnsan Hakları Bildirgesi’ni ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) esas alan” anayasanın...
AK Parti, yeni anayasayla ilgili çalışmalarına ancak mayıs ayında başlayabilen TBMM Uzlaşma Komisyonu’nda “ayırımcılık yasağı” konusunda, yasağı genel ifadelerle geçiştirmek isteyen MHP ile birlikte hareket etti. Oysa hangi gerekçelerle ayırımcılık yapılmayacağı açıkça yazılmadığı ve konu “hiç kimseye hiçbir gerekçeyle ayırım yapılamaz” gibi genel bir ifadeyle geçiştirildiğinde, ayırımcılık yasağının hayata geçirilmesi kolay olmuyor. Komisyonda sorun, ayırımcı muameleye uğrayan LGBT toplumunun da ısrarla talep ettiği “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin” yasak kapsamında açıkça zikredilmesi hususunda çıktı. BDP ve CHP bu talebi uluslararası belgeler de bu yönde olduğu gerekçesiyle destekledi. Nitekim AB Temel Haklar Şartı’nın 21. maddesi aynen şöyle diyor: “Cinsiyet, ırk, renk, etnik veya sosyal köken, genetik özellikler, dil, din veya inanç, siyasî veya diğer her türlü düşünce, bir ulusal azınlığa mensubiyet, servet, doğum, sakatlık, yaş veya cinsel eğilime dayalı her türlü ayırımcılık yasaktır.”
Aslında AK Parti’nin yeni anayasa çalışmalarındaki bu tutumu bardağı taşıran son damla oldu. Zira hükümet daha önce de birçok konuda beklentilere aykırı tavır almıştı. Öncelikle PKK’nın Silvan saldırısıyla birlikte terörle mücadele politikasında izlediği “havuçsuz sopa stratejisi” 90’lı yılların politikalarını andırdığı gerekçesiyle olabildiğince eleştirildi. Sonra demokratik bir ülkede Savunma Bakanı ve/veya Genelkurmay Başkanı’nın istifasını gerektirecek kadar ciddi bir hatadan kaynaklanan Uludere faciası meydana geldi. Başbakan Erdoğan’ın bu olayda aldığı tavır, İçişleri Bakanı Şahin’in, her ne kadar Bahçeli kendisini başarılı bulsa da sarf ettiği yakışıksız sözler AK Parti’yi kamuoyunda zor duruma düşürdü. Hükümetin bu konulardaki tavrı önceden ilân edilmiş olsaydı AK Parti acaba yine yüzde elli oy alır mıydı?
AK Parti hükümeti bu dönemde ayrıca sosyal politikalarda da geri adımlar attı. Geçen yazımda altını çizdiğim gibi, enflasyonun son yılların rekorunu kırarak yüzde 11’i geçtiği bir konjonktürde ucu ucuna verilen memur zammı ve özellikle Maliye Bakanı’nın konuyla hiçbir mantık ilintisi olmadığı halde “bütçenin yüzde 30’u memura gidiyor” diye söylenmesi, AK Parti’ye oy vermiş köşedeki bakkalın dediği gibi gayrı memnun vatandaşların sayısını bir hayli arttırdı.
Yeni anayasada Başbakan’ın tarifine uygun demokratik ülkelerdeki gibi memurlara da grev hakkı tanınması sözkonusu iken yapılan bu oldubitti yeterli olmamış ki AK Parti’nin girişimiyle THY çalışanlarının grev hakkı da ellerinden alındı. İnsanın bir yıl içinde demokratik bir anayasamız olacağına inanası gelmiyor doğrusu. AK Parti’nin negatif hanesi bu kadar dolu da, terazinin öteki kefesinde ne var dersiniz peki?
Terazinin öteki kefesinde ana muhalefet partisi var. Evet, memur zam oranı, Hava iş kolunda grev yasağı ve anayasadaki ayırımcılık yasağıyla ilgili düzenleme konularında tutumu olumlu. Uludere katliamına bakışı da öyle ama CHP’nin Silivri sanıklarının arkasında duruşuna ilişkin somut bir değişiklik yok. Oysa darbe veya demokrasiye karşı girişimlerde bulundukları iddiasıyla Ergenekon sürecindeki davalarda yargılanan sanıklar lehinde tavır alarak demokrasiden yana olmak mümkün mü?
Balyoz davası sanıklarından tutuklu iki muvazzaf generalin ses kayıtları geçen hafta internete düştü. Sarf ettikleri sözlerin yenilir yutulur tarafı yok. CMK 250. maddesinde yapılacak değişiklikle 800 tutuklunun tahliye edileceğine ilişkin söylentilerin yaygınlaştığı bugünkü ortamda, “rüzgârın tersine döndüğünü”, yakında cezaevinden çıkacaklarını ve dışarıdakilerden intikam alacaklarını söylüyorlar. Bir hesaplaşma fırsatından söz ediyor, “iktidar partisi demokratikleşme hamlelerinde” zaafa uğrarsa, “referanduma destek verenlerle AK Parti birbirlerine düşürülürse” bu fırsatın doğacağına inanıyorlar.
Terazinin iki kefesine birden baktığımızda bu senaryo işliyor gibi görülüyor ve insanı ürkütüyor. Bir yanda demokratikleşme hamleleri zaafa uğrayan bir hükümet, öte yanda hükümetin yanlış politikalarına tepki gösteren “yetmez ama evet” diyerek referanduma da, AK Parti’ye de destek vermiş demokratlar var. Böyle bir sürtüşmeyi bekleyenler şimdi ellerini ovuşturuyor olmalılar; düşünmek bile tüyleri ürpertiyor.
Yazarlar
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023