Ali Türer
Hani temel eğitim on iki yıla çıkmıştı?
-Yeni öğretmen yetiştirme ve İstihdamı Üzerine-
YÖK öğretmen yetiştirme ile ilgili yeni yapılanmaya, MEB’de öğretmen istihdamı ile ilgili yeni düzenlemelere gidiyor.
Eğitim fakülteleri, bölümleri yeniden yapılandırdı. Programlar ise önümüzdeki öğretim yılı içinde değişecek. Çalışmaları, YÖK içinde oluşturulan “Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu” yönetiyor. Yani sürecinin içinde eğitim fakültelerinde iş gören eğitimciler, yöneticiler yine yok, muhtemelen program boyutunda da olmayacak.
YÖK başkanı Sayın Saraç dekanların, bölümlerin önerilerinin dikkate alındığını açıkladı. İyi de ortada kurumsal işleyiş içinde üretilmiş, açıklanmış rapor yok ki önerilerden ne kadar yararlanıldı görebilelim. Yapılan açıklamaya kadar (17 Haziran2016) dekanların, bölüm başkanlarının kafalarında atılacak adımlar ile ilgili bir öngörü, bir fikir olduğunu da sanmıyorum. Yeni yapılandırma ile ilgili ilk kurumsal adımlar 15 Temmuz darbe girişimi arkasından OHAL koşullarında atılmaya başlandı. YÖK başkanının “görüş aldık” dediği hiçbir dekan, bölüm başkanı zaten görevinin başında değildi.
Eğitim Fakülteleri “Eğitim Bilimleri Fakültesi” haline geliyor, ne güzel! Eğitim sisteminde 2012'de yapılan 4+4+4 değişikliği ile öğretmen yetiştirme sistemi uyumlu hale getirilmek istenmiş. Biraz geç kalmadık mı diye sormak lazım?
İlköğretim, ortaöğretim düzeyindeki ayrım ortadan kaldırılmış, bölümler branşlar bazında oluşturulmuş. Sadece okul öncesi ve sınıf öğretmenliği “temel eğitim” bölümü diye ayrıca yapılandırılmış!
Güzel de hani biz temel eğitimi ortaöğretimi de içine katarak 12 yıla çıkarmıştık. 12 yıllık zorunlu temel eğitime uygun hale getirmek böyle mi oluyor? Yoksa bir çeşit “orta öğretimi henüz temel eğitim içine alamadık” itirafı mı bu?
Sonra okul öncesini hangi ara zorunlu temel eğitim içine aldınız da biz kaçırdık? Yoksa bu da okul öncesini zorunlu temel eğitim içine alacağınızın bir habercisi mi? Keşke öyle olsa, dört yıldır bu yaptığınız yanlış, bırakın ortaöğretimi önce şu okul öncesini zorunlu temel eğitim içine alın diye bu köşeden az feryat etmedik.
“Yanlış yapmışız düzeltiyoruz, zorunlu temel eğitimi okul öncesinden başlatıyoruz, dokuzuncu sınıfta yönlendirmelerle de bitiriyoruz” deseniz de milletin kafası karışmasa olmaz mı?
İyi de eğitim fakültelerini yeniden yapılandırmakla ne diye uğraşıyorsunuz ki?
Eğitim Fakültesi, öğretmeni öyle yetiştirse ne olacak, böyle yetiştirse ne olacak? MEB sisteme alacağı öğretmeni artık sözlü sınavla almayacak mı? Bu sene yapılacak uygulama genişletilecek, diğer yıllara da yayılacak haberleri geliyor basından.
Öğretmen adayı, ister eğitim fakültesi çıkışlı olsun, ister formasyondan gelsin, ister ilahiyat fakültesi içinde yetişsin, ister Maarif Vakfı içinde yetiştirsin, son sözü sözlü MEB bünyesinde sözlü sınavı yapacak komisyon söylemeyecek mi? Bin bir emek ile ortaya çıkan ürünün değerlendirilmesini sözlü sınav için oluşturduğunuz üç-beş kişinin insafına bırakacaksınız, öyle mi? Gidin bir ölçme değerlendirme uzmanına sorun bakalım, size “sözlü sınavlar geçerliliği ve güvenilirliği en düşük sınama araçlarıdır” demeyecek mi? Sözlü sınavın objektif yapılacağının herhangi bir güvencesi olabilir mi?
Öğretmen adayını sözlü sınavla sözleşmeli olarak alacaksınız yetmeyecek, dört sene hal ve gidişine bakacaksınız, eğer hal ve gidişi iyi ise kadroya geçireceksiniz. İki yıl sonra anca tayin isteyecek. Bu öğretmende sağlıklı eğitim verecek moral kalır mı? Eğitim bilimleri fakültelerinde öğretmeni “iyi yetiştirelim” diye onca kafa yormanın o zaman bir anlamı kalıyor mu?
FETÖ’nün gizli kapaklı yaptığını, bu istihdam politikası ile aleni yapılacak. Mürit seçer gibi öğretmen seçilecek. Böyle öğretmen istihdamı, böyle öğretmen yetiştirme politikası olur mu?
Eğitim fakülteleri öyle yapılanmış, programları böyle düzenlenmiş; sınıflar 30 kişi imiş, 100 kişi imiş, öğretmenlik uygulamasının başında o varmış bu varmış, öğretmen yetiştiriciler öyle yetişmiş böyle seçilmiş hal böyle olduktan kelli bütün bunların anlamı ne?
Bir düşünün bakalım.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024