Aydın Selcen
Gençlerimizin yaratıcı pastacılar olmak yerine devlet otoritesini yerleşik kılacak bekçilere dönüşmesini sağlayan bir kültür mü istiyoruz? Kuralların olmadığı, olan kuralların uygulanmadığı kentlerimizin bitmeyen karmaşası yaratıcılığımızı destekliyor mu, boğuyor mu? Devletin, yönetilenin yöneticisini tanıdığı, hesap sorduğu, ona fiziken de uzak olmadığı bir yönetim reformuna ihtiyacı yok mu?
Neredeyse hiç televizyon izlemiyorum ama geçen cumartesi gecesi Fransızların resmi uluslararası kanalı TV5 Monde’da pastacılar yarışmasına denk geldim. Anlayacağınız üzere, pek çok benzerleri gibi burada da bir grup genç ve (sanat düzeyinde) çok yetenekli pastacı çeşitli müsabakalarla hünerlerini sergiliyor.
Dikkatimi çeken hiçbir yarışmacının “Rabbim nasip kısmet ederse” gibi mukaddesatçı, veya “amacım Fransa’nın ulusal kültürünü dünyaya tanıtmak” gibi milliyetçi ifadeler kullanmaması oldu. Dahası, örnekse benim izlediğim (tek) bölümde büyük finale doğrudan katılma hakkı kazanan Uzakdoğu kökenli kadın yarışmacının, ailesinin ve kendinin çektiği zorluklara atıf yaparak duygulara oynamak yoluna yönelmemesi.
Üçüncüsü ise, yarışmacı gençlerin her birinin olağanüstü zaman baskısı altında hem üretim/yaratım sürecini yönetmekteki disiplinleri hem otoriteye karşı rahat, özerk tutumları. Hepsi neyi neden yaptıklarını çok iyi açıklayabildikleri gibi, jüri üyeleri de hiçbirini aşağılamadan, iradelerini kırmadan cesaretlendirici ve somut biçimde yol gösterici davranıyor. Toplumsal harmanın kıvamı böyle tutmuş.
Bizde ise herhangi bir süreci A’dan Z’ye yürütüp, sonuçlandırmak nadir görülür. İşi kişiselleştirip “ya sen kimsin, haddini bil!” silahına davranmadan yönetmekse yaygın yaklaşım. Bir ara bizde bilinmeyen, uygulanamayan, öğrenilemeyen kavramlar, işler sözlükçesi yapmayı düşünmüştüm. İlk aklıma gelenler: “denetim”, “bakım”, “toplantı” olmuştu.
Sürekli geçtiğim metro istasyonlarından Gayrettepe’de yürüyen yollar var. Bunlar daha 19’uncu yüzyılın başında kurulmuş dev Alman çelik firmasına ait. Demek biz 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde (hâlâ) yürüyen yol (dahi) yapamıyoruz. “Yürüyen yolu bırak kardeşim, yazılım yapalım” diyebilirsiniz. Ama onu da yapamıyoruz. Zira süreç yönetecek disiplinimiz yok. Yaratıcı otorite tanımazlığımız da. Disiplini, otorite tesis etmek sanıyoruz.
Sözünü ettiğim yürüyen yollar her gün arızalı yahut bakımda. Yine demek ki ya kurulurken ve kullanılırken “denetim” yok, ya “bakım” yok, ya neyin yanlış gittiğine dair Alman tedarikçiyle karşılıklı oturup konuşulan “toplantı”. Büyük olasılıkla üçü de yok. Neden yok? Bunlar olsaydı zaten bizde yönetim çok daha etkin olurdu. En azından yönetim nasıl daha etkin olsun diye karşılıklı insan gibi birbirimizi “vatana ihanetle” suçlamadan tartışıyor olurduk.
Mücahit Bilici, Tanıl Bora’yla Birikim Dergisi’nde yayımlanan söyleşisinde “Devlet konusunda liberter bir çizgideyim. Devlete sadece düşman olmak gerektiğini düşünüyorum.” diyor. Bilici, New York CUNY’de sosyoloji hocası.
ABD anayasasına 1791 yılında yapılan ikinci değişiklikte yurttaşın silah bulundurma ve taşıma hakkı güvence altına alınıyor. (“A well regulated Militia, being necessary to the security of a free State, the right of the people to keep and bear Arms, shall not be infringed.”) Burada amaç, gün gelir “federal devlet” niyeti bozarsa onun otoritesine karşı ve belki hatta (bizim “eyalet” dediğimiz) “federe devlete” de karşı yurttaşın, bireyin hak ve özgürlüklerini korumak.
Bizde “mahalle baskısı” kesmedi, mahalle bekçiliği teşkilatı yeniden kuruldu. Sayın Cumhurbaşkanı esasen muhtarlarla her hafta doğrudan hasbıhal ediyor. Kimilerimiz bu tasarlanan bekçi teşkilatının İran’daki “besiç” yapılanmasına evrilmesi tehlikesini gündeme getirmeye çalışıyor. Oysa OHAL’de mevcut kurallar bile askıda.
Irak Kürdistanı kendi içine çöktü. Barzani ve Talabani sülalelerinin hem kendi iç iktidar mücadeleleri hem birbirlerine olan derin nefreti bir federe devlet yapılanmasına dahi cevaz vermedi. Ya kazanan Bağdat? Acaba Haşd-ı Şabi milisi, ulusal silahlı kuvvetler çatısı altına sokulabilecek mi? Pekiyi Sünni Arapların merkezle ilişkisi nasıl tanzim edilecek? Irak’ta ortak yurttaşlık bilinci var mı, olur mu? Bunlar devlet kurmanın, olmanın ABC’si. Kestirmesi, hızlandırılmış çekimi var mıdır, bilemiyorum. Sanmıyorum.
Gençlerimizin yaratıcı pastacılar olmak yerine devlet otoritesini yerleşik kılacak bekçilere dönüşmesini sağlayan bir kültür mü istiyoruz? Kuralların olmadığı, olan kuralların uygulanmadığı kentlerimizin bitmeyen karmaşası yaratıcılığımızı destekliyor mu, boğuyor mu? Devletin, yönetilenin yöneticisini tanıdığı, hesap sorduğu, ona fiziken de uzak olmadığı bir yönetim reformuna ihtiyacı yok mu? Devletin şiddet tekeli bir yanda, onun ceberrut olmasının önünü alacak kurallar bütünü, hukuk devleti, şeffaflık beri yanda. Kültürel dönüşüm ise görünmeyen bir ufukta galiba.
Tüm okurlarımın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024