Burhanettin DURAN
Terör örgütleriyle mücadele 2017 boyunca Türkiye'nin birinci önceliği durumunda.
FETÖ demokrasimizi, PKK-YPG bütünlüğümüzü ve Deaş da iç barışımızı hedef alıyor.
Böylesi çok yönlü saldırı karşısında ayakta kalmak bile birçok Avrupa demokrasisi için hayal mesabesinde. 15 Temmuz darbe girişimini çökerten Türkiye toplumu terörle mücadele konusunda dayanışma içinde.
Hükümet ise geleneksel müttefiklerinden beklediği desteği görmüyor.
Aslında NATO, ABD ve AB'nin yaklaşımları terörle mücadelede "müttefik" kelimesini anlamsız hale getireli çok oldu. Üzerinde dünyanın birleştiği Deaş gibi bir "tehdit" karşısında bile gerekli işbirliği sunulmuyor. Bu da yetmezmiş gibi Batı medyası Türkiye hakkındaki kampanyada hız kesmiyor.
Ankara'nın "zamanında Deaş'ı desteklediği" gibi bir suçlamayı yeniden ısıtıp, sunmadıkları işbirliğinin mazeretine çeviriyorlar. Bunlara şikâyet sadedinde dikkat çekmiyorum.
Bilmeliyiz ki ülkemize yönelik kampanya, etrafımızdaki olayların yoğunluğu devam ettikçe, hız kesmeyecek. Zira yaşadığımız sorun, devletlerin soğuk, çıkarcı ve çok yüzlü hesaplarının çirkin yüzü. Bu gerçeklik etrafımızdaki bölgenin çatışmaları ile birleşince daha keskin bir hal alıyor. Bunlara karşı iç dayanışmamızı koruyarak direnmekten ve yeni politikalar üretmekten başka bir çare yok. "Hayat tarzı saldırısı", "dikta," ve "rejim değişikliği" gibi suçlamaların direncimizi örselemesine fırsat vermemeliyiz. Ve yapılması gereken de ABD, Rusya, AB ve İran gibi güçlerin reel hesaplarını gören ve Türkiye'nin önceliklerine göre inisiyatifler alan politikaya devam etmek.
Geçtiğimiz yıl gibi bu yıl da Suriye ve Irak merkezli birçok olay gündemimizde olacak.
Hem "müttefiklerimizle" hem "rakiplerimizle" ilişkilerde yeni fırsat ve gerilimleri bir arada göreceğiz. Aktörler arasında yeni bir dengelenme dönemine girdik. Bu dönemin yönetilebilmesi için geri adım atmadan ilave kapasiteler ve denklemler inşa etmek durumundayız.
2017, bölgesel kaosun Trump yönetimi ve AB ülkelerindeki seçimleri gördükten sonra farklı bir düzen arayışına gireceği yıl.
Bu yıl, bir öncekinden daha yoğun ancak yeni imkânlarla dolu olacak.
Obama Yönetimi Türkiye'nin Deaş ile mücadelesine ve özellikle el-Bab operasyonuna destek vermiyor. TSK'nın El-Bab'dan sonra Menbiç'e gitmesini ve YPG'yi hedef almasını istemediği için. Hükümet yetkilileri iyice usandıkları Obama yönetiminden rahatsızlıklarını sıklıkla ifade ediyorlar. Başbakan Yıldırım gelinen noktayı "kepazelik" olarak niteledi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Işık ise İncirlik üssünü sorgulamaya açtı. "ABD'nin Menbiç'te verdiği sözü tutmadığı, YPG'ye silah vererek terör örgütünü müttefikine tercih ettiği" eleştirisi en hafif tabiriyle "güven bunalımı." Ne yazık ki Obama, Trump'ın görev başı yapmasına iki hafta kala, Türkiye-ABD ilişkilerini "Türk halkının da o zaman İncirlik üssünde bunları neden tutuyorsunuz" diye sorduğu bir yere getirdi. Halbuki, İncirlik, 2015'ten itibaren koalisyon güçlerine Deaş ile mücadele için açıldı. Obama'nın kurduğu Deaş ile mücadele koalisyonunun bugün artık "ciddi bir başarısızlık" olduğu apaçık. Ne Deaş sonrası planlandı, ne de etkili aktörler sahaya sürüldü. YPG ve Haşdi Şaabi gibi terörü bölgede kalıcı kılacak örgütler büyütüldü. Bu da Deaş'a çok verimli bir imkân tanıyor.
Deaş'ın yenildiği alanlarda kontrolün kime geçeceği üzerindeki iktidar mücadelesi bu örgüte yaşama fırsatı tanıyor. Dahası, Musul'da olduğu gibi hasımlarına karşı saldırılarla büyük zayiatlar verebiliyor. El Bab'da olduğu gibi direnebiliyor ve Türkiye içinde katliamlar yapabiliyor. Deaş'ı dört bir yandan kuşatan etkin bir stratejiye geçilmedikçe Avrupa başkentleri de yabancı savaşçı korkusunu duymaya devam edecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020