Cemil ERTEM
Başbakan Güney Kore’den sonra İran’a geçiyor. Türkiye, G. Kore ve İran; bu üç ülkenin şu sıralar dikkat çeken bir özelliği var. Hatta bu üç ülkeye Hindistan, Pakistan, Endonezya, Vietnam, Meksika, Filipinler, Nijerya ve Mısır’ı ekleyen bazı analistler, N-11( Next Eleven) koduyla bu ülkelerin gelecek yıllarda en hızlı ve nitelikli nüfus ve pazar artışı potansiyelini taşıdığını söylüyor.
BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) kısaltması önemli bir süre ekonomi ve pazar analizlerinde oldukça yardımcı olan bir formülasyondu.
Bu ülkeler hem hızla büyüyen nüfuslarıyla hem de ihraç edilebilir doğal kaynakları ve gelişmekte olan sanayileri ile reel ve finansal yatırımları uzunca bir süre çektiler.
Ancak, özellikle doksanlı yılların ortasından itibaren araştırma-geliştirme (Ar-Ge) yatırımları da güneye akmaya başladı. Güneydeki üretim atılımı teknoloji ile desteklenmeye başlandı. Böylece Latin Amerika ve Asya’daki birçok ülke, BRIC ülkelerindeki beşeri sermaye ve ihracat artışı hızına yetişmeye başladı. Örneğin TIMBIs (Türkiye, Hindistan, Meksika, Brezilya ve Endonezya) kısaltması da dinamik nüfus, pazar yapısı ve gelişme potansiyelini anlatmak için kullanılır oldu.
Bu kısaltmalar tabii ki, belli bir dönem yapılan analizleri kolaylaştırmak için ortaya atılmış kavramlar ve kodlar. İşte N-11 kodu da böyle. Geleceği olan 11 ülke diye açabileceğimiz N-11 kodunun altında toplanan ülkelerin ortak özelliği, genç nüfusları ve iletişimin teknolojilerinin hızla gelişmesi ile ortaklaşan devasa pazar bütünlükleri. Özellikle hızla gelişen ve ihracat fazlası veren Asya ülkeleri, ilk ve orta eğitimde ciddi reformlar yapan ve mesleki eğitimle sanayiyi buluşturan ülkeler. Örneğin sermaye birikimi açısından yetersiz, doğal kaynak fakiri G. Kore’nin, hakim iktisat anlayışına göre (statik karşılaştırmalı üstünlükler teorisi) durmadan tarım ürünü yetiştirip karnını doyurduktan sonra bunu ihraç etmesi ve tabii hiç sanayileşememesi gerekiyordu. Ama G. Kore, tam tersini yaptı, beşeri sermayeyi öne çıkartıp, inatla tarım yerine sanayi alanın da uzmanlaştı. Bugün Kore, sanayi sonrası topluma adım atıyor.
Türkiye’nin darbelere adım attığı 1960’lı yılların başında, kişi başına düşen gelir açısından, Türkiye G. Kore’nin 2.5 kat önündeydi. Ancak bu fark, yakın zamana kadar, G. Kore lehine 4.5 kata kadar çıktı. Bugün ise Türkiye, G. Kore’nin kişi başına düşen gelirde yaklaşık 2 kat gerisindedir. Kore, bütün bu süreçte iki önemli adım attı. İlkönce, beşeri sermaye çıtasını yükseltti. İkincisi ise önce emek verimliğini sonra da teknolojiye dayalı verimliğini artırdı ve sanayisi için uygun ölçek ve dışsallık yarattı. Alman ve Japon kalkınmalarına baktığımızda da benzer özelliklere rastlarız. Şimdi Türkiye bir eğitim reformunu ve demokratikleşmeyi tartışıyor. Bu iki alan da Türkiye’nin şu sıralar atacağı adımlar geleceğini belirleyecek. Hatta yalnız Türkiye’nin değil, Doğu Avrupa ve Ortadoğu’nun da geleceğini önemli ölçüde etkileyecek. İşte Suriye ve Başbakan’ın ziyaret edeceği İran, sonsuza kadar bu gerilimle ve ateş içinde yaşamayacaklar. Elbet bir çözülme ve demokratikleşme süreci olacak. Bu süreç, aynı zamanda, bu ülkelerin Türkiye ile bütünleşme sürecidir.
Bu eğitim sistemi değişmeli
Dün CHP, iktidarın yeni eğitim projesine (4+4+4 diye formüle ediliyor) karşı çıkan bir miting yaptı. (Çürümüş darbeci-tekçi bir eğitim sistemini savunan CHP’nin hiçbir alternatifi olamaz. Türkiye’yi geri bırakan bu eğitim düzeni CHP anlayışının ürünüdür.)
Türkiye’yi geri bırakan -gerici- bir eğitim düzenini, her darbe döneminde, tahkim edip -daha da gericileştirerek- yürüttüğümüz aşikar. Şimdi hem yeni tasarı hem de Başbakan’ın açıklamaları (sınav ve dershane sistemi ile ilgili) burada önemli bir alt-üst olacağını bize gösteriyor. İşte ben bu alt-üst oluş anlamında, cari eğitim sistemini bozacak, ona çomak sokacak her adımı destekliyorum. Şimdi burada çocuklar deneme tahtası mı, bir kuşak harcanacak diyeceksiniz; o zaman bende size şu Kemalist-darbeci askeri vesayet sistemi tam seksen yıldır kaç kuşağı harcadı diye sorarım. Şu taşı kaldıralım bir hele...Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018