Elif ÇAKIR
Başlığa çektiğim bu sözleri neden tırnak içine aldığımı aşağıda aktaracağım hikayeden sonra anlayacaksınız. Okuduğunuzda eminim siz de bana hak vereceksiniz.
Ancak içinizden “keşke” diyeceğiniz bir farkla.
***
İngiltere’de tarihçi, politikacı ve soylu bir aileden gelen Jhonn Grigg, bilinen adıyla Lord Altrincham1957 yılında krallık rejimine ve ailesine karşı çok ağır eleştiriler içeren yazılar yayınlıyordu. Ona göre, II. Dünya Savaşı sonrası modern İngiltere’de, sınıfsız toplum içinde bir üst sınıf, her kesin eşit olduğu vatandaşlık yapısı içinde dokunulmaz bir aile olmamalıydı. Demokratik bir toplumda, hanedanlık yama gibi duruyordu, modası geçmişti ve bu hali ile daha fazla ayakta duramayacaktı.
Altrincham bu eleştirilerle de yetinmez, ayrıca doğrudan Kraliçenin şahsına ve tavrına yönelik sert yazılar kaleme alır. Kraliçenin dış dünyaya kapalı olduğunu, “bilgiçlik taslayan okul kızları havasıyla konuşan ve takım kaptanı edasıyla sözlerine tasdik bekleyen” can sıkıcı bir tip olduğunu, çevresindeki yaşlı danışmanların sözünden çıkamadığını ifade eder.
Altrincham televizyon programlarında monarşiye bağlılığını, eleştirilerini monarşinin kendisini düzelterek devam etmesi için yaptığını, modern İngiltere’de monarşinin bu haliyle devam edemeyeceğini anlatır.
İngiltere aydınlarının ve halkının önemli bir bölümü Lord Altrincham’a karşı çıkar ve öfkeyle hücum eder. O ise “sunulan kötü hizmet için hesap vermekten sadece patron yakasını sıyırır” diyerek, kendini savunur, eleştirilerini sürdürür.
Herkes öfkeyle tavır koyarken, Kraliçe Elizabeth onu Saray’a davet eder. Yaptığı eleştirileri bir de kendisinden tavsiyeleriyle birlikte dinler. Tavsiyelerini dikkate alır ve yol haritasında yeni düzenlemeler yapar.
Daha sonraları Saray, Altrincham hakkında şöyle bir açıklama yapar:
“Yirminci yüzyılda monarşinin iyiliği için kimse onun yaptığını yapamamıştır…”
İngiltere’de Altrincham için “Monarşinin üzerinden kibir denilen kötü huyu çekip alan kişi” deniliyor.
***
AK Parti iktidarlarının önemli reformlarında imzası bulunan Prof. Dr. Ömer Dinçer “Bilirken Susmak” isimli kitabına işte bu tarihi olayı anlatarak giriş yapıyor.
İsteyenler bu tarihi olayı Netfilix’te yayınlanan Crown isimli dizide de izleyebilirler.
***
Partisine “demokrasi”, “hukuk”, “adalet” gibi konulardaki kurucu ilkelerini hatırlatan, yine partisine kendi iktidarları döneminde yaşanan insan hakları ve hukuk ihlallerini duyurmaya çalışan Mustafa Yeneroğlu, “Sözümün değeri kalmadı, sorunların çözüleceğine dair umudum da kalmadı. Cumhurbaşkanımız da istifa etmem yönünde bir kanaat bildirdi” diyerek AK Parti’den istifa etti.
Haberi duyduğumda ben Prof. Dinçer’den aktardığım bu hadiseyi hatırladım.
Yeneroğlu istifasını duyurduğu basın açıklamasında şunları söyledi:
* “Son zamanlarda yüksek sesle dillendirdiğim birçok konuyu biliyorsunuz. Türkiye’nin önünde olan ve itibarını zedeleyen insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması noktasında eleştirilerimi kamuoyu ile de paylaştım.”
* “Son iki MKYK toplantımıza da bu rahatsızlıklarımın artık karşılık bulmadığı ve düzelebileceğine dair bir ümit taşımadığım için katılmadım. AK Parti’nin tekrar çoğulcu, katılımcı olması gerektiğini belirttim. 28 Ekim tarihinde de MKYK’dan istifa ettim.”
* “Geçen günler içerisinde arkadaşlarımla değerlendirmeler yaptım. Parti içindeki pekçok arkadaşım benden farklı düşünmüyor.”
* “Partimizin genel sekreteri davet etti. Kendisiyle yaptığım konuşmada AK Parti’nin kuruluş felsefesine dönmesi gerektiğini söyledim. Bu görüşlerimi dinledi ve Cumhurbaşkanımızın AK Parti’den istifa etmem noktasında kanaat bildirdiğini ifade etti.” (30 Ekim 2019)
AK Parti’ye göre Mustafa Yeneroğlu’nun partisinden istifa etmesini gerektiren “günahları”, “kusurları”, “hataları” işte bunlar.
AK Parti kendisine “kurucu felsefesini” hatırlatan, “fabrika ayarlarımıza geri dönelim” talebinde bulunan, “insan hakları ihlalleri ve hukuk ihlalleri var” diyen, “bu ihlallerin yaşanması bize yakışmıyor, bu mağduriyetler giderilsin” diyen, “kamuoyundan gelen seslere kulaklarımızı tıkarsak, vatandaşa hizmet iddiamızın gerisinde kalmış oluruz” diyen, “temel hak ihlalleri son bulmalı, AYM/AİHM içtihatları ceza mahkemeleri tarafından dikkate alınmalı ” diyen, “AK Parti’nin özünü arıyorum” diyen, devlet kurumlarındaki yozlaşmalara dikkat çeken ve konularda samimi uyarılarda bulunan “milletvekilini” ödüllendirmek yerine istifa etmesini istiyor.
2001 yılında “Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır. Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtulacaktır” vaadiyle kurulan AK Parti kendisine “temiz siyaset” yapma önerisinde bulunan, siyasal ve toplumsal yozlaşmadan rahatsız olan milletvekiline “kapıyı” gösteriyor.
Sayın Yeneroğlu’nun istifası kimin adına üzücü, kim adına kayıp?
“Hak”, “hukuk”, “adalet”, “demokrasi”, “fikir özgürlükleri” diyen Mustafa Yeneroğlu adına mı AK Parti adına mı?
***
Sayın Yeneroğlu’nun “yüksek sesle şimdiye kadar dillendirdim” dediği konular neler? Ülkedeki insan hakları ihlalleri… Hukuk ihlalleri.. Ülkemizde basın ve ifade özgürlüğü alanlarının gittikçe daralıyor olması. Eski Türkiye’de medya düzeni alışkanlıklarının el değiştirerek bugünde devam ediyor olması.
Yani AK Parti’nin ilk yıllarında AK Partili bütün siyasetçilerden duyduğumuz eleştiri ve itirazlar…
Söylemeliyim ki Sayın Yeneroğlu’nun istifa etmesi ya da istifasının istenmesi AK Parti adına üzücüdür. Oysa…
AK Parti, ender görülen bir medeni cesaretle partisine “demokrasi”, “hukuk”, “adalet” gibi konulardaki kurucu ilkelerini hatırlatan Yeneroğlu’nun istifasını istemek yerine, keşke söylediklerine kulak verebilseydi.
Kulak verebilseydi, bugün kendisinin ve Türkiye’nin yaşamakta olduğu sıkıntılar yaşanır mıydı?
***
Yetmiş yıl önce İngiltere Kraliçesinin genç bir gazetecinin ağır ithamlar içeren eleştirileri karşısında gösterdiği olgun tavır bizim ülkemizde Mustafa Yeneroğlu’na gösterilebilseydi…
“Toplumumuzun ve ülkemizin maslahatı için idare önceliğimiz olmalıdır. Bunların temeli de adalet ve liyakattır” diyen Sayın Yeneroğlu verdiği bir röportajda şöyle söylemişti:
“Türkiye’de siyasete atılırken zorluklarını tahmin ediyordum, ama açıkçası bu kadarını da beklemiyordum.”
Adalet, hukuk, demokrasi, özgürlük talebiyle yola çıkan AK Parti tarafından bir gün tam da adalet, hukuk, demokrasi, özgürlük talebinde bulunduğu için istifasının istenebileceğini düşünmüş müdür acaba?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025