Güldalı COŞKUN
“Türkiye kutuplaşmak istenilen, cepheleştirmek istenilen, toplumun büyük bir kesiminin ötekileştirmek istenilen günler yaşamaması lazım. Türkiye içerde içeride huzur, dışarda itibar, yeniden sağlanması lazım ve bu bence her Türk vatandaşının hedefidir. Çok huzursuzluklar, sıkıntılar var, bunları gidermek siyasette alternatif yaratmakla mümkündür. Siyasette alternatif olmadığı zaman demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. O bakımdan ben bu görevi, bu anlayış içerisinde kabul etmiş bulunuyorum.”
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP Genel Merkezi’nde söylediklerinin bir bölümü… Herkes gibi merakla beklediğim bir andı ve doğrusu son dakikaya kadar yani aday gösterenlerin profiline rağmen, böyle eğitimli birinden çok daha derinlikli ve “alternatif” söylem ve duruş bekliyordum…
Oysa, çok bildik tanıdık bir cephenin duruşu ve ezberiyle karşılaştık; alternatifsizlik konusunda çok doğru tespiti dışında.. Doğru da, bu problemin nedeni, hocamızı aday gösterenler değil mi?
Tüm söylemin, iki cümleyle özeti; Türkiye laiktir, laik kalacak ve siyasetten bihaber eski sönük, silik, içe kapalı- ceberrut devletle “itibarlı” günlerine dönecek!
Meğer Türkiye, itibarlıymış da kaybedivermiş!!
IMF’in ayağını öperken, Batı’nın karşısında el pençe divan dururken, son derece kişiliksiz bir politika izlerken çoook itibarlıydık!
Sonraa; ne güzel darbelerle darbeleşiyor ve gittikçe güzelleşiyorduk. Ne kadar faşistsek o kadar “köfte”. Hem din siyasete alet edilir mi diyor; tam 9 yıl İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Genel Sekreterlik yapmış olan Ekmel Bey!
Bakmayın siz o “teşkilata”; adı İslam da aslında uyku bozukluğu olan temsilcilere nasıl uyunur bunun uygulamasının yapıldığı koca bir uyuma salonu!
Dünya krizle boğuşurken, ekonomiden sağlığa bir çoğundan daha iyi durumda olmaya, açılan başlıklara (AB müktesebatında 23 başlık) ve 30 yıllık iç savaşın durmasına ve 3-4 yıl sonra vizesiz AB’de serbest dolaşım hakkı elde etmeye itibar verilmiyor! Tabii kaybedersin itibarını!
Açılan demokratikleşme paketlerine, yurt dışına kaçmak zorunda kalan nice aydının dönmesine, yargılanan darbecilere, çeşitli etnisitedeki vatandaşlarımızın, sosyal, siyasal ve kültürel haklarının verilmesine; Irak, Suriye ve Ukrayna gibi olmamanın, (her türlü, provokasyon ve desteğe ve bir dolu beyinsize rağmen) kıyısından dönülmesine; petrol ve doğal gaz anlaşmalarında kendi kararını verebilene, dev yatırım ve projelere, artan milli gelire, dünyada yardıma muhtaçlara en çok destek artışında ilk sırada olana, TIKA gibi, haritada bile bulunması zor yerlere yatırım yapan kurumları olan (İngiltere’nin baş belası TİKA) bir ülkeye, bankalarının artık kolayca sendikasyon kredisi alıp, yurt dışına tahvil ihraç etmesine……..vs. hiç verilir mi itibar! Tabii kaybedersin itibarını!
MİT.. Bir de bu çıktı şimdi! Senin haddine mi ki, uluslararası operasyonel olma hakkı.. Sen bir kere MİT değil ABİT sin! Amerika ve Batı İstihbarat Teşkilatı…. Kime yapacaksın operasyonu, kendi vatandaşın dururken ! Tabii kaybedersin itibarını!
Polis ve yargının içindeki, “devlete biz hakim olalım, dükkan sizin” mantığıyla her türlü casusluk faaliyetini hakkıyla yürütenleri pişman edip, projelerini çöpe atar, sonra da utanmadan itibardan bahsedersin!
Evet, çok eksik var; bir dolu da sorun ancak; bir taraftan çözmeye uğraşırken seçim üstüne seçim kazanıp, çözemeyecek olanların sürekli seçim kaybetmesi, terslik bu ya elbet itibar kaybettirir! Çünkü, itibar için halkın yüzde 30’u sandığa gider, bunun yüzde 98 i diktatöre oy verir!
One Minute ile olur mu hiç itibar! Olur mu darbeye darbe dersen! Peki ya niye alırsın Suriyelileri içeri, bıraksaydın da Esed, rekorunu kırsaydı!
Boş işler bunlar boş! Çok “uzunsun” çok! Eğersen boynunu verirler “itibarını” Sen yeter ki efendi ol, şirin ol, nazik ol!
Salla başını al maaşını, gardırop demokrasisi ve anıtkabir ziyareti… Ha bir de Onuncu yıl Marşı… Unutuyordum; bir de mutlaka IMF’e borçlanmak şart! Gör bak nasıl olurmuş itibar!
Ne mutlu bize Ekmeleddin Bey gibi bir adayımız var da İTİBARIMIZI geri alacağız!
Laikliğin izniyle!
twitter.com/gulcoskun34
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018