Gürkan-Zengin
Üzerimize gelen büyük felâket’ ifadesi, 2007-2011 yılları arasında Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanlığı yapmış, emekli general İsmail Hakkı Pekin’e ait. Memlekette, stratejik analiz yapabilme kâbiliyetine sahip az sayıdaki isimden birinin tespiti bu.
İsmail Hakkı Pekin, Hürriyet gazetesinden İpek Özbey’in sorularını cevaplandırırken şöyle diyor :
“ABD’nin bölgeyi şekillendirme isteği açık. İran’a yönelik faaliyetleri de gözümüzün önünde cereyan ediyor. Ortadoğu ve dünyada taşların yerine oturması ve dengenin sağlanması ya da başat küresel gücün belirlenmesine kadar bizi kanlı bir süreç bekliyor… Bu şekillendirmenin bizim istediğimiz gibi olmayacağı açık. Çünkü bu şekillendirmede menüde biz de varız…Üzerimize gelen büyük felâketi görmemiz ve bunu, en az zararla nasıl bertaraf ederiz, ona bakmamız lazım.”
S-400 füze savunma sistemini devreye almak, ‘üzerimize gelen büyük felâketi bertaraf etmekte’ etkili hamlelerden biri.
Gerçi görüyoruz ki, memlekette Amerika’nın gazâbından korkanlar ‘üzerimize gelen asıl büyük felâket’ olarak S-400’lerin devreye alınmasını görüyor; borsanın düşmesi, doların çıkması bu görüştekiler için daha büyük felâket!..
Peki Amerika’nın mevcut tehditleri boş mu, Trump yönetimi blöf mü yapıyor? Bu tehditler ortadayken bu sistemi devreye almanın Türkiye’ye bir bedeli olmaz mı? Olabilir. Hatta ağır bedelleri de olabilir. Ama insan hayatında olduğu gibi, devlet hayatında da öyle şeyler vardır ki bedeli neyse ödenir. Kaldı ki, bu tehditlerin sonu da gelmez; Trump yönetimi birkaç hafta önce Fırat’ın doğusuna harekât yaparsaTürkiye ekonomisini ‘mahvedeceğini’ söylüyordu. Bugün ise eğer S-400’leri alırsa Türkiye’ye ambargo konulacağına dair mesajlar gönderiyor.
Öyle görünüyor ki, Türkiye’nin ‘devlet aklı’ bugün bu tehditlere ‘eyvallah’ denilirse, ileride daha ağır bedeller ödeneceğinin farkında.
Daha ağır ve geri dönüşü olmayan bedeller ödeneceğini nereden biliyoruz?
Küresel düzeyde Amerika, Rusya ve Çin arasında keskinleşen rekabetten ve bunun kendi coğrafyamızdaki yansımalarından biliyoruz. Başını kaldırıp Türkiye’nin güney sınırlarının ötesinde olup bitenlere ‘süreç analizi’ metoduyla bakan herkes, Türkiye’nin ne tür risklerle karşı karşıya olduğunu görür. Daha önce de yazdık, 2003 Mart ayından bu yana geçen 16 yıl bize bölgenin nereye doğru evrilmekte olduğunu gösteriyor: Irak ve Suriye fiilen parçalanmıştır; “Kürt jeopolitiği” bölge tarihinde görülmemiş şekilde hareketlenmiştir ve bir bölgesel gücün (İsrail) stratejik aklı ve hedefleriyle, bir küresel gücün (Amerika) askeri ve siyasi gücü üzerinden bölge daha küçük parçalara ayrılmakta ve istikrarsızlaştırılmaktadır. Bölgeyi istikrarsızlaştırma faaliyeti, kimi zaman IŞİD gibi nevzuhur radikal örgütler devreye sokularak, kimi zaman PKK gibi 40 yıllık örgütler sofistike silahlarla donatılarak yürütülüyor, Suriye sahasında PKK’ya alan açılıyor.
Bölgede istikrar ve entegrasyon öncelikli politikalar izleyen tek ülke Türkiye’dir. Türkiye’ye karşı, Körfez’deki petrol zengini Arap şeyhlerinin devreye sokulduğu bir ittifak sistemi kurulmasının sebebi bu.
İsmail Hakkı Pekin, ‘menüde biz de varız’ derken bunu kastediyor.
Türkiye’nin S-400’leri devreye sokarak vereceği mesajlar
Devlet ‘tedbir’ demektir, ‘tedbir’ de önce kendi varlığını ve iç barışını muhafaza edecek hamleler yapmaktır. S-400’lerin Türkiye topraklarına konuşlandırılmasının anlamı budur.
Türkiye bu sistemi devreye sokmakla;
1- Kendisine yönelik mevcut ve daha önemlisi gelecekte mevcut olabilecek füze tehditlerini asgariye indirecek, kendisini bütünüyle savunmasız durumdan çıkartacaktır. Bu güvenlik açığı, 20 yıllık bir gecikmeyle kapatılmış olacak.
2- Stratejik güvenliği mevzubahis olduğunda uygun gördüğü her tedbire başvurabileceğini, bu noktada telkinlere, baskılara bütünüyle kapalı olduğunu bir kez daha göstermiş olacak.
3- Müttefikleri tarafından ortada bırakıldığında, bir ‘stratejik yalnızlığa’ mahkûm olmayacağını, kendisine başka seçenekler yaratabileceğini, başka deyişle ‘jeopolitik kıskaca’ alınamayacağını kanıtlamış olacak.
NATO ‘nun iflâsı
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 almak zorunda kalması NATO için bir utanç tablosu, dahası Kuzey Atlantik İttifakı’nın fiilen iflâsı anlamındadır. Üyelerine stratejik güvenlik sağlaması beklenen bir ittifak bu ihtiyacı karşılayamıyor; bu ihtiyaç NATO belgelerinde “stratejik hasım” olarak nitelendirilen Rusya’dan silâh temini suretiyle karşılanıyor.
Burada Ankara’ya ‘sen bir NATO üyesi olarak Rusya’dan nasıl füze savunma sistemi alırsın?’ diye sorulmadan önce Washington’ın cevaplandırması gereken sorular var. İttifakın kurucusu ve patronu Amerika, Rusya’nın ekmeğine yağ sürmekte, NATO’yu kendi eliyle çökertmektedir. İttifakın öteki üyelerinin şu veya bu sebeple bu gerçek karşısında susuyor olmaları bu gerçeği değiştirmiyor.
Rusya ile ‘zorunlu’ işbirliği
Bu vesileyle belirtelim ki, Rusya Türkiye’nin dostu değildir, bilâkis Türkiye ve Rusya’nın, Orta Asya, Kafkasya, Karadeniz ve Balkanlar’da keskin çıkar çatışmaları içinde olduğunu dünya âlem bilir. Bu durum tarih ve coğrafyanın bu ülkelere bir mîrası veya dayatmasıdır.
Fakat hayat kitaba her zaman uymaz.
Türkiye, müttefiklerinin kendisine ‘güvenlik’ değil ‘tehdit’ üretmeye başladığı tarihin bu ânında Rusya ile taktik düzeyde (ama stratejik önemde) bir işbirliği imkânına sahip olmuştur. Rusya’yla uzun vadeli derinlikli bir stratejik işbirliği bugünden mümkün görünmüyor belki, ama karşımızda öyle bir Amerikan yönetimi var ki; bölgedeki ittifak ilişkilerinin nereye evrileceğini kimse tahmin edemez.
Türkiye gibi bir müttefiki adeta gözden çıkartıp, bölgedeki terör örgütleriyle iş tutmanın Amerika ve ortakları için orta uzun vadede ne tür sonuçlar doğuracağını hep birlikte göreceğiz.
‘Erdoğan alerjisi’nin kör ettiği gözler
Türkiye’de bazı muhalefet çevreleri, yüz binlerce insanın ağır bombardıman altında kaldığı, katledildiği, milyonlarcasının mültecî durumuna düştüğü, şehirlerin enkâza dönüştüğü tablolar sanki burnumuzun dibinde değil de kutuplarda bir yerlerde oluyormuş gibi davranıyor.
‘Allah zihin açıklığı versin de, yakın coğrafyamızda (burnumuzun dibi demektir) olup bitenleri görsünler’ demekten başka elden bir şey gelmiyor. ‘Orada olanlar, burada olmaz’ diye mi düşünüyorlar acaba? Bu rahatlık nereden geliyorsa, söyleseler de biz de rahat olsak!..
Tarih bu tehditleri görmezden gelenleri, “şu adam gitsin de onu kim devirirse devirsin, yerine kim gelirse gelsin” diye düşünenleri yazar. Hâsıl-ı kelâm, Türkiye’nin güvenlik kaygıları, “Erdoğan alerjisi” yüzünden gözardı edilemez.
Ayrıca unutulmasın, muhataralı zamanlarda her tercih bir yol ayrımıdır.
İktidarın ‘bekâ’ istismarı
Türkiye’nin tarihinin en büyük kuşatmasıyla karşı karşıya olduğu bir gerçek ise, bu tablo ülkede toplumsal dayanışma ruhunun en üst düzeyde tutulmasını gerekli, hatta zorunlu kılmıyor mu? Burada herkesin, her kesimin sorumluluğu var elbette ama asıl görev Türkiye’yi yönetenlere düşüyor. İktidar kadrolarının, kendilerinden olmayanlara karşı kullandığı dile bakınca, bu idrakle hareket ettiklerini söylemek mümkün değildir.
Hele hele, “bekâ kaygısı” gibi hayâti önemde bir kavramı bir mahallî seçimdeki oy hesapları için istismar edenler tarih önünde mutlaka sorumlu olurlar.
Türkiye, iktidar sözcülerinin her konuşmalarında dile getirdiği gibi stratejik düzeyde bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıyadır. Bu doğru, ama gelin bir de şu tabloya bakın: Siyaset bütün dikkatini ‘İstanbul’un balını kim yiyecek?’ sorusuna çevirmiş durumda, dahası o balı ‘ötekine’ yedirmemek için de bütün kovanları devirmeye, bütün ormanı yakıp yıkmaya da hazır görünüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları



















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2019
3.06.2019