Hakan AKSAY
Dünyanın en enerjik ve konuşkan lideri olarak her gün bir şeyler diyorsunuz.
Biz sıradan ölümlüler, sizin aklınıza ve söylemlerinize yetişmekte zorluk çekiyoruz.
Şimdi de devleti "anonim şirkete dönüştürme" hayalinden bahsetmişsiniz.
Vallahi, çok ilginç!
Haberi okuyunca hemen internetten sizin yüz hatlarınızı ve sesinizi aramaya başladım.
Ben sizin ne dediğinizden çok nasıl dediğinize meraklıyım bu sıralarda.
Vurgularınıza, kaşınıza gözünüze, ellerinize falan bakıyorum. Bazen söylediğinizi beğenmesem bile izlediğimden keyif alıyorum.

Buldum haberin videosunu: Balıkesir'de "Ekonomi Ödülleri 2015" etkinliğinde konuşmuşsunuz. Herhalde oradakiler paradan puldan anlayan akıllı insanlardı. Onlara yönelik konuşmanın bir yerinde "manalı bir fasıla" verdikten sonra çok kıymetli işaret parmağınızı öne çıkarıp sağ elinizle yüreğinize uzanır gibi yaparak şöyle diyorsunuz:
"Değerli arkadaşlarım, benim derdim ne, biliyor musunuz?(Dertleşme tarzında bir samimiyet vurgusuyla:) Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye'yi de öyle yönetmektir. (Burada yine bir sessizlik molası veriyorsunuz; bu sessizliğin altında ezilen seyirciler "bir şeyler yapmak gerektiği" hissiyle alkışlamaya başlıyorlar. O arada siz hoşunuza giden cümlenin son kısmını keyifle tekrarlıyorsunuz:) Öyle yönetmektir..."
Şimdiii...
Ses ve hareketler çok iyi de...
Bir de söyleneni anlayıp hazmetmemiz lazım.
* * *
Belediye'yi istediniz! Aldınız...
Parti kurmak istediniz! Kurdunuz...
Seçimleri kazanmak istediniz! Sildiniz süpürdünüz...
Başbakanlık koltuğunu istediniz! Yıllarca oturdunuz...
Cumhurbaşkanlığını istediniz! İlk turda galip geldiniz...
Sonra o da yetmedi; "devlet başkanlığı" istemeye başladınız!
Hangi partiye istediğinizi hiç belli etmeden (ne de olsa "tarafsız"sınız) "400 milletvekili" istemeye başladınız!
AK Saray, bin küsur oda... Orada çalışan 718 kişiye (şimdilik) 1982 kişi daha ekleyip 2700 kişilik personel falan... Bunlar da tamam!..
Şimdi de devleti şirkete mi dönüştürmek istiyorsunuz?
Şunu iyice bir anlayalım, nasıl olacak bu "dönüşüm"?..
Yani benim hatırladığım...
Siz "hizmet" için gelmiştiniz...
Devleti A.Ş.'ye dönüştürmek nerden çıktı?
A.Ş. daha fazla mı kazandırır?
Sahi şirketin adı ne olacak?
"Türkiye A.Ş."?
TC yerine AŞ...
Oldukça modern bi yaklaşım, sanırsam...
Hem Ahmet Bey işi iyice yüzüne gözüne bulaştırırsa, seçimlerden sonra AK Parti yerine AŞ Parti kurulur.
O da "manalı" ha! Hem anonim şirket demek, hem de aş, yani yemek. (Şu sıradan insanların bitmeyen derdi...)
Siz de her zamanki gibi başımızda olursunuz.
Gerçi tam anlamadım "şirketin" genel müdürü mü olursunuz bu durumda, CEO'su mu, patronu mu? Hepsi birden mi?..
* * *
Neyse, o hallolur da...
Biz ne olacağız?
Yani şimdi Türkiye henüz daha cumhuriyet iken, yurttaş olarak "78 milyonda bir"iz ya....
Memleket hayırlısıyla "anonim şirketleştiği" zaman...
Biz de şirkete ortak olacak mıyız?
Hani "78 milyonda birlik hisse" sahibi olabilir miyiz?
Gönül rahatlığıyla size "N'aber ortak" deme şansımız olacak mı, mesela?
Neyse, ileri gittim galiba. Bu son sorularımı geri alıyorum. Siz nasıl münasip görürseniz...
Pekiii...
Benim bildiğim, şirketlerin amacı para kazanmaktır, kâr etmektir...
Ne satacağız? Nasıl kazanacağız?
"Türkiye A.Ş."nin gelirinden biz de "nasiplenebilecek" miyiz?
Şirkette "büyük ortak" siz olursunuz herhalde?..
Sonra Bilal Bey falan...
Sahi, şimdi aklıma geldi, şu Merkez Bankası ve Türk Lirası gibi takıntılardan kurtulup şirketin paralarını Amerikan Doları ve Euro olarak tutmamız daha mantıklı olmaz mı? Bankaya yatırmayıp evde tutunca bile para parayı çekiyor nasıl olsa...
Eee, artık "şirket" olacağımıza göre "ekonomik kategoriler" ile düşünmeliyiz tabii.
Bu arada şirket bütçesinden eğitime, kültüre vs. fazla para harcamaya gerek yok zannımca. Kârımız azalmasın fuzuli yere.
Aslında düşündüm de...
Meclis'e falan da gerek yok "anonim şirket" olunca.
Hükümete, yargıya falan da...
Hatta gazetelere de pek ihtiyaç kalmayabilir. Onların yerine "şirket bülteni" ve "katalog" gibi bir şeyler çıkarılır.
Gazeteciler de gereksiz, haliyle.
PR lazım tabii. PR ve reklam. Orası mühim...
Olur mu olur, valla bu "A.Ş." işi aklıma yatıyor.
Hele siz istedikten sonra...
@AksayHakan
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025