Hakan AKSAY
Birçok gazetenin kullanmaya gerek duymadığı bir haber gözüme ilişti geçen gün:
TBMM’de parlamentolar arası dostluk grupları kurulurken Rusya liste dışında bırakılmış.
Oysa her yıl Rusya Dostluk Grubu üyesi milletvekilleri kasıla kasıla Moskova’ya gidip havalı açıklamalar yaparlardı; Rusya’daki Türkiye Dostluk Grubu üyeleriyle toplantılar düzenler, onları da Türkiye’de ağırlarlardı.
Ne neşeli günlerdi onlar!
Bol alkış, bol seyahat, bol yemek, bol eğlence...
Peki, hiç işe yaramaz mıydı, kötü müydü bu gruplar?
Elbette hayır. Dostluk adına gruplar oluşturup karşılıklı temaslar yapmak kötü olur mu hiç! Ama ben de dâhil birçok kişi, bu grupların daha etkin kullanılması gerektiğini savunurdu.
Nereden nereye!..
Şimdi ne grup kaldı, ne de dostluk!
129 ülke ile dostluk grubu kurulmuş: Bunlar arasında Cibuti, Madagaskar, Jamaika ve Uganda da var...
Ama Rusya, İsrail, Mısır ve Ermenistan yok…
Haydi AKP içinden kimse cesaret edemedi diyelim; muhalif milletvekilleri de mi bu gruplarda görev almaktan korkuyor?
Ee, muhalefet de olsan, (Başbakan’ın Baykal’a selam gönderirken kullandığı ifadeyle) “millî muhalefet” olacaksın, değil mi?
Birileri Rusya ile savaşa hazırlanıyorken sen tutup “dostluk grubu kuralım” mı diyeceksin?
Korkuyor milletvekilleri...
Bir kişiden korkuyorlar... (Benzer bir durum Rusya’da da var, o da ayrı konu.)
“Neme lazım!..”
Ya iş dünyasına ne demeli?
Turizm çöktü…
Tekstilciler ağır yaralı…
Dericiler de…
Meyve ve sebze ihracatçıları da…
İnşaat da...
Ve daha birçok sektörle binlerce şirket…
Hepsi toplantılar yapıyor, “önlem” almaya çalışıyor, hükümete taleplerini, ah pardon, “ricalarını” iletiyor, devlet yetkilileriyle bir araya geliyor, bir sürü laf ediyor…
Ama kimse asıl meseleyi telaffuz edemiyor:
“Barış istiyoruz, kardeşim! Huzur ve dostluk ortamı olmazsa ne ticaret olur ne de turizm! Doğru dürüst bir dış politika izleyin de işimizi, gelirimizi kaybetmeyelim!”
Hayır, asla bu tür “kaka cümleler” kurmuyorlar.
Onun yerine durmadan “efendim”ler, “siz nasıl uygun görüyorsanız”lar, ceket iliklemeler, saygı ve bağlılık bildirmeler, iktidarın hataları yüzünden kaybedilen milyarlar yerine devletten hiç olmazsa birkaç milyoncuk destek istemeler…
Aslında herkes cin gibi farkında olayın:
Ekonominin çöküşe doğru yönelmesinin temel nedeni, Ortadoğu’da lider olma hevesiyle orayı burayı kırıp dağıtanErdoğan-Davutoğlu yönetimi.
Ama herkes suspus.
“Neme lazım!..”
‘Korkma’ mı, ‘kork’ mu?
Bizde korku her yere sinmiş.
En başta ruhumuza.
“Çocuk eğitimi” sanılan şeyin de, toplumsal ilişkilerin de, siyasetin de vazgeçilmez unsuru.
Eskiden beri hep böyle olmuş.
İstiklal Marşı’nın bile “korkma” diye başlaması tesadüf olmasa gerek.
Ama kendini o ulusal sembolün bir numaralı sahibi olarak görenler/gösterenler, bugün sanki tam tersini haykırır gibiler:
“Kork!”
Korkutucu yasalar ve yasaklar birbirinin peşi sıra geliyor.
Hapishaneler doldu taştı. Son 10 yılda mahkûm sayısı 100 binin üzerinde artınca, toplam 180 bin kişi kapasiteli 361 cezaevinde yaklaşık 185 bin kişi sıkışmış kalmış. Şimdi mecburen yeni cezaevleri yapılıyor.
Korkutma çabalarının en yoğun olduğu alanlardan biri medya.Can Dündar ve Erdem Gül’le ilgili “intikam davası” sürüyor. Bu arada IMC televizyonu karartılıyor. Zaman Gazetesi’ne el konuyor. Direnenler (“benim başörtülü bacılarım” bile) yerlerde sürünerek, gazlanarak dağıtılıyor.
Verilen mesaj hep aynı:
“Korkacaksın! Korkmayanı pişman ederim! Korkmayan ‘bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu!..”
Doğrusu bu yöntemin etkisiz olduğu söylenemez. Epeyce “korkan” var. Kimisi sanki doğuştan “ödlek”, kimisi sonradan olma; “temkinli” falan diyor kendine.
Kürtler neredeyse her gün beşer onar öldürülüyor. “PKK ile mücadele” sihirli cümlesiyle ilçeler ve şehirler yoğun top ateşi altında birer yıkıntıya dönüştürülüyor. Kürt düşmanlığının yanı sıra “korkaklık” ve “ahlaksızlık” nedeniyle çoğunluk suskun.
Galiba en çok korkanlar ve en ahlaksız olanlar, kendilerini güçlü iktidarın kanatları altında güvende sanarak baskıyı, zorbalığı, tutuklamaları ve kan dökülmesini açıkça savunanlar.
Gazetecilerin de milletin de ezici çoğunluğu aynı hizada duruyor:
“Neme lazım!..”
Korkunun ecele faydası yok
Tarih boyunca korku üzerine çok şey söylenmiş ve yazılmış.
Benim en çok hoşuma gidenlerden biri Ernest Hemingway’e ait:
“Hiçbir şey insan ruhunu ödleklik ve korkudan daha fazla esir alamaz.”
Korku sadece korkanla ilgili değil, aynı zamanda - hatta en başta – korkutanla ilgili bir his.
Korkutan, neden korkutmayı tercih ediyor acaba?
Sakın kendisi korktuğu için olmasın?
İktidarı pekiştirmesi için tasarlanan onca güç, onca koruma, onca önlem, onca yasa hep aynı kökten geliyor sanki:
Kendini güvende, daha ve daha fazla güvende hissetmek isteğinden.
Kim bilir belki de aramızda en çok korkan, en fazla bağırıp çağıran, en sık tehditler ve hakaretler sıralayandır.
Ama şu sıralarda epeyce korkup sinmiş ve özgüvenini kaybetmiş olan bu halkın geçmişinden bugünlere süzülen unutulmaz bir atasözü var:
Korkunun ecele faydası yoktur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025