Nejat ERDİM
Türkiye seçimini yaptı ve o seçimin adı bir daha "Erdoğan "oldu.
Artık kesin olarak diyebiliriz ki Erdoğan Türkiye'nin 12.Cumhurbaşkanıdır.
Erdoğan'ın zaferi kadar dikkat çeken bir başka husus ise seçime katılım oranının çok düşük olmasıdır.
Hiç şüphesiz ki seçime katılım oranının son elli yılın en düşük seviyede olması önemsenecek bir mevzu, bu seçimde tam 17 milyon insan sandığa gitmemeyi tercih etti,açıkçası çok önemli bir oran bu rakam.
Kuşkusuz ki sandık başına gitmeyen 17 milyon seçmenin seçimin kaderini ne oranda etkileyebileceğinden çok; bence esas olarak sandığa neden gitmediklerini sorgulamak lazım.
Ülke ve ülkenin geleceği için bu denli önemli ve hayati bir mevzuda "yan çizmek", sorumluluktan kaçmak açıkçası izahı mümkün olmayan bir durum.
Böylesi vahim bir durumun analizini "tatilcilere" bağlama kolaylığından çok; esas olarak 17 milyon insanın ülkeyi sahiplenme ve yurttaşlık bilinçlerini sorgulamak gerektiğini düşünmek lazım.
Türkiye dün Erdoğan'ı 12.Cumhurbaşkanı olarak Çankaya'ya yolladı, hayırlı olsun, doğrusu Erdoğan Türkiye siyasi yaşamında girdiği tüm seçimleri kazanarak adeta "yenilmez armada" olduğunu bir defa daha ispatlamış oldu.
Erdoğan'ın başarısı kadar muhalefetin başarısızlığı ve savrukluğunu da ayrıca düşünmek gerektiğine inanıyorum.
Peki Erdoğan'ın zaferini nasıl yorumlamalı ve sonuçları nasıl kritik etmeli?
Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları bize üç önemli sonuç çıkartmış durumda ve bu üç önemli sonuca bakıp sağlıklı bir değerlendirme yapılırsa ilerisi için hem iktidarın ve hem de muhalefetin özellikle 2015 genel seçimlerine gidilirken alacakları pozisyonun bu doğrultuda şekillenebileceğini kestirmek mümkün.
1.Erdoğansız bir AKP'nin başına kimin geçeceği konusu!
Kuşkusuz ki bu mevzu sadece iktidar partisini değil,ülkeyi'de ciddi yönden etkileyebilecek bir durum.
AKP'nin girdiği tüm seçimlerden zaferle çıkması her ne kadar önemsenecek bir durum ise de yakın tarihimizde ANAP örneğine bakıldığında liderini Çankaya'ya yollayan iktidar partisinin bir bakıma çöküşünüde hazırladığını unutmamak lazım.
AKP kurmayları bu olası çöküşe nasıl müdahale edecekler bilinmez ama; eğer kopmalar yaşanırsa kuşku yok ki bu kopmalar ya yeni bir siyasi oluşumda vücut bulacak ; tıpkı Erdoğan ve ekibinin daha önce Fazilet partisinden kopup AKP'yi kurdukları gibi veya bu kopmalar özellikle Saadet ve MHP'ye doğru kaymalar şeklinde olacaktır.
Açıkçası ben AKP içinde önümüzdeki günlerde çok sancılı bir sürecin yaşanabileceğini tahmin ediyorum.
2.Türkiye bir kez daha gördü ki CHP-MHP birlikteliğinden sağlıklı bir netice ortaya çıkmıyor.
CHP sol değerlere ihanet ederken bu son seçimde özellikle orta Anadolu'da kısmen de olsa MHP oylarının Erdoğan'a gittiğini de görmek mümkün; yani bu birliktelikten "milliyetçi" seçmen de memnun değil.
İki partinin de tabanının istemediği bu gönülsüz birlikteliği daha fazla sürdürmenin açıkçası bir anlamı da yok.
3.HDP ve Kürt siyasi hareketi Cumhurbaşkanlığı seçimi ile beraber artık Türkiye siyasetinde çok önemli ve ciddi bir aktör olduğunu ortaya koymuş durumda.
Demirtaş'ın yakaladığı rüzgar partisinin oylarının neredeyse ikiye katlarken % 9.7'lik bir oran 2015 genel seçimleri için hem ciddi bir umut ve hem de ciddi bir risk olarak görülüyor.
HDP eğer 2015 seçimlerine eğer bağımsız değil de kendi adı ile girerse ve % 10'un altında kalırsa açıkçası HDP'nin alabileceği milletvekillerinin AKP'ye kayma riski gibi bir durum var,böylesi bir sonuç hem AKP'nin çöküşünü engeller,hem yeni yeni güç bulan Kürt siyasi hareketinin çöküşünü tetikleyebilir.
Eğer Kürt siyasi hareketi meclis dışında kalırsa başta çözüm süreci olmak üzere daha bir çok konuda AKP istediği gibi at koşturabileceği gibi bu sıkışmışlık içinde HDP tabanının sokağa taşma riskini de göz önünde bulundurmak gerekir.
Peki ya tersi olursa?
Yani HDP % 10 seçim barajını aşarsa? Elbette ki bu sonuçta mümkün ve böylesi bir sonuç hem Kürt siyasetini temsili ve hem de başta çözüm süreci olmak üzere diğer bir çok demokratik mevzuda iktidar partisi ile "pazarlık" yapma gücünü arttıracağı kesin,ama bunun ne derece mümkün olduğu da tartışılır.
Aslında seçim barajının düşürülmesi bu anlamda özellikle Kürt siyaseti için "can simidi" olacaktır,ama bu saatten sonra doğrusu AKP kendisi için "intihar" sayılabilecek böyle bir yola da başvurmaz diye düşünüyorum.
Elbetteki 2015 seçimleri için konuşmak daha erken, ama bu seçim bize şimdiden 2015 genel seçimlerin kapısını da aralamış bulunmakta.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015