Yalçın ERGÜNDOĞAN
İktidar koalisyonu tarafından demokrasisizliğe mahkûm edilen Türkiye’de, kamuoyunun gündemine öyle bir zarf atılmıştı ki, ne iflas, ekonomik kriz, ne de başka bir şey konuşuluyordu.
“Dünyanın en büyük”, “en”, “en” “en” havaalanının ismi ne olmalıydı?.. İktidar tarafından kalemşörleri aracılığıyla fısıldatılanAbdülhamit ismine karşı, (tabii ki) “devletin bekası” için iktidar koalisyonunun gönüllü destekçiliğine soyunan “Ulusalcılar”derhal harekete geçip “Atatürk” adını dalgalandırma kutsal görevlerini icraya koyulmuşlardı.
İşte ne olduysa tam o sırada oldu…
Sosyal olaylar, patlamalar elbette “mühendislik hesapları” ile belirlenemezdi. Belirlenemedi de.
İktidardaki koalisyon güçleri, Ulusalcı Kemalistlere ”meleklerin cinsiyeti”ni tartıştırırken gözler (ister istemez) havaalanı şantiyesinden yükselen feryada çevrildi.
21. YÜZYILDA KÖLE İSYANI
40 binden fazla işçinin çalıştığı, eko sistemi bozan, ormanları katleden, solumayı engelleyen,ne şartlarda inşa ettirildiği bile bilinmeyen 3. Havalimanı inşaatından epeydir pis kokular geliyordu.
Sık sık ‘iş kazası’ adı altında sessizlikle geçiştirilen ‘iş cinayetleri’nde “ölen insanların sayısının 400’ü bulduğuve işçilerin ailelerine para verilerek bu ölümlerin gizlendiği” bizzat çalışanlarca iddia ediliyordu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Şubat 2018’de yaşanan ölümlerle ilgili "sağlık sorunları ve trafik kazası vakalarının da yer aldığı olaylarda 27 emekçimiz hayatını kaybetmiştir" şeklinde bir açıklama yapmışsa da, inandırıcı olmadı. Bu açıklama kimseyi de tatmin etmedi…
Ve sonunda işçiler patladı.
30 bine yakın işçi aklın alamayacağı, vicdanın kabul edemeyeceği “tahtakurulu yatak”larda yatırılmak gibi, insanlık dışı ilkel çalışma koşullarını ve iş cinayetlerini protesto için direnişe geçti.
Vicdanın kuruduğu, aklın tutulduğu bugünkü Türkiye ortamında işçilerin kendi el yazılarıyla kağıda aktardıkları taleplerini okuyunca köle isyanlarının yaşandığı çağ ile bugünün “yeni Türkiyesi”nin arasındaki farkın giderek silikleştiği bir kez daha yüzüme çarptı!
Normal koşullarda, bugüne dek işçileri o koşullarda çalıştıran yandaş işverenlere [ki şunlardır: Cengiz İnşaat / Mapa / Limak / Kolin / Kalyon ortak girişim grubuncakurulan; IGA-Istanbul Grand Airport] müdahale etmesi, haklarında cezai işlem yapması beklenen (kimse beklemiyor tabii) devlet ise, polis ve jandarması ile aynı gün isyan edip, direnişe geçen “kölelere” saldırdı.
TOMA’larla, gazla müdahale sonrası 543 işçi gözaltına alındı.
Giriş ve çıkışlarda ise kimlik kontrolü yapıldı. Kontrollerde fotoğraflardan tespit edilen ve gözaltına alınanlar dışındaki diğer işçiler de arandı. Milletvekillerinin ve basının şantiyeye girişine ise izin verilmedi.
Ertesi gün, şantiyeye apar topar yeni köle/işçiler getirildi. Yansıyan bilgilere göre firma yetkilisi, en ilkel hakları elde etmek için direnen işçileri en kolayından “hain ve terörist” ilan etti…
Öyle ya; her şey teferruattı. Devletin bekası için katlanılmalıydı.
Sahi, havaalanının adı ne olacaktı?
Abdülhamit mi, Atatürk mü?!
***
Sözü burada Bertolt Brecht’e bırakmak en iyisi galiba. [ A. Kadir’in Türkçesiyle]
Okumuş Bir İşçi Soruyor
Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?
Kitaplar yalnız kralların adını yazar.
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,
kim yapmış Babil’i her seferinde?
Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar
altınlar içinde yüzen Lima’nın?
Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?
Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok!
Kimlerdir acaba bu anıtları dikenler?
Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?
Yok muydu saraylardan başka oturacak yer
dillere destan olmuş koca Bizans’ta?
Atlantis’de, o masallar ülkesinde bile,
boğulurken insanlar uluyan denizde bir gece yarısı,
bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?
Tek başına mı aldıydı orayı?
Nasıl yendiydi Galyalılar’ı Sezar?
Bir aşçı olsun yok muydu yanında onun?
İspanyalı Filip ağladı derler
batınca tekmil filosu.
Ondan başkası acaba ağlamadı mı?
Yedi yıl savaşını İkinci Frederik kazanmış ha?
Yok muydu ondan başka kazanan?
Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
Ama pişiren kimler zafer aşını?
Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
Ama ödeyen kimler harcanan paraları?
İşte bir sürü olay sana.
Ve bir sürü soru.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2019
3.02.2019
26.11.2019
4.01.2019
29.10.2019
8.07.2019
8.07.2019
3.06.2019
4.02.2019
28.01.2019