Ahmet AY
Hadis Usul-u Uzmanı ve alanında ezberinde boşluk bulunmayan, ama analitik düşünce konusunda yetersizliği ortaya çıkan bir hocanın karşısına hadis ilmini, usulunu, hatta ‘hadisin ne'liğini bilmeyen ve üstelik –hâşâ- “ilk muharrik olma dışında işlevsiz ve adeta tatile çıkan tanrı inancı” demek olan DEİZM'e inanan birisi çıkarılınca tartışma iğrençleşti.
“Kız bebeğin mi, yoksa erkek bebeğin mi çişi daha çok kokar?
Deve sidiği karışımsız içilse mi şifa olur, yoksa sütle karıştırılarak mı?
Kadının sünnet edilmesi mi yararlı, yoksa edilmemesi mi?”
Kur'an, Din, peygamber, hadis, sünnet denince aklına bunlar gelmiş DEİST Caner Taslaman'ın. Beri tarafta lafzı kutsadığı için Allah akıl vermiş, basiret ve feraset vermiş, “Allah dilediğine hikmet vermiş” ve bu söyledikleriniz din ile değil, toplumun öteden beri kabulleri ile alakalıdır diyemeyen Ebubekir Sifil.
Vahiyle şereflenen aklımızı etkin kullanma mesuliyetimiz gereği, “Bu tür rivayetler peygamberlikte ve peygamberlikle gelen ‘sağlık bilgileri' değil, bunlar asırlardır Arap coğrafyasında doğru kabul edilen sağlıkla alakalı bilgilerdi, dolayısıyla bu tür konular ‘Peygamber/lik, din' başlığı altında değil, belki ‘Arap inancı ve örfünde sağlık bilgisi' başlığı altında tartışılabilir” denilmeliydi, denmedi.
Taslaman'ı anlıyorum, onun inancında peygambere uymak yok, dolayısıyla ondan peygambere atfedilene saygı beklemek beyhudeydi. Ebubekir Sifil ise Hadis Usulü disiplininden kopmaması konusunda ilmin namusunu korumada ahlaklı davrandığı gibi, kimi rivayetlerin “dini değeri” konusunda Resul-i Ekrem'in haysiyetini korumada aynı hassasiyeti gösteremedi. Çünkü;
Ortada din ile alakası olmayan rivayetler vardı ve “bu rivayetlerin din(i) olmadığı, o toplumun asırlardır doğru kabul ettiği tecrubi bilgiler olduğu”nda ısrar edebilirdi. Yani hem rivayetin Resulullah'tan olduğu/olabileceği kabul edilebilir, hem de rivayetin risalet ile, din ile, inanç ile ilgili olmadığı, Medine'lilerin kendi kabulleri olduğu söylenerek sidik-din tartışmasının önü alınabilirdi.
Ehl-i Sünnet olarak Resul-i Ekrem'in örnekliği, örnek yaşamı bizim için “sünnet”tir. Bu sünnete uymak kimi konularda (Namazda tahiyyat oturuşu ve okunuşunda olduğu gibi) mecburi (farz ve vacib), kimi konularda (akşam namazı sonrası kılınan iki rekât sünnet namazı gibi) kuvvetli (muekked) sünnet, kimi alanlarda ise (abdestli iken abdest almak, az yemek gibi) “daha iyi” konumdadır. (Dikkat ediyorsanız sizi usul dili/terimleri ile boğmadan konuyu herkesin anlayacağı bir dile indirgeyerek ifade etmeye çalışıyorum ve zorlanıyorum.)
Aslında ‘hadislerin güvenirliği' konusunda asırlardır süren tartışmalarda gözden kaçırılan, kimi konularda gözden kaçmasa da doldurulmayan alanlar bulunmaktadır. Bu alanları doldurmadan 15 asırlık konuyu vuzuha kavuşturmak mümkün olmuyor. Konuyu bütün bariyerlerden kurtararak tetkik etmek gerek. Bunu yaparken de Muhammed Mustafa'nın (sav) herhangi bir insan gibi olmadığını dikkatten kaçırmamak esastır. Hayır, biyolojik olarak değil, onun (as) kendisine vahyedileni hıfzda kusursuz, hıfzettiği vahyi anlama, kavrama, yaşama ve onu tefekkür etme gibi konularda mükemmel olduğu kabul edilmelidir.
Ayrıca, vahyin amacını, kime ve hangi meseleye raci olduğunu, neyi ve ne kadar(ını) hedeflediğini kusursuz bilen de Resul-i Ekrem sav idi.
Ama bir de işin kültüre, örfe, coğrafi şartlara, iklimsel koşullara, sosyolojik gerçeklere, tarihe, tarihi söylencelere, tecrübeye dayanan kısmı var.
Bir yanda ‘kusursuz' alan (din), bir yanda da kusurun mümkün olduğu, hatta kaçınılmaz olduğu alanlarla, konularla karşı karşıya olan bir Mekke ve Medine gerçeği (örf-kültür).
Her insan velev ki peygamberler de olsa beşeri alanda kendi tarihinin, kültürünün, coğrafyasının, aşiret-millet veya kabilesinin etkisi altında kalır. Dolayısıyla toplumun tecrübelerine dayalı bu tür ifadeler kendi döneminin doğruları olsa da her zaman hakikat olmak zorunda değildir.
İşte “deve sidiği” meselesi ya da “yemek kabına düşen sinek” meselesi peygamber as tarafından dile getirilmiş ise -ki kanaatimce mümkündür-, bu ifadeler dini bir gerçek, “peygamberlik bilgisi” olarak değil, Hz. Resulullah'ın yaşadığı toplumun beşeri bilgisi-tecrübesi olarak değerlendirilmelidir.
Sözün Özü
Bu tür konularda Muhammed Mustafa'nın (sav) söylediklerine yaşadığı toplumunun dine mugayir olmayan ve de dini olmayan beşeri tecrübelerle elde edilmiş bilgiler olarak bakmamız isabetli olur kanaatindeyim.
Akla “misafir” edilen dinin/vahyin “ev sahibi” olan akılla bağını koparmanın birilerinin hezeyanlarını din haline getirdiğini son bir yılda net olarak görmedik mi?
Yetti…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019