Akif BEKİ
Yazı, okurun zihninde tamamlanır. Muştulu haber, yolunu gözleyenin hasretinde. Kavuşma müjdesi gibi.
Sevgili de aşığın hayalinde tamamlanır. Alın yazısında değil.
Derler ki sevgili, hayalden yontulan bir heykeldir.
Kendi eserinizdir yakıp geçen o rüya güzeli. Uyanmak istemediğiniz müddetçe yaşar.
Ben Cemil Meriç'in yalancısıyım. Jurnal'inde, Lamia Hanım'a anlattığına göre o da Stendhal'in. Aşktan yana yüzü gülmeyip Aşk Üzerine yazan şu bedbahtın.
Gerçekte yoktur öyle bir afet-i cihan. Birinin cilvesini alırsınız, diğerinin hayran bırakan zekasını, öbürünün gamzesini, berikinin tatlı gülüşünü, çapkın bakışını, hovarda gönlünü, alımlı yürüyüşünü, servi endamını... Hepsini bir kişide toplarsınız.
Şöyle bir sonuca da ulaşabilirsiniz buradan: "Seni seviyorum dediğim bütün kadınlarda, sevdiğim sendin."
Yalan söylemiş olmazsınız. Çünkü zaten hayali bir güzeldir sevgili. Onu var eden sizin zihniniz.
Sıradan bir faniyi alır, yıldız tozuna bular, kristallerle süsler, baştan ayağa dilberlik giydirirsiniz.
Bu çalışmada ne kadar açığı kapatabileceğiniz, ne kadar boşluğu doldurabileceğinizse hayal kapasitenize bağlı.
Tevfik Fikret gibi, hayalinizi 'kendi semalarında, kendi kaderinde kendi uçacak' kadar kanatlandırabiliyorsanız, kim sınır çizebilir ufkunuza!
Çöpten, çamurdan, tenekeden, en adi malzemeden bile en harikulade heykeli yontmaya muktedirsiniz demektir. Aşk, sizden iyi bir alıcı bulamaz.
Çocukluğumun tekerlemesiydi: "Yağ satarım, bal satarım/Ustam ölmüş ben satarım/Ustamın kürkü sarıdır/Satsam on beş liradır/ Zambak zumbak dön arkana iy bak..."
Aşk meleği, hep kendisi hayal satan bir ustadır fakat. Çıraklarına bırakmaz tezgahı.
Açlığınız sihirli değneğini bir silüete değdirdiği anda, parmaklarını şıklatır usta. Hayaliniz, ilk ümit verene doğru canlanır ve üretmeye koyulur. Bir de ne göresiniz, şıpsevdi olmuşsunuz.
İstediğinizi seçer, ondan büyülenecek bir Leyla çıkarırsınız. Mecnunluk kabiliyetinizde bütün keramet.
Deli saraylı gibi takıp takıştırmış bir deli Raziye'yi, dilerseniz deli bayrağı açmış bir masal perisine çevirirsiniz. Rüküşlük abidesinden bir şıklık ve moda tanrıçasına...
Yüzü Ahmet Haşim kadar biçimsiz, bastıbacak bir ucubeyi, boyu posuyla Grek ilahelerine yaraşır bir beyaz atlı prense dönüştürmek de maharetinize kalmış.
Ağzınıza layık tadı, hariçten gazel okuyanlar bilecek değil ya!
Gözünüz nasıl görmek istiyorsa öyle görürsünüz, sevgiliyi.
İki kişilik bir paralel dünyadır kurduğunuz. Kralı, kraliçesi de sizsiniz. Kumandası elinizde, TV'ye hükmeder gibi...
Büyüyü bozmak da sizin elinizde. Ama hayalperestliğiniz ne kadar güçlüyse bozmanız da o nispette güçleşir.
Borç yiğidin kamçısıdır. Umut, kuşku ve kıskançlık da aşığı kızıştırır.
Güvensizlik, aşkın ömrünü süründüre süründüre uzatırmış. Böylece, mesut maceraları can sıkıntısından kurtardığını da söylerler.
Doğruysa, adayınızı dalavereciden seçmelisiniz. En ideal malzeme ondadır.
Ama sonu hayal ettiğiniz gibi bitmeyebilir. Foyası çıkar pulları dökülürse karşınıza dikilen çirkinlikten pek hoşlanacağınızı sanmam.
Dilek Taşı şarkısının hikayesini bilirsiniz, sipariş üzerine yazılmıştır. Arkasında yaşanmışlık olmasa yazılabilir miydi? Gülden Karaböcek dem tutturabilir miydi öyle?
Belki de rahmetli Ali Tekintüre, böyle bir hayal kırıklığıyla döktürdü o sözleri.
Aşk, suya götürür ama susuz getirir bazen. Boş, ham hayal derler. Ortada bir mahsul var, fakat aslı yoktur.
Hayalin oyunlarına dikkat edin yani, çok baştan çıkarıcı ve aldatıcıdırlar. Asılsız bir gölgenin peşine düşersiniz. Anladığınızdaysa iş işten geçmiştir.
En korunaklısı, hayal tacirlerinden dönüşü olmayan umutlar satın almamak. Sonra kendinizi, şarkıdaki pişmanlığa başınızı vururken bulursunuz maazallah:
"Gözümde canlanır koskoca mazi/Sevgilim nerede ben neredeyim/Bir hayal tufanı eser başımda/Hangi yana baksam durur karşımda/Artık tüm umutlar yabancı bana/Seni aramaktan bak ne haldeyim..."
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025