Cihan AKTAŞ
Yıllardır yazar ve mütercim olarak titiz ve sorumlu bir çalışmayla eserler vermeye devam ediyor. Gündeme atılan bir başlığa ille de ak ya da kara cephesinden bakmadan kendi yorumunu katıyor.
“Yozlaşma”, “savrulma” dendiğinde akan sular duruyor toplumumuzda. Kimileri için, “savrulmalar yaşıyor” denir. Benzeri kelime ve terkiplerle durumu izaha dönük heves, geniş çözümleme gereği önünde şamatacı bir engele dönüşüyor. Kürşat Atalar başka türlü bir okuma yapıyor ve savrulma ya da dökülme olarak görülen durumun her zamanki insani/Müslümanca sınavın bir parçası olduğunu hatırlatıyor. Savrulma ve yozlaşma konusunda ise kitlelerden önce ehil kişiliklerin zaafını sorumlu olarak gösteriyor. Bunu yaparken öne sürdüğü “saf itaat”e yüklediği anlam konusunda Atalar’a katılmıyorum gerçi; kaldı ki kendisi de mütercimi olduğu Kuran’da Tanrı ve İnsan başlıklı kitabıyla ilgili bir söyleşisinde, İzutsu’nun İslami kavramları İslam’ı “muti kulların dini” olarak gösterecek şekilde çözümlemesine dönük bir eleştiri getiriyordu.
Atalar’ın kelime ve kavramlar üzerine titizliğini gösteren eseri On Tez, daha önce Ercüment Özkan’ın İktibas’ta sürdürdüğü çalışmayı hatırlatacak şekilde, temel İslami kavramları üzerindeki tozu silkeleyerek yeni bir anlama girişimi için sorular soruyor, çözümler sürüyor ileriye. Geleneksel olarak dışlanmış metin tenkidi yöntemi kullanılarak, Kur’an’ın içeriğiyle karşılaştırmalar yapılması suretiyle hadis çözümlemesine gidilmesi, Atalar’ın “on tez”inden biri. Kitabın üçüncü tezi, “Kur’an’ın anlaşılması için getirilen linguistik bir öneri”. Böylelikle kelimelerin kök anlamları ortaya çıkarken, dönemsel okumaların oluşturduğu katı biçimler aşılarak verilmek istenen mesajın daha doğru kavranması mümkün olabilir. Marifetle hakikat arasındaki ilişki nedir, Allah’ın iradesiyle insanın iradesi arasındaki ilişkiyi nasıl anlamalı, böyle pek çok önemli başlığın incelendiği bir kitap, On Tez.
Çalışmalarını önemsediğim Atalar’ın felsefe konusundaki karamsarlığına katılamıyorum aslında. “İslam’ın sokaktaki yeri” etrafında kendisiyle yapılan bir söyleşide Gazali’nin “felsefesin belini kırması”na atfettiği olumlu anlam açısından söylüyorum bunu. Bir dönemde saf İslam düşüncesi adına zafer olarak görülen tasfiyenin, sonraları düşünme korkusu iklimini meşrulaştırmaya hizmet ettiği söylenebilir pekâlâ. Gazali duruşu diye bir şey var; düşünceyi bütün riskleriyle sadece kendisi için meşru sayan bir duruş bu.
Atalar’ın tercüme ettiği bir diğer çalışma, Harvard Üniversitesi Tarih Bölümü Profesörü Mark A. Kishlansky’nin Batı’nın Kaynakları isimli iki ciltlik muazzam eseri, Açılım Kitap tarafından yayımlandı (2009). İlk cilt Gılgamış Destanı’ndan (M.Ö.2000) başlıyor, “Kadınlar hakkında bir tartışma” başlıklı (1620), anonim bir metinle son buluyor ki yerkürede yeni bir söz söylenmediği, her söylenen sözün aslında söylenmiş olanın bir yeni ifadesi olduğu savını destekliyor, bu tartışma yazısı.
Asım Öz bana Kürşat Atalar’ın benzeri bir çalışmayı İslam Medeniyeti bağlamında gerçekleştirmeyi düşündüğünü söylemişti. Atalar böyle bir çalışmanın üstesinden gelebilecek bir yazar, bilim adamı.
“Cahil”
Allame-i cihan değilim, hatta öğrenmeye, karşılıklı öğrenmeye açıklığımla övünebilirim. Yazar olarak her zaman sadece çalışkanlığıma ve samimiyetime güvendim. Öğrenmeye açıklığımla aldığım yolda her zaman iltifat görmedim tabii, bu gerekmiyor zaten; ancak İrfan Külyutmaz’ın şahsımı hedef alarak sarf ettiği “cahil” nitelemesi de herhalde fazlasıyla bir müstear adın yazısına yakışır.
Külyutmaz’ın Zaman Kitap’ta yer alan yazısında öne sürdüğü gibi Hilmi Yavuz’a karşı bir ön yargım, kasıtlı tutumum yok, olamaz. Tersine önemi yadsınamayacak bir düşünür ve şair olarak görürüm Yavuz’u, aksi halde oturup muhafazakâr sanat üzerine görüşlerini eleştirmezdim. Hele yazıda söz edilenNaipaul tavrı konusunda da saygıya değer bulmuştum duruşunu. Buna karşılık Külyutmaz beni bir yerlerden emirle Yavuz’a karşı hasmane bir tutum izlemekle suçluyor. Benim yazı evrenim açısından mesnetsiz bir suçlama. Kimsenin zihnimi ve kalemimi o şekilde kullanmasına izin vermem, akımlar ve kategoriler konusunda da hiç şabloncu değilim.
İlginçtir, Naipaul’a karşı çıkışı sırasında Yavuz’a destek verdiğim zaman da kimi isimlerin “İslamcılık” adına saldırısına muhatap olmuş, Yavuz’un dolduruşuna gelmekle suçlanmıştım. O tür hesaplarda gözüm olmadığı için de suçlamaları yadırgamıştım tabii...
Öyle ya, tayin edilmiş bir şekilde “kadınsı” şeyler yazmakla yetinmeyen, sırtını da bir iktidar duvarına yaslamayan kadın yazarın, hele ki başörtülü yazarın aklı o kadar olur!
Aklıma Fıtnat Hanım’a “cahil” diyen Ahmet Mithat geldi. Gayet muhafazakâr bir yaklaşım yani...
‘Taraf’ kapısı
Hidayet Tuksal, Hadi Uluengin, Murat Kapkıner ve nihayet Ali Akel Taraf’ta yazmaya başladı. Bir yazarın kalemine kısıt getirmeyeceğine güvendiği gazeteye davet edilmesinin fikir özgürlüğü adına sunduğu olumlu perspektif yanında, bir gazetenin yazarın köşesinin elinden alınmasına sebep olan baskıların medyanın tek gerçekliği olmadığını anlatan kadirşinas tutumu da, yazar olarak bana çok değerli geliyor.
twitter.com/chn_aktas
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016