Erol KATIRCIOĞLU
Anlaşılan AKP’nin hegemonik gücü bazı liberal aydınlarımızı hala etkisi altında tutmayı sürdürüyor. Bazı aydın ve yazarlar AKP’den “liberal ve demokrat” bir siyasi parti çıkacağı beklentisine devam ediyorlar. Üstelik, AKP İstanbul İl Başkanı Babuşçu’nun onlarla ilgili söylediği “İnşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek onların kabulleneceği bir gelecek ve bir dönem olmayacak” dediği halde bu beklentiye ve desteğe devam ediyorlar. İnsanın aklına, “İnşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek nasıl bir gelecek olacak ki liberaller bu geleceği kabullenmeyecekler?” gibi bir soru geliyorsa da anlaşılan liberal yazarlar bu soruya pek takılmıyorlar.
Bu durum tıpkı CHP’den sol bir parti çıkacak diye bekleyen ve bu nedenle de destekleyen solcularımızın durumuna benziyor. Üstelik CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP gibi ırkçı, milliyetçi bir partiyle işbirliğinden rahatsızlık duymadığını dünya aleme ilan etmişken bile bu beklentiye ve desteğe devam ediyorlar. Bu solcular (!), kimi CHP’liler gibi Selahattin Demirtaş’ın bütün altını çizdiği özgürlükçü ve demokrat düşünceleri görmeyip, onun Kürtlüğü üzerinden bir değerlendirmeyle (yani aslında ırkçı davranarak) CHP’nin yanında yer almaktan rahatsızlık duymuyorlar. Tıpkı belediye seçimlerinde Mustafa Sarıgül’ün yanında görünmekten rahatsız olmadıkları gibi.
Kimileri bu duruma bakıp “Bu aydınlar böyledir, nerede güç görürlerse oraya yanaşırlar” diye bir yorumdan yanalar. Tabii ki bu durumu böyle izah etmek büyük bir indirgemecilik olur. Neticede aydınların da kendi değer yargıları ve ilkeleri var ve bu ilke ve değerler bakımından kimisi AKP’den liberal bir parti, kimisi de CHP’den solcu bir parti bekliyor olabilir. O nedenle de onları böyle kaba bir biçimde “güç”e göre davranan bireyler olarak nitelemek doğru olmaz.
Ama yine de bu aydın ve yazarların bu ülkedeki demokrasinin çiğliğini, demokrasi karşıtı bakışın yaygınlığını, hele hele iktidarın ve de muhalefetin çapsızlığını görüp de isyan etmemelerini anlamak o kadar kolay değil. Ülkedeki demokrasinin “orta oyunu” kıvamındaki yapısını görmeyen bu liberal aydınları da solcu aydınları da bu nedenle de anlamak gerçekten zor. Her şeyi bir kenara bırakıp tek bir konudan gidelim. Bu ülkede bir seçim yapılmakta ve bu seçimde yarışanlardan biri Başbakan; biri arkasında en azından devletten yardım alan 4-5 partinin adayı, biri ise henüz daha yeni kurulmuş, ve devletten yardım alamayan bir partinin adayı.
Şimdi diyorlar ki Cumhurbaşkanı’nı halk seçiyor. İlk defa demokrasiyi Cumhurbaşkanlığı konusunda da işler hale getiriyoruz ve halkımız kendi “baş”ını seçiyor. İşte ben bu liberal aydınların da solcu aydınların da bu düşünce karşısında sessizliklerini anlayamıyorum. Daha doğrusu anlıyorum anlamasına ama bu duruşun liberallikle de solculukla da bir ilgisi olmadığını düşünüyorum. Çünkü nereden bakarsanız bakın söz geldiğinde “adalet” konusunda yeri göğü sarsacak sözler söyleyenlerin, “kör göze parmak” ortada duran bu “seçim adaletsizliği” karşısında susmalarını, itiraz etmemelerini, iki satır kaleme almamalarını ne liberallikle ve ne de solculukla ilişkilendirmek bence mümkün değil. Kimbilir belki de yukarıda eleştirdiğim, ‘Bu aydınlar böyledir, nerede güç görürlerse oraya yanaşırlar’ sözlerini söyleyenleri bir kalemde çizmemek gerekir.
Ne konuşmaya, ne uzlaşmaya ve ne de taviz verme gerekliliğine aldırmadan yalnızca sayıca üstün olan bir kimliğin mensuplarından aldığı destekle iktidara gelmiş olanların oyununa bu ülkede demokrasi dense de bu demokrasinin bir aldatmaca olduğu ortada. Ama yine de gerçeğin bu olmadığını söylemeyi siyaset edinen ve toplumdaki bütün farklı kimlikleri demokrat bir kimlikte erimeye çağıran bir demokrasi siyasetini öneren HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ın bu yarışta olması çok önemli. O liberal denilen, o solcu denilen aydın ve yazarların söyleyemediklerini söyleyebildiği için...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025