Mehmet TIRAŞ

2025:HAPİSHANELER YILI MI?
3.02.2025
224

Başta Uşak, Siirt, Bartın, Niğde olmak üzere adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürülen Türkiye’de 11 yeni cezaevinin daha inşasına başlanacakmış…

Yeni cezaevlerinin toplam büyüklüğü 703 bin 974 metrekare olacakmış.

2 bin 500 metrekare büyüklüğünde Denetimli Serbestlik Hizmet Binası’nın yapımı da söz konusuymuş…

Bizim vergilerden hapishane inşaatına 2025-2027 yılları arasında 23.5 Milyar TL harcanacakmış…

Tüm bunları Birgün Gazetesi’nde Mustafa Bildircin’in haberinden okudum.

İlk tepkim bu siyasal iktidara yakışır oldu.

Siyasal iktidarın siyasi muhalif ve gazetecilere baskıları devam edecek anlaşılan.

Belli ki siyasal iktidar “Derin açlık ve yoksulluğun arttığı,ucuz et kuyruklarının sabahın köründe uzamaya başladığı,ekonomik krizi ve erken seçimin gündeme gelmesini engellemek” istiyor.

İlk amaç bu…

Halkın gündemini yok sayıp kendi suni gündemini dayatmak için de muhalif medyaya yasaklar getirmek, gazetecileri tutuklamayı olağan hale getirmekte.

Nitekim de gün geçmiyor ki yargı eliyle de siyasi muhaliflerine yasaklar getirmesin, muhalif belediyelere kayyımlar atanmasın, siyasi muhaliflerine operasyon yapmasın, tutuklamaya gitmesin.

Böyle olunca da toplumun gerçek gündemi başka bir sanal gündemle örtülüyor.

Ama bu arada cezaevi de yetiştiremiyor.

“Yeni Türkiye”…

AKP 3 Kasım 2002 yılında iktidara geldiğinde 53 cezaevinde 34 bin 808 hükümlü,24 bin 621’de tutuklu olmak üzere toplam 59 bin 429 kişi cezaevlerindeydi.

Parayı pul eden ve halkın büyük çoğunluğunu açlığa mahkûm eden AKP iktidarı 22 yılda 350 cezaevi yaptı.

Temmuz 2024 Tarihi itibarıyla Türkiye’de 403 cezaevinde 295 bin 64 hükümlü,47 bin 462’de tutuklu bulunurken, toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 342 bin 526 kişi cezaevlerinde kalırken...

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü insan sayısı “An itibarıyla 30 ilin nüfusuna tekabül ediyor.”

Görülen o ki artan tek şey baskı olmuş.

Demokratik ülkelerde durum nedir ya da işin normali ne?

Avrupa Konseyi üyesi İngiltere, Fransa,Polanya ve Almanya’ya göz atalım.

Lozan Üniversitesi tarafından hazırlanan 31 Aralık 2023 Tarihli rapora göre:

“Türkiye, Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler arasında 350 bin kişi ile mahkûm ve tutuklu sayısının en yüksek olduğu ülke.

İngiltere’de 90 bin 964 kişi,

Fransa’da 72 bin 294,

Polonya’da 71 bin 228,

Almanya’da 56 bin 294 kişi cezaevlerinde.”

Bu dört ülkede toplam tutuklu mahkûm sayısı 290 bin 780 kişi.

Türkiye’de ise 350 bin kişi.

Bu neyin resmi?

Çok belli:

Siyasal iktidar yargıyı siyasallaştırıyor ve muhaliflerine karşı sopa olarak kullanıyor, toplumu da baskı ve korku ile yönetmek istiyor.

2025-2027 yılları arasında 11 cezaevi daha yapılacağının haberi de bunu teyit etmiyor mu?

Şahsım devletin sahibi “bir kişi özgür değilse o toplum özgür değildir” diyerek iktidara geldi…

Yasakları yasaklayacağız sözünü dilinden düşürmedi.

Üstünlerin değil hukukun üstünlüğü olacak dedi.

Devlet garson devlet olacaktı.

Güya Yargı vesayetine de son verecekti.

Kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyecekti.

Hepsi masalmış.

23 yıllık iktidarınız ülkeyi “açık hava cezaevine” çevirdi.

Hukuktan uzaklaşmanın somut örneği cezaevleri sayısıdır.

Ülkede yargı kararları uygulanmıyor.

Mahkemeler artık adalet dağıtmıyor tutuklama yapıyor.

Yaşadığımız süreçte tam da bu değil mi?

Ülkenin dört bir yanına Devasa Görkemli Adalet Sarayı yaptınız ama içinde adalet yok.

Yönettiğiniz ülkede “Eşit vatandaşlık hukukunu devre dışı bırakarak” toplumsal mutabakatı nasıl sağlayacaksınız?

Sayıları milyonlarla ifade edilen muhaliflerine başlattığınız cadı avını nereye kadar sürdüreceksiniz?

Eğer cezaevlerini siyasi rakiplerinizi “Islah etme yeri olarak görüyorsanız” bunun sonu felaket olur.

Kıssa dan Hisse…

Deve -Fare fıkrasını bilir misiniz; “Fare Devenin yularından çekerek deliğine sokmaya çalışır, Deve Fare kardeş kendini zorlama “bu gövde bu deliğe girmez” der.

Bu hayra alamet bir yol değil, kısa yoldan “Kuvvetler Ayrılığına Dönün.”

Aile yılı ilan ettiğiniz 2025 yılını ” Hapishaneler yılı” haline getirmeyin.

(*)21 Ocak 2025’te meydana gelen Kartalkaya otel faciasını, hani 10 günde ortaya çıkartacaktınız? M.T.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar