Mensur Akgün
İki buçuk yıl önce anlamsız ve gereksiz bir şekilde Rusya tarafından başlatılan Özel Askeri Operasyon, yani işgal girişimi iki taraf için de nihai sonuç doğurması zor bir biçimde askeri ve coğrafi olarak tırmanıyor. Ukrayna’ya verilen her yeni silah sistemi savaşın nükleerlerleşme riskini arttırıyor. 11 gün önce Ukrayna’nın başlattığı Rusya’yı işgal girişimiyse savaşın bugünkünden daha geniş bir alana yayılmasının bana kalırsa önünü açıyor.
Yanılmayı, bazılarının iddia ettiği gibi Kursk bölgesinin işgalinin barışı getirmesini, Rusların bundan ders çıkartıp kendi işgalleri altındaki topraklara karşılık burayı geri almak amacıyla müzakere masasına oturmasını çok isterim. Ama bana kalırsa tam tersi olacak, Ruslar bu kez Rus ayrılıkçıların talep ettiği yerlerin ötesine de geçmeye çalışacak. 1000 kilometre karelik işgal toprağını da Ukraynalılar uzun süre ellerinde tutamayacak.
Bence Ukrayna kendini ayağından vurdu, işgalin büyümesi, cephenin genişlemesi için Ruslara aradıkları siyasi ve hukuki fırsatı verdi. Ayrıca Catham House’dan Orysia Lutsevych’in dünkü Guardian’da yayınlanan makalesinde iddia ettiği gibi Batı’da hakim olan Ukrayna’nın uzlaşmak için toprak tavizi vermesi gerektiği anlayışını da yıkmadı. Olsa olsa kendi halkına biraz moral verdi, Rus saldırıları karşısındaki gerilemelerini buradaki ilerlemeyle halkı nezrinde dengeledi.
Ancak Amerika ve özellikle de Almanya’yı tedirgin etti. Savaşı meşru bir nefsi müdafaa olmaktan çıkarttı, toprakları dışına taşıdı. Ukrayna’ya hiç bir askeri ve stratejik fayda sağlamayacağı söylenen bölgedeki işgali sürdükçe kendisine yapılacak yardımların pek çok ülke için daha da tartışmalı hale gelmesine yol açtı. Operasyon İngilizlerin ve Amerikalıların bilgisi dahilinde, hatta yönetiminde yapılmış olsa dahi dengeler korkarım Ukrayna aleyhine değiştirdi.
Ukrayna liderliğinin bu taktik operasyondan stratejik beklentisi muhtemelen Rusya’nın zaafiyetinden, sınır savunmasındaki boşluklardan yararlanarak ona hem ders vermek ve ülkesi sınırları içindeki çatışma bölgelerinden asker çekmesini sağlamak, hem de Batı’daki Ukrayna yorgunluğunu, ilginin başka yerlere kaymasını önlemekti. Muhtemelen ilkinde bir ölçüde başarılı oldu fakat ikincisi sağlayabildi mi çok emin değilim.
Cevabını yakında ülkeye yapılan askeri malzeme sevkiyatının türüne, AB ve ABD’deki tartışmaların içeriğine bakıp bulabiliriz. Bugünden belli olansa risklerin artık çok daha fazla arttığı, savaşın daha da tırmanma, bölgeselleşme ve nükleerleşme riskinin büyüdüğü yönünde. Belli ki yakında bizim üstümüzdeki baskı da artacak, Türkiye Rusya ile olan ilişkilerini sürdürdüğü takdirde Amerika’nın yeni “ikincil” yaptırımlarına maruz kalacak.
Ankara’nın siyasi enerjisinin bir kısmını bu alana kaydırmasında, Kursk işgalini fırsata çevirip başarı şansı az bile olsa yeni bir barış inisiyatifi daha geliştirmesinde yarar var. Biliyorum diyeceksiniz ki iktidar önce kendine baksın, Rusya’yı ya da Ukrayna’yı düşüneceğine TBMM’inde kavgayı önlesin, kendi milletvekillerini dizginlesin, İzmir’deki orman yangını söndürsün, çalışanına ve emeklisini hayatta kalacağı maaşı versin.
Haklısınız hepsini yapsın. Ötesine bile geçsin, hukukun üstünlüğünü sağlasın, AYM ve AİHM kararlarını uygulasın, suçsuz yere hapiste yatan insanları serbest bıraksın. İlkim değişikliğini yavaşlatmak için çaba harcasın. İlk depremde yıkılacak binaların yapılmasını önlesin. Şehirlerin, kasabaların ve köylerin yapı stoğunu yenilesin. Mafyalaşamaya engel olsun. Yolsuzluk ve rüşvet artık gündememizden çıksın.
Bizi en üst düzeyde temsil edenler en yakınlarımız tarafından bile yanlış anlaşılabilecek şeyler söylemesin. Filistin sorunu ve Gazze’deki insanların çektiği acılar karşısında hissettiğimiz çaresizliği yerine getirilmesi imkansız sözlerle ve yanlış anlaşılabilecek örneklerle hafifletmeye kalkmasın. Bir şey söylerken söylediklerinin sonuçlarını ve siyasi maliyetlerini de düşünsün. Geleceği biraz olsun öngörsün.
Dediğim gibi hepsini yapsın ama aynı zamanda bizi sonuçlarıyla çok ciddi şekilde etkileyebilecek Ukrayna sorununa da eğilsin. Amerika’da belki de hiç değişmeyecek olan iktidarın değişimini beklemesin. Çoğumuz farkında olmasa da dünya nükleer bir savaşın eşiğine yaklaşıyor. Savaşın askeri teknolojik ve şimdi de coğrafi tırmanışı dengeleri ve zaten çok kısıtlı olan siyasi sabırları zorluyor.
Savaşın bu şekliyle uzaması dahi bizi içine çekebilme, iktisadi çıkarlarımızı daha da fazla etkileme potansiyelini özünde barındırıyor. Karadeniz’deki beklenmedik bir tırmanmanın Montrö Sözleşmesi üstünde baskı yaratacağını, bir nükleer santral infilakının bizi de fena halde etkileyeceğini göz ardı edemeyiz. İstersek bölgenin istikrarının Türkiye’nin güvenliği, esenliği demek olduğunu NATO bünyesinden başlayarak müttefiklerimize anlatabiliriz.
Üyesi olduğumuz ittifakı bize yakın düşünen ülkelerle birlikte caydırıcığı yitirmeden barış inisiyatifleri geliştirmeye, Rusya’yı tatmin edecek bir coğrafi sınırlamanın kavramsal altyapısını oluşturmaya teşvik edebiliriz. Bu anlamsız ve gereksiz savaşın çıkışına gerekçe sağlayan 2021 sonundaki Rusya taleplerini, özellikle de NATO’ya iletilen mektubu bir kez daha gündeme alabiliriz. Mart 2022’de İstanbul’da kalınan yerden başlamak için tarafları masaya davet edebiliriz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024