Ali KİREMİTCİ
|
" Bu 10 Kasım başkaydı. 'Diktatör müydü?' tartışmasının etkisiyle Atatürk bir başka sevildi ve anıldı bu 10 Kasım'da. 'Atatürk başka, Atatürkçülük başka' deyip övgüyü Atatürk'e hasredenler olduğu gibi, Atatürkçülük ve Atatürkçü düşünceye ilişkin samimi görüşlerini serdedenleri de gördük.
Ve anladık ki, Kemalizm ölmüş de olsa Atatürk ve Atatürkçülük 'meşruiyet veya otorite' arayışında hâlâ vazgeçilmez bir işlevsellik taşıyor. Doğrusu AK Parti, bu 10 Kasım etkinliklerinde son derece başarılı bir sınav verdi. Anma etkinliklerini Türkiye ve KKTC'den çıkarıp Letonya'ya kadar taşıdı. AB Bakanı Egemen Bağış, yüzlerce Letonyalı öğrenciyi saat 09.05'te saygı duruşuna kaldırdı. Bu 'eylem' kadar 'açıklamaları' da ilginçti Sayın Bakan'ın. Avrupalılara kendi tarihlerine ilişkin bilmedikleri gerçekleri öğretti; Avrupa Birliği'nin fikir babası aslında Atatürk'tü. "Atatürk, kuruluşundan 20-30 yıl önce Avrupa Birliği fikrini gündeme getiren büyük bir liderdir. Kuruluşunda en büyük pay sahibi olduğu Balkan Paktı'nın genişleyerek Avrupa Birliği haline gelmesi gerektiğini söylüyordu. Ömrü savaş meydanlarında geçtiği için barışın önemini çok iyi bilen Atatürk, Avrupa'da barış ve istikrarın bu şekilde sağlanabileceğini öngörmüştü." Güneş Dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi gibi eşsiz iddialarla tüm medeniyetlerin, dillerin ve ırkların 'menşei'nin Türkler olduğunu taa 1930'larda iddia eden bir geleneğin mirasçıları elbette AB'yi de Atatürk'e bağlamakta zorluk çekmedi. Artık Avrupalılar karşısına çıkıp "Atatürk olmasaydı AB de olmazdı, sizin adlarınız da Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olurdu" diye ayar verebiliriz. Hatta, "AB bizimdir, yol verin, gireceğiz" türünden sloganlar atabiliriz önünde. Atatürk'süz hiçbir şeyi açıklayamayan 'resmî tarih' anlayışını Allah'ın izniyle Avrupa'ya kadar genişletmiş bulunuyoruz. Letonya'da başka ilginç fikirler de çıkmış. "Türkiye'de Ergenekon davası olarak bilinen yargılama süreci aynı zamanda Atatürkçü düşüncenin de gerçek sahibine yani millete teslim sürecidir". Demek ki geriye Atatürkçü Düşünce Derneği'nin el değiştirmesi kalıyor. Bazı eski yöneticileri Ergenekon'dan yargılandığı bu dernek de "Atatürkçü düşüncenin gerçek sahibi" olan milletin eline geçtiğinde artık bir dönem kapanacak, yeni bir dönem başlayacak. Atatürkçülüğün bütün milletin 'ideolojisi' haline geldiği yeni bir dönem. '1930'larda, 1940'larda bu iş olmadı, şimdi olur mu?' diye sormayın, olacak. Dedim ya, AK Parti bu 10 Kasım'da iyi sınav verdi. Sınavı geçenlerden bir başka kişi de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. Diyor ki: "Ayrıştırıcı ve bağnaz bir ideolojik bakış açısı yerine objektif bir şekilde incelenip analiz edildiğinde, Atatürk'ün felsefe ve ideallerinin, bugün de önümüzdeki sorunların çözümünde bizlere ciddi anlamda çıkış yolu göstereceğine inanıyorum." Görüyorsunuz Kemalist-Atatürkçü arkadaşlar, yıllardır boşuna korkmuşsunuz. Hadi, Kemalist demeyelim ama hepimiz Atatürkçüyüz artık! Atatürk'ü 'tarihselliği'nden çıkarıp 'felsefesi'nin bugünün sorunlarını çözmek için yol gösterici olduğunu söylüyor Sayın Arınç. Çok haklıdır. Ancak sorun şudur ki bu 'felsefe' millete unutturulmuştur. Hem de 1950 'karşı devrim'inden itibaren cahil çoğunluğun oylarıyla iktidara gelen 'merkez sağ' iktidarlar tarafından. Bu yüzden bir türlü 'çıkış yolu' bulamadık 'önümüzdeki' sorunlara. Ama artık bu gerçeği görüyoruz. Sorunlarımız 'Atatürk felsefesi'nin ışığında çözümsüz değil, biliyoruz. 'Ne mutlu...' İşte bir 10 Kasım'ı böyle, alnımızın akıyla geçirdik. Bu arada kendini tutamayıp sadece Atatürk'ü değil 'Atatürkçülüğü' de koruma altına almayı öneren refiklerimiz de oldu. En beğendiğim öneri de şu: "Atatürkçülük eleştirisi iki ucu keskin bir kılıcı elde tutmayı gerektiriyor. Onun için bu işi önüne gelenin yapmasına müsaade etmemek gerekiyor." Bana müsaade! Büyük devlet adamımız, Atatürkçü Nevzat Tandoğan ne demişti; 'memlekete Atatürkçülük lazımsa onu da biz getiririz'. Lazım tabii Atatürkçülük; devlete, iktidara her zaman Atatürkçülük lazım olmuştur." İhsan Dağı / Zaman GAZETESİ |
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2019
5.07.2019
13.07.2019
10.07.2019
3.07.2019
25.06.2019
17.06.2019
28.07.2014
27.07.2014
5.11.2013