Atilla YAYLA
Cumhurbaşkanı seçiminin ardından her kesimden yorum ve değerlendirmeler geliyor. Bunların bir kısmı, gerçekten, maddî bilgi, mantık ve teorik temel bakımından sağlam. Bunları okuyup dinleyerek bir şeyler öğrenmek mümkün. Diğerleriyse saçma, komik, mantıksız. Bu ikinci gruba giren yorumlardan bazılarını ele alıp yanlışlık, mantıksızlık ve tutarsızlıklarını göstermek demokrasi kültürümüzü zenginleştirebilir.
Seçimi kaybeden cephe faturayı sandığa gitmeyen seçmenlere çıkarttı. İddialarına göre, tüm seçmenler sandığa gitseydi T. Erdoğan kazanamazdı ve Türkiye bugün çok farklı bir siyasî tablo ile karşı karşıya kalırdı. Tamamen yanlış. Oy kullanmayanlar da sandığa gitseydi onların oyları nasıl dağılırdı, bunu kesin olarak bilemeyiz. Bazı bilimsel araştırmalar yaparak tahminler geliştirebiliriz ama yine de gerçeğe tam olarak ulaşabileceğimizi iddia edemeyiz. Ayrıca, sandığa gitmeyenlerin tamamının T. Erdoğan karşıtı olması herhalde mümkün değil. Belki de tersi söz konusu ve oy kullanmayanların çoğunluğu Erdoğan destekçisi. Seçime katılmamada tatilcilerin büyük payı olduğuna inanılıyor. Belki de öyledir. Ancak, tüm tatilcilerin AK Parti karşıtı olduğundan kim nasıl emin olabilir? Tatilciler yanında bir de memleketçiler, yani yazın kasabasına köyüne gidenler var. Onların arasında da her partiden bu arada AK Parti'den insanların bulunması mümkün. Kaldı ki, bu gibi durumlarda, anket çalışmalarında yapıldığı gibi, kullanılmayan oyların partilere oranlarına göre dağıtılması en makul yoldur. Dolayısıyla, büyük bir ihtimalle seçmenlerin tamamı sandık başına gitmiş olsaydı da sonuç değişmeyecekti. Lütfen, kimse seçmenleri azarlamasın, herkes kendi işine baksın.
Bir teze göre katılım çok düşük ve bu durum seçimin ve seçilenin meşruiyetini azaltıyor hatta tamamen ortadan kaldırıyor. Şüphe yok ki her demokraside seçimlere katılımın en yüksek seviyede olması arzuya şayandır. Ancak, hiçbir zaman %100 katılım bekleyemeyiz. Bu anti demokratik rejimlerde olur. Kaldı ki, sandığa gitmemek de bir siyasî tavır olabilir. Katılım oranı %74 civarında. Bu düşük bir oran mı? Neye göre düşük? Bazı demokrasilerde çok daha düşük katılım oranlarına şahit oluyoruz. Özellikle ABD'de. Bu ülkede başkanlık seçimine katılma oranı %60'ı bulursa neredeyse bayram yapılıyor. Bu yüzden %74 çok düşük bir katılım oranı sayılmaz. Nispeten düşük olmasında ise birçok faktör etkili olmuş olmalı. 'Nasıl olsa kaybedeceğiz' fikri yanında 'nasıl olsa kazanacağız' fikri de bazı seçmenleri sandığa gitme zahmetine girmemeye itmiş olabilir. CHP-MHP blokunun tanınmış bir siyasî kişilikle sahaya çıkmaması da yarışın hararetini bir nebze olsun düşürmüştür. Her şeye rağmen, ne seçimin ne de sonuçların meşruiyeti tartışılabilir.
Bir diğer yoruma göre seçim eşitsiz şartlar altında yapıldı. Meselâ, adaylar basından eşit şekilde yararlanamadı. Doğru, İhsanoğlu'na medyada %60, Erdoğan'a %35 ve Demirtaş'a kalan oranda destek vardı. Ancak, bu tartışma sadece kamu fonlarıyla finanse edilen yayın organları, yani TRT açısından doğru ve anlamlı. Ayrıca, eşitsizlik birçok alanda vardı. Mesela Erdoğan'ın enerjisi İhsanoğlu'nunkini birkaç defa katlayacak kadar çoktu. Diğer iki aday da Demirtaş'tan yaşlıydı. Aday oldukları andaki tanınılırlıkları farklıydı. Bu tür seçimlerin tamamen eşit şartlar altında yapılması imkânsız. Önemli olan tüm adayların serbestçe kampanya yapabilmesi ve her adaya verilen her oyun tek oy olması. Eşitsizlik üzerinden tartışma yapmaya çalışmanın ana sebebi, medya desteğinin seçim kazanmaya çok yardımcı olduğu inancı. Çoğu zaman bu inanç boş. AK Parti 202 seçimlerini tüm medyaya rağmen kazandı. Zamanı gelmiş bir siyasî oluşum varsa onu medya hiçbir şekilde engelleyemez. Medya potansiyeli olmayan bir siyasî hareketi de ne kadar desteklerse desteklesin ileriye taşıyamaz. Bazı durumlarda medyanın abartılı desteği ters teper.
Bir diğer tez, Erdoğan'ın %52 almasının yetmeyeceği. Deniyor ki, toplumun %48'i Erdoğan'a karşı. Doğru, ama bu kıstası esas alırsak o zaman toplumun (daha doğrusu oy kullanan seçmenlerin) en azının karşı olduğu adayın seçimi kazanması gerekir. Rakamlara bakınca görüyoruz ki, İhsanoğlu'na toplumun %62'si, Demirtaş'a %90'dan fazlası karşı. Yani karşı olunma oranlarına göre değerlendirilince de bir şey değişmiyor, seçimi yine Erdoğan kazanıyor.
Muhalefetin açıklamaları da evlere şenlik. Bahçeli seçmenleri azarlarken, oy kullanmış olmama rağmen, salondaki koltuğun arkasına saklandım! Kılıçdaroğlu'na göre seçimi İhsanoğlu ve Demirtaş kazanmış, Erdoğan kaybetmiş. İyi, o zaman cumhurbaşkanlığını bu iki isim paylaşsın ve Erdoğan yerinde kalsın hatta evine dönsün. Galiba İhsanoğlu farkında olmadan bir mantığı deşifre etti: 'Galip sayılır bu yolda mağlup!'. Bundan sonraki seçimlerde kuralı değiştirelim. İkinci olan, hatta sonuncu olan seçimi kazansın. Böylece yıllarca uğraşır ve hiçbir seçimi tamamlamadan ömrümüzü noktalarız. Ne mahzuru var, çok neşeli olur doğrusu. Bunu başarırsak, eminim, liberal demokraside olmayan kusurlar icat etmekte veya mevcut kusurları abartmakta mahir katılımcı, radikal ve müzakereci demokrasi teorisyenleri de durumu çok (ama çok) sevecek ve uygulanamaz önerilerle dolu sürüyle kitap yazacaktır.
Bu seçimlerden alınacak çok ders var anlayana, anlayabilene...
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019