Elif ÇAKIR
Mısır Valisi Kavalalı İbrahim Paşa’nın oğlu Mustafa Fazıl Paşa, 1867 yılında ülkedeki sorunları anlatabilmek için zamanın hükümdarı Sultan Abdülaziz’e hitaben “Padişahların sarayına en güç giren şey, gerçeklerdir” diyerek 18 sayfalık açık bir mektup yazmıştı. Fazıl Paşa mektubunda toplumsal ve siyasal yozlaşmayı, çürümeyi, halkın çektiği sıkıntıları anlatıyor, padişaha hak, hukuk, eğitim, din ve daha pek çok alanda reformlar tavsiye ediyordu.
Bende Fazıl Paşa’nın mektubundan ilhamla son bir ayda ülkemizde gerçekleşen, hepimizi dehşete düşüren hadiselerden birkaç örneği buradan Cumhurbaşkanı’na iletip sonrasında da sorumu sormak istiyorum:
1 Eylül 2024 tarihinde Adıyaman’da 36 yaşındaki Ekrem D. Önce 25 yaşındaki karısı Merve D.’yi evinde başından silahla vurarak öldürdü, peşinden de intihar etti.
Erzurum’da M.K isimli bir erkek, babası R.K’yı silahla vurarak yaraladı, babası ile birlikte yaşayan Fatma. K’yı aynı silahla vurarak öldürdü.
2 Eylül: Aydın’da E.D isimli biri, eski karısı Nebahat Yükçü’yü evinde göğsünden pompalı tüfekle vurarak öldürdü.
6 Eylül günü: Kayseri’de M.B isimli bir vatandaş, eski sevgilisini çalıştığı fabrikanın bahçesinde av tüfeğiyle öldürdü.
Sakarya’da 50 yaşındaki S.S isimli erkek, sevgilisi Sehle Gündüz’ü iş yerinde başına tabancayla ateş ederek öldürdü.
7 Eylül günü: Mersin’de 36 yaşındaki Çetin G., konuşmak için evine geldiği 25 yaşındaki eski sevgilisi Feriye Gözüala ile o anda evde olan iş arkadaşı Hamiyet Çetin Görmezer’i silahıyla vurarak öldürdü. Çetin Gençay olay yerinden uzaklaşarak intihar etti.
10 Eylül günü: İstanbul’da iki market sahibi arasında ekmeğe yapılan 1 liralık indirim nedeniyle çıkan kavgada, E.B diğer market sahibi Aytaç Ağbaba ile kızını silahla ateş ederek öldürdü.
11 Eylül günü: Antep’de 55 yaşındaki İ.R isimli erkek, tartıştığı kızı Hatice R’yi evde tabancayla vurarak öldürdü.
12 Eylül: Antalya’da 47 yaşındaki Ş.T isimli erkek, boşanma aşamasındaki karısı Fadim T.’yi silahla ateş ederek öldürdü.
Yüreğinizin daraldığının farkındayım ama devam edeceğim, çünkü bütün bu örnekler, sevgili devletimize sormak istediğim soruyla ilgili.
14 Eylül: Ankara’da hakkında uzaklaştırma ve elektronik kelepçe tedbiri bulunan C.B isimli erkek, boşanma aşamasındaki karısı Döne. B’yi metro istasyonunda tabancayla sırtından vurarak öldürdü.
18 Eylül: Aksaray’da M.A isimli erkek, boşanma aşamasındaki damadı R.O’yu tabancayla vurarak yaraladı, ona siper olmak isteyen 26 yaşındaki kızını öldürdü.
24 Eylül: Malatya’da R.K, otomobilde tartıştığı karısı Nuran K’yi silahla vurarak öldürdü. İzmir’de birçok suçtan sabıkası bulunan Serdal Çelik sevgilisi Berrin Yılmaz’ı tabancayla öldürdü.
29 Eylül: Adıyaman’da Erdem Kılavuz tartıştığı eşi Zeliha Kılavuz’u tabancayla öldürdü, sonra kendisi aynı silahla intihar etti.
30 Eylül: Kars’ta 30 yaşındaki D.M isimli erkek tartıştığı 18 yaşındaki karısı Sıla.M’yi evinde tabancayla vurarak öldürdü.
4 Ekim: İstanbul Eyüpsultan’da bir kadın, boşandığı eşinin babası tarafından vurularak öldürüldü.
5 Ekim: Şişli Nişantaşı’nda bir adam tartıştığı kişiyi silahla vurdu.
Diyarbakır’da uzman çavuş, boşanma aşamasındaki eşini, kayınvalidesinin, baldızının ve çocuğunun yanında öldürdükten sonra intihar etti.
6 Ekim: Şişli Nişantaşı’nda kimliği belirsiz motosikletli iki kişi bir restorana kurşun yağdırdı. Aynı restorana 5 Ekim gecesi de saldırı gerçekleşti, beş kişi yaralandı.
***
Dikkatinizi çekmiştir 27 yaşındaki polis memurumuz Şeyda Yılmaz da hakkında ‘kasten yaralama’, ‘gasp’, ‘cinsel taciz’, ‘yağma’, ‘mala zarar verme’, ‘çocuğa cinsel istismar’ suçlarından 26 suç kaydı bulunan 19 yaşındaki Y.E.G tarafından başından vurularak öldürüldü. Hakeza Narin cinayetini de… Ayşenur Halil’i ve sonrasında İkbal Uzuner’i vahşice öldüren Semih Yalçın’ı da… Haklarında “cinsel saldır”, “mukavemet”, “uyuşturucu madde kullanmak”, “gasp”, “kasten adam yaralama”, “oto hırsızlığı” gibi suç kayıtları bulunan iki kişinin Beyoğlu’nda bir kadına tecavüz etme hadisesini de…
Ve bu tarihler arasında gerçekleşen, bıçakla yaralama, öldürme, intihar, boğarak öldürme, çocuk istismarı, şüpheli ölüm, hırsızlık, tecavüz, taciz gibi hadiseleri de özellikle yazmadım.
Ortaya çıkan tablo dehşet verici. Hasbelkader bu hadiselerin yaşandığı yerden geçen birine bir kurşunun sekmeyeceğinin bir garantisi yok. İşinden evine dönen bir kadının cinsel saldırıya uğramayacağının, evine giden bir adamın yolunun gaspçılar tarafından kesilmeyeceğinin, direnç gösterdiği takdirde bıçaklanmayacağının hiçbir garantisi yok.
Toplumun sosyolojisi, toplumun geçirdiği cinnet hali bunların hepsi ayrı bir tartışma konusu.
Ortaya çıkan vahim tablo içindeki asıl vahim hadise ve benim devlet büyüklerine sormak istediğim soru şu:
Son bir ayda işlenen cinayetlerde kullanılan silahlar ruhsatlı mı ruhsatsız mı? Bu cinayetleri işleyen kişiler cebinden, çantasından çıkardığı silahlara evinde bulundurma ruhsatlarını nasıl almışlar? Yanında taşıma ruhsatını almak bu kadar kolay mı?
Silah ruhsatı almak bu kadar kolay mı? Devlet çakar dağıtır gibi isteyen vatandaşa silah ruhsatı mı veriyor?
Son bir ayda işlenen cinayetlerde, ya da saldırılarda kullanılan silahlar eğer ruhsatsız ise kaçaktır. Bu durumda bu silahların bu ülkeye nasıl sokulduğunu sormamız gerekiyor?
***
2014 yılından bu yana her yıl “Silahlı Şiddet Haritası” raporu yayınlayan Umut Vakfı’nın verilerine göre son 10 yılda silahlı şiddet ülkemizde 21 bin 434 can almış. 2023’e kadar geçen 10 yılda haberlere yansıyan şiddet olaylarının sayısı toplamda 34 bin 197. Yine son 10 yılda silahlı şiddette 31 bin kişi ağır yaralanmış.
İçişleri Bakanlığı, devlet yetkilileri bu çok basit ve tek soruya yanıt vermeleri gerekiyor.
Her isteyen vatandaşa, sormadan, soruşturmadan, bakmadan silah ruhsatı mı veriliyor?
Son dönemlerde yaşanan hadiseler ülkemizin bir “anomi” yani kuralsızlık sürecinden geçtiğimizi gösteriyor. Bu cinayetleri gerçekleştirenler ruh hastası, psikopat oldukları için bu kadar kolay suç işlemiyorlar. Suç işleyenlerin en önemli motivasyonları cezasızlık. Ceza alsalar bile aldıkları cezanın infazının olmayacağını biliyorlar. Cezaevine girseler bile çıkacaklarından eminler. Bu tablo hukukun, kuralların ne kadar önemli olduğunu adalete güveni sarsanların da çıkan bu tablodan sorumlu olduğunu gösteriyor.
Kuralların, değerlerin aşınması, kurumların çökmesi, ülkenin hukuk devleti rayından uzaklaşması bu vahim tablonun oluşmasını sağladı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025